Timur Selçuk’u kaybettik, hüzünlendi akşamlar
Türk müziğinin usta ismi Timur Selçuk, 74 yaşında hayatını kaybetti. Türk müziğinin unutulmaz ismi Münir Nurettin Selçuk ile tiyatro sanatçısı Şehime Erton’un oğlu olan Selçuk, müzik hayatında 50 yılı geride bırakmıştı. Usta sanatçının sabaha karşı uykusunda kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği öğrenildi.
Naif, kibar, sıcacık bir ses Timur Selçuk. İki yıl önce yazın son günlerinde 50. yıl konserine birkaç gün kala röportaj yapmak için buluşmuştuk. Konser yaklaştı diye çok heyecanlı diye düşünmüştüm, sorduğumda “Ben iki aydır böyleyim, heyecandan uyuyamıyorum” demişti. Müziğe olan tutkusu, yeteneği ve iş disiplini onu Timur Selçuk yapmıştı. Ne kadar çok anı, yapıt, konser biriktirdi...
Röportajdan kısa süre sonra Timur Selçuk Uniq Açıkhava Konserleri kapsamında sevenleriyle buluşmuştu. Coşkulu bir geceydi, tam da istediği gibi. Selçuk, “İspanyol Meyhanesi”, “Ayrılanlar İçin”, “Karantinalı Despina”nın da yer aldığı yaklaşık 25 parçanın yanı sıra babası Münir Nurettin Selçuk’un iki eserini de seslendirmişti. Şimdi dudaklarımızda şarkıları, hafızalarımızda anılarımız olan sanatçıyı ani olarak kaybetmiş olmanın verdiği derin yas var içimizde.
‘İYİ Kİ ÜLKEME GERİ DÖNDÜM’
Paris’teki eğitiminden sonra 1975’te Türkiye’ye dönen sanatçı, “Niye geri döndünüz” sorusuna verdiği yanıtla ülkesine verdiği önemi dile getirmişti: “Babacığım Paris’teyken operadan teklif gelmiş, ‘Gel, bizde çalış’ demişler, babam kabul etmemiş. ‘Oğlum, niye kabul edeceğim, benim kültürüm, her şeyim farklı. Orada ne yapacağım, gidip de onların operasını mı söyleyeceğim?’ demişti. Bu bana çok büyük ders oldu. 10-11 yıl Fransa’da kaldıktan sonra geri döndüm. İki ayrı Fransız firmasıyla çalıştım. ‘Ayrılanlar İçin’in önce Fransızcası çıktı. Daha sonra ‘Bugün, Yarın, Daima’ ikinci çalıştığım firmadan Fransızcaları çıktı. Sonra Türkiye’de Türkçeleri çıktı. O bakımdan kime hizmet edeceğim dedim ve döndüm. İyi ki de döndüm, hiç pişman değilim. Çünkü yapacaklarımı bu ülkenin kültüründen aldığım enerjiyle ancak yapabilirdim. Başka türlü hiçbir şey yapamazdım.”
“50 yıllık sanat hayatınıza ne çok anı sığdırmışsınızdır? Neler değişti 50 yıl öncesinden bugüne? Hayalleriniz gerçek oldu mu, umutlar yerini buldu mu” diye sorduğumda cevabı her şeyi özetler gibiydi: “Öyle fazla bir hayalim, umudum yoktu. Hiçbir şey değişmedi. Çünkü babam müzisyen Münir Nurettin Selçuk ve annem tiyatro sanatçısı Şehime Erton çok önemli iki örnek. O bakımdan büyük umutlarla bu işlere girilmeyeceğini onları takip ederek öğrendim. Sadece gerçekten bu işi yapmak istiyor musun, istemiyor musun ve bunu bir iş olarak değil, bir soluk alma, bir yaşam biçimi, bir varoluş nedeni olarak, yani doğanın, Yaradan’ın sana verdiği yaşam armağanını paylaşarak, üreterek, zulme sessiz kalmadan böyle bir yaşam için var mısın, yok musun?”
VİCDAN, DUYARLILIK...
