THİV'den Babacan'a açık mektup
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a yazdığı açık mektupla, 3. Ulusal Program'ın taslak metinden hiçbir farklılık göstermediğini belirterek, "Metin üzerine olan görüşlerimizin ve önerilerimizin hiçbirinin göz önünde bulundurulmamış olmasından dolayı üzüntü duymaktayız" dedi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)Başkanı Yavuz Önen, hükümeti bir kez daha STK'ları görüntüyü kurtarmak için kullanma girişiminde bulunmakla suçladı. Önen, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a yazdığı açık mektupla, 30 Aralık 2008 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan 3. Ulusal Program'ı eleştirdi. Mektubunda, Babacan'a "sivil toplumun katılımından ne anlıyorsunuz?" diye soran Önen, hükümeti bir kez daha STK'ları görüntüyü kurtarmak için kullanma girişiminde bulunmakla suçladı.
Önen mektubunda, 1 Eylül 2008 tarihinde, hükümet tarafından hazırlanan Ulusal Program taslağının, aralarında Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın da bulunduğu 84 sivil toplum örgütüne gönderildiğini ve 15 gün içinde metni değerlendirilmeleri ve görüş bildirmeleri istendiğini hatırlattı.
'Bir tek sözcük değiştirilmemiş'
Türkiye'nin önümüzdeki 4 yıl içerisinde AB'ye üyelik sürecinde yapmayı öngördüğü 100'ün üzerinde yasa değişikliğini, 300'den fazla tüzük ve yönetmelik gibi ikincil düzenlemeleri içeren bu 410 sayfalık, geniş kapsamlı söz konusu taslağın, insan haklarına ilişkin bölümlerinin Vakıf tarafından değerlendirildiğini ve görüşlerin raporlaştırılarak, 15 Eylül 2008 tarihinde Babacan'a sunulduğunu belirten Önen şunları dedi: "Bütün bu görüş alışverişine rağmen 30 Aralık 2008 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan ve kamuoyunun bilgisine sunulan, 3. Ulusal Program, ne yazık ki insan hakları alanında taslak metinden hiçbir farklılık göstermemektedir; dahası tek bir sözcük bile değiştirilmemiştir. Taslak metin üzerine olan görüşlerimizin ve önerilerimizin hiçbirinin göz önünde bulundurulmamış olmasından dolayı üzüntü duymaktayız.
Önen, '3. Ulusal Program'ın 2. sayfasında 'sivil toplumun katılım sürecine katkısı büyük önem taşımaktadır' denmektedir. STK'ların görüşlerine başvurulduğu kısmen doğrudur ancak onların görüşlerinin hazırlanan metne hiç bir şekilde yansımaması, büyük önem taşıdığı ileri sürülen 'sivil toplumun katılım sürecine katkısının' ne olduğu sorusunu akla getirmektedir. Daha açık bir ifade ile 'Katılımcı demokrasi'yi gerçekleştirmek için çaba sarf ettiğini ileri süren hükümet tüm iyi niyetli çabalarımıza karşın, bugüne kadar sıklıkla yaptığı gibi, bir kez daha STK'ları görüntüyü kurtarmak için kullanma girişiminde bulunmuştur' diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'