The New York Times, darbe girişimi sonrası 'büyük risk'i açıkladı

ABD'nin The New York Times gazetesinin dün yayınlanan "Türkiye'nin yeni ABD karşıtlığı" başlıklı başyazısında, Türkiye'de gerçekleştirilen darbe girişiminden ABD'nin sorumlu tutulmasına geniş yer ayrıldı. 'Türkiye hükümeti ve pek çok vatandaşın suçlayacak birilerini aradığına ve kapsamlı bir inceleme yapmak yerine ABD'yi suçladıklarına' dikkat çeken The New York Times editörleri, "Bu durum, hükümetin gerçek ve hayali düşmanlarına uyguladığı baskıyla birleştiğinde yeni bir ABD karşıtı dalga oluşturuyor. Söz konusu ABD karşıtlığı NATO'ya, ABD ile ilişkilere ve uzun vadede Türkiye'nin istikrarına karşı ciddi bir risk teşkil ediyor" yorumunda bulundu. 

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere pek çok üst düzey hükümet yetkilisinin darbe girişiminin arkasındaki isim olarak Fethullah Gülen'i işaret ettiğine vurgu yapan gazete, 'hükümet yanlısı basının, siyasi liderlerin ve toplumun farklı kesimlerinden pek çok sıradan vatandaşın Washington'ı suçladığını' ifade etti. 'ABD'nin, ittifakın güvenliği ve, tüm bölgenin kaos içinde olduğu da düşünüldüğünde, IŞİD'le mücadele konularında işbirliğinin hayati öneme sahip olduğu bir NATO müttefikini istikrarsızlaştırmaya çalışması hiç mantıklı değil' yorumunda bulunulan makalede, darbe girişimi sonrası sürece ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Türklerin 237 kişinin yaşamını yitirdiği darbe girişimine şaşırmış olması anlaşılabilir bir durum olsa da Türkler aldatıcı ve alaycı bir oyun oynuyor. Erdoğan, darbe girişimini yeterince sert bir şekilde kınamadığı gerekçesiyle Batı'yı suçluyor. Fakat Erdoğan'ın asıl şikayet ettiği durum, bu krizi ordu, bakanlıklar, okullar ve üniversitlerdeki yaklaşık 66 bin kişiyi tasfiye etmek için kullanmasının Batı'da yarattığı endişenin dile getirilmiş olması.

"Türkiye'nin asıl işi, darbe girişiminin gerçekleştirenlerin kim olduğu ve neden böyle bir şey yaptıklarını derinlemesine araştırmaktır. Fakat bu, komplo teorilerini bir kenara bırakıp önyargısız bir şekilde bilgi toplamayı gerektiriyor.

"Washington'daki beklenti, Gülen konusundaki gerilimin daha da kötüleşeceği ve bu durumun Türkiye'yi Rusya'ya yaklaştıracağı yönünde. Uzun vadede, ABD ve NATO'nun çok daha büyük bir sorunu var: Demokratik standartlardan uzaklaşmış hayati öneme sahip bir müttefikle ne yapılabilir? ABD'li yetkililer bu konuda çeşitli alternatifleri değerlendirmeye başladıklarını ifade etti. Değerlendirilen alternatifler arasında NATO'nun Türkiye'nin demokrasi karşıtı tavırları için çeşitli sonuçlar üzerinde karar kılması. 

"NATO'dan gelecek herhangi bir hareket, Erdoğan'ı sinirlendirecek gibi duruyor. Ancak, Türkiye'nin Batı'ya aykırı ilke ve uygulamaları benimsemesi durumunda, ülkenin nasıl güvenili bir müttefik olabileceği ve NATO olmadan kendi gelişim ve güvenliğini nasıl sağlayabileceğini görmek güç."