Ülkesinde olup bitenlere kulağını tıkayan sanatçılardan değildi Timur Selçuk. 2015 yılındaki bir röportajında, “AKP seçimleri kazanırsa ülkeyi nasıl bir gelecek bekliyor” sorusuna “Dörtnala bir afete doğru gidiyoruz” cevabını vermişti.
MÜZİK DÜNYASI YASTA
- Cumhuriyet yazarı Zeynep Oral: Ülkemin en dürüst, en namuslu, en alçak gönüllü sanatçılarından biriydi. Aydındı, arkadaşımdı, yaşıtımdı, gençliğimdi. Fransız “chanson”lardan alaturkanın klasiklerine, devrimci marşlardan tiyatro ve sahne müziklerine, Doğu-Batı sentezine uzanan yelpazede yaşamımızı zenginleştirdi. Sevgili Timur Selçuk, olduğun insan için, savunduğun değerler için, belleğimizdeki bütün o güzel şarkılar için sana teşekkür ediyorum ve iyi ki varsın diyorum.
- Cumhuriyet müzik yazarı Murat Beşer: Kulak verirseniz iki ayrı Timur Selçuk’tan bahsedildiğini duyarsınız. Hakkında oluşmuş görüşler buna göre kamplaşmıştı. Sol görüşlü ve babasının oğlu olarak tanınmaya ihtiyacı olmayan devrimci bir müzisyendir yetmişli yıllarda.
Birileri kendisini her daim yetmişli yıllarda Türkiye işçi sınıfının sesi, nefesi, notası olduğu günlerdeki gibi hatırlayıp sevse de ikinci Timur Selçuk da müzikal başarılarına karşın arada bir suiistimalci medyaya malzeme olmaktan kaçamamıştı.
O Timur Selçuk ya da öteki Timur Selçuk, her iki Timur Selçuk’un ortak özelliği, müziğe adanmış bir yaşamı sürdürmesi, bundan öte ayrıksı bir müzik dehası oluşuydu ki bu ortak özellik de müzik tarihimize bırakılmış en güzel miraslardan biridir.
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu: Zihnimize kazılı birçok beste ile hep hatırlayacağımız müzisyen Timur Selçuk’a Allah’tan rahmet diliyorum; yakınları, sevenleri ve sanat camiamıza başsağlığı dilerim.
- Tiyatro oyuncusu Orhan Aydın: Ben 50 yıllık bir dostumu, ağabeyimi yitirdim. Onlarca tiyatro oyunu şarkısını, insanlık asla unutulamayacak çok önemli bir değerini kaybetti... Timur Selçuk... Seni asla unutmayacağım canımın canı... Asla.
NİLÜFER: Şarkılarını seslendirdiğim için şanslıyım
1960-70 yıllarından itibaren ona çok hayrandım. Radyoda hep onun şarkılarının çalınmasını beklerdim. İspanyol Meyhanesi, Ayrılanlar İçin, Beyaz Güvercin, Caddeden Sokaklara gibi sayamayacağım birçok şarkısına bayılırdım. En sevdiğim erkek sanatçıydı. Sonraki yıllarda ne kadar şanslıyım ki onun şarkılarını albümümde söyleme fırsatı yakaladım. İspanyol Meyhanesi ve Ayrılanlar için şarkılarını söyledim. Yıllarca sahnede seslendirdiğim bu şarkılar, yıllar geçmesine rağmen ne değerinden ne de popüleritesinden asla bir şey kaybetmediğini her konserimde görürüm. Gerçekten büyük bir sanatçı ve ustaydı. Pop müziğinin başlangıcında pop müziğine yön verenlerden biriydi. O dönemde Paris’te yaptığı çalışmalar ve kayıtlarla pop müziğine yepyeni bir nefes ve kalite getiren büyük bir sanatçıydı. Çok genç yaşta kaybettik, çok üzgünüm.
Ferhat Göçer: Dimdik duran ‘şövalye’...
Babası Münir Nurettin Selçuk gibi Cumhuriyetin yetiştirdiği en kıymetli sanatçılarımızdan birini kaybettik... Çizgisinden prensiplerinden şaşmayan... Müzikte yozlaşmanın, emeksiz, hadsiz bayağılığın karşısında dimdik duran bir şövalye idi... Bıraktığı ölümsüz eserleriyle... Hiç ödün vermeden mücadelesini verdiği değerleri ile... Yeteneğe emek ve bilgi katarak ufkunu genişletmek isteyen sanatçılara ışık olmaya devam edecek...
Gülsin Onay: Chopin’i severdi
Çok yönlü, inanılmaz yaratıcı, büyük bir müzisyeni kaybettik, çok üzgünüm, Allah rahmet eylesin.. Chopin’i de severdi, “Mazur-ka”larını çaldığını söylemişti...
SELÇUK’UN BÜYÜK BİRİKİMİ
2 Temmuz 1945 tarihinde İstanbul’da doğdu. Türk sanat müziği bestecisi Münir Nurettin Selçuk ve tiyatro sanatçısı Şehime Erton’un oğludur. Beş yaşında piyano çalmaya başladı, yedi yaşında ilk konserini verdi. Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Aynı zamanda İstanbul Belediye Konservatuvarı piyano bölümüne de devam etti.
Paris’teki Ecole Normale de Musique de Paris’te bestecilik ve orkestra yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra 1975’te Türkiye’ye döndü. “Ayrılanlar İçin”, “Sen Neredesin”, “Beyaz Güvercin” ya da “İspanyol Meyhanesi” gibi parçaları bu döneminin şarkıları. “1 Mayıs Marşı”nı besteledi. Herkesin yabancı parçalara Türkçe söz yazdığı ve aranjmanlara yöneldiği dönemde Orhan Veli, Attilâ İlhan ve Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelediği şarkıları seslendirdi. 1976’da İstanbul Oda Orkestrası’nı ve kendi öğrencilerini yetiştirdiği Çağdaş Müzik Merkezi’ni kurdu. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda 10 yıl çalıştı, Bilgesu Erenus’un “Nereye Payidar” oyunu için besteler yaptı. Uğur Mumcu’nun “Sakıncalı Piyadesi”nin müziklerini yaptı. Ayrıca “804 İşçi”, “Ferhat ile Şirin”, “Şeyh Bedreddin Destanı”, “Tak-Tik”, “Küçük Adam Ne Oldu Sana”, “Rumuz Goncagül” ve “Galilei-Galileo” adlı oyunların müziklerini yaptı. “Sarıpınar 1914”, “Üç İstanbul”, “Cahide”, “Hakkâri’de Bir Mevsim” gibi filmlere de fon muziği besteledi. 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen “Devlet Sanatçısı” unvanını aldı.
Timur Selçuk, bugün öğle namazının ardından saat 14.00’te Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
SANATÇILAR GİRİŞİMİ: YERİ HEP SIMSICAK KALACAK
Usta sanatçı Timur Selçuk’un hayatını kaybetmesinin ardından Sanatçılar Girişimi “Timur Selçuk’umuzu kaybettik” başlığıyla bir veda mesajı yayımladı.
“Apansız, beklenmedik, anlamsız, acımasız bir ölüm Timur Selçuk’umuzu bizlerden alıp götürdü” denilen açıklamada, “Zekâsı, mizahı, coşkusu, yaratıcı yeteneğiyle eşsiz bir sanatçıyı, besteciyi, yorumcuyu, unutulmaz arkadaşımızı yitirdik. Onu sonsuzluğa uğurluyoruz. Kalplerde, zihinlerde, gönüllerde, sesiyle, şarkılarıyla, kabına sığmayan kişiliğiyle yeri hep capcanlı, sımsıcak kalacak. Sevgili Timur, kardeşimiz, yoldaşımız, seni çok özleyeceğiz. Örnek yaşamınla, özgün ve seçkin eserinle geride bıraktığın ışık dolu izler, gelecek güzel günlerin Türkiyesinde de saygı, sevgi, hayranlıkla selamlanacak” denildi. l Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği