‘Torpil bitecek’
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, ‘Ben kazanırsam Türkiye kazanacak, Erdoğan kazanırsa herkes kaybedecek’ dedi.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Hatay ve Antalya’dan seslendi. İnce Hatay’da ilk 100 gün içinde yapacaklarını açıkladı. İnce’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
-Arkadaşlarını sattı: Önce Saray’ına taşındı sonra dava arkadaşlarını sattı. Beraber yola çıktıklarından, partinin kurucularından, kardeşim dediklerinden kimse kalmadı. İkinci kısmında onları sattı. Sonra meydanlarda Rizeli’yim dedi. Ama Rize çayını beğenmedi, kilosu 4 bin 500 liraya beyaz çay içti. ‘Ben yerliyim, milliyim’ dedi, ama 95 yıllık cumhuriyet ilk kez onun döneminde toprak kaybetti. Süleyman Şah türbesini kaybetti. Orası bir Türk toprağıydı. Ne yazık ki Süleyman Şah sağlığında bile o kadar seyahat etmedi. Dünyada ve Türkiye’de herkesle kavga eden birisi var. Bir de bu yorgun adamın karşısında yeni bir isim, taze kan var. Türkiye’nin taze kana ihtiyacı var.
-Erdoğan kazanırsa hepimiz kaybedeceğiz: İlk kez 81 milyon kazanacak. Sadece ben kazanmayacağım, sadece CHP’liler kazanmayacak, AK Parti’li kardeşlerim de kazanacak. Herkes kazanacak. Bu seçimin kaybedeni olmayacak. Kazayla Erdoğan kazanırsa, hepimiz kaybedeceğiz. Erdoğan kazanırsa kavga devam edecek, dünyadaki yalnızlığımız devam edecek, dolar, faiz yükselecek, Suriye ile kavga etmeye devam edeceğiz. İnce kazanırsa umutlarımız tazelenecek, geleceğe güvenle bakacağız, özgür bir Türkiye olacak, demokrasisi kökleşmiş bir Türkiye olacak, topraklarından bereket fışkıran, üniversitelerinde bilim üretilen bir Türkiye olacak.
-OHAL kalkacak: İlk bir haftada başlayıp, ilk yüzde 100 günde yapacaklarımı ilk kez açıklıyorum. OHAL’i kaldıracağım. Merkez Bankası özerk bir yapıya kavuşacak. Merkez Bankası Başkanı’nı parti genel merkezine çağırmayacağım. Bakanlar Kurulu’nu toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde atayacağım. Cumhurbaşkanı yardımcılarında bakanların arasında liyakat esas olacak ama toplumu da kucaklayacak. PKK, IŞİD, FETÖ gibi terör örgütleriyle amansız bir mücadele edilecek.
-Türkiye Dünya Kupasında yok: Erdoğan 2002’de iktidara geldiğinde Türkiye, Dünya Kupasında 3’üncü idi. Bugün biz katılamıyoruz bile. Niye? Spor siyasallaştı. Kulüp seçimlerine, federasyona müdahale ediyor. Passoligi hemen kaldıracağım.
-Türkiye Erdoğan’dan büyüktür: Türkiye’nin Şam Büyükelçisi’ni hemen atayacağım. 1980’den 2002’ye kadar Türkiye Cumhuriyeti, Suriye ile 13 anlaşma imzalamış. 2002’den 2012’ye kadar Erdoğan döneminde 49 anlaşma imzalanmış. Dostum Esad, kardeşim Esad, Bodrum’da tatil Boğaz’da tur, Fenerbahçe Halep’te maç yapacak. Sonra ne oldu kişisel kapris, kavga. Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan daha büyüktür. Kusura bakmasın. Suriye’nin toprak bütünlüğü esas olacak. Suriye’ye içinde ve dışında yaşayanların katılacağı BM gözetiminde yapılacak bir seçimi desteklemeliyiz. Bizim projemiz zaten barış, huzur. Türkiye’de barış, bölgede barış, dünyada barış.
-Dinlemelere şeref sözü: Bağımsız, tarafsız, adil bir yargı için, cumhurbaşkanı salona girdiğinde ayağa kalkmayacak yargıçlar arıyorum. Hak arama ve özel hayatın gizliliği. Sizlere namus, şeref sözü hiçbirinizin telefonu dinlenmeyecek.-
-Askeri liseleri açacağım: İşten atılan kardeşlerim davanın sonucunu bekleyeceksin ama KHK ile işten atılmışsın hakkında bir dava açılmamış hemen işe döneceksin. Başta Kuleli Askeri Lisesi olmak üzere kapatılan askeri lise ve kurumları hemen açacağım. Askeriyede FETÖ’cü var diye askeri liseyi kapatıyorsun. Hâkimlerin üçte biri FETÖ’cü. O zaman hukuk fakültelerini de kapat.
-Yalaka medya olmayacak: Medya ile ilgili yasalar çıkaracağız. Medya yalaka olmaktan vazgeçecek. Medya emin olun Erdoğan’a yaptığı yalakalığın aynısını bana yapacak. Ama ben istemiyorum. Cemevlerinin statüsünü ibadethane olarak değiştireceğiz. Kamuda yükselmenin, müdür olmanın, müsteşar olmanın kurallarını koyacağız. Kamu da yükselirken kimse senin mezhebine, cinsiyetine, sağcı mı solcu mu olduğuna bakmayacak. Öğretmene, polise, hemşireye, din görevlisine 3600 ek göstergeyi vereceğiz.
-Çiftçiye ve KOBİ ’ye kredi: Ekonomi ile ilgili temel kurumların özerkliğini sağlayacağız. Kamu bankalarını yeniden düzenleyeceğiz. Ziraat Bankası kredilerinin yüzde 80’nini çiftçiye verecek. Halkbankası kredilerinin yüzde 80’nini esnafa KOBİ’lere verecek.
-Tüm başkentleri gezeceğim: Avrupa Birliği ile müzakereleri hızlandıracağız. Hemen masaya oturacağız. Hemen bir Avrupa turu yapacağım, bütün başkentlerini gezip yeni, özgür Türkiye’yi anlatacağım. Şu anda adayken AB’nin hemen hemen bütün büyükelçileriyle görüştüm. Onlara şunu dedim “453 milyar dolar borcumuz var. New York’tan Londra’dan, Singapur’dan, Dubai’den aldık. Borcumuz borç ödeyeceğiz ama bunlar sizden borç aldı betona yatırdı, ben borç alırsam fabrikalara yatıracağım” dedim.
-24 Haziran’dan sonra torpil yok: Erdoğan’ın böldüğü bütün üniversiteleri birleştireceğim. Hiçbir okula zorunlu bağış alınmayacak. Çocuklarımız girdikleri hiçbir sınava ücretle girmeyecekler. 24 Kasım’da her öğretmene bir maaş ikramiye vereceğim. 24 Haziran’dan sonra torpil yok. Mülakatı kaldıracağız. n Spor özerkleşecek: Çiftçinin mazotu 3 lira, asgari ücret 2 bin 200 lira, en düşük emekli maaşı bin 500 lira olacak. Kurban bayramında bütün emeklilere bir asgari ücret vereceğiz. Emeklilikte yaşa takılanların sorununu çözeceğim. Spor yönetimi özerkleşecek. Çocuk bezindeki yüzde 18 KDV inecek. Engelli kardeşlerim Marmaris’teki yazlık sarayda tatil yapmaya başlayacaklar.
-İddialı Erdoğan yok: 2002’deki heyecanlı, iddialı bir Erdoğan yok karşınızda. Ak Partili kardeşim senin yüreğine sesleniyorum; yorgun, heyecansız, insanlara tepeden bakan, kibir dolu bir Erdoğan var. Arkadaşlarına sırt çeviren bir Erdoğan var. Her şeyi bilen biri var. Artık Erdoğan partisinin adında olduğu gibi adalet demiyor, kalkınma demiyor, kıraathane diyor. Ne verecekmiş çayla kek. Sabah beni şoför arkadaşım aradı, Yalova’dan “Erdoğan çay, kek diyor. Ya ‘Yalova Seyahat’te de çay kek veriyoruz. Otobüs firması mı bu” dedi. Şeker fabrikalarının hepsini sattı. Kekler de şekersiz olur. Meydanlarda söyledikleri bir yalan var ‘İnce kazanırsa yardımları kesecek’ diye. Doğum yardımı, gebelik yardımı, dul maaşı, muhtaç asker ailesi yardımı, şartlı eğitim yardımı, öğrenci yardımı, Kaymakamlık bursu, yoksullara kira yardımı, engelli bakımı yardımı, fakir muhtaç yardımı. Size namus şeref sözüdür bu yardımlar asla kesilmeyecek, enflasyon oranında arttıracağım.
-Ayırmayacağım, savurmayacağım: Benim cumhurbaşkanlığımda kavga olmayacak. Benim ilkem şu; kimseyi ayırmayacağım, kayırmayacağım, milletin parasını savurmayacağım. Hakkını bilen, halkını bilen, haddini bilen bir cumhurbaşkanı olacağım. Haddini bilen cumhurbaşkanı olacağım ama bilmeyene de haddini bildiren bir cumhurbaşkanı olacağım.
-Sana mı soracağım: Benim 30 sene önce yazdığım kitabı almış, “erotik sözler var” diyor. Var, sana mı soracağım. Sen Necip Fazıl’ı hiç okumadın mı, şiirden ne anlarsın cahil adam. Ben senin gibi değilim, dün dediğimi bugün demedim demem. Yazdım, ben yazdım. Var mı itirazın.
-Hayatımı didik didik ettiler: Aklı sıra benim bütün hayatımı didik didik ettiler, bir şey yok. Ne bulacak. Öğretmenlik yaptım, milletin çocuklarına hizmet ettim, onlar doktor, mühendis oldu, ben de gurur duydum. Ne var bunda. Bunları görünce ‘Tarzan zorda’ diyorum.
‘Çatı doluysa kazandın...’
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, Hatay’da konuşmasına 3 şehidi anarak başladı. İnce ve meydanı dolduran on binlerce kişi şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle dolu alanda vatandaşlar “Ankara’da dayımız olsun”, “Çay artı kek, eşittir Recep, iş aş emek artı fabrika eşittir Muharem İnce” dövizleri taşıdı. Meydanın çevresindeki ev ve balkonlar da İnce taraftarlarıyla dolup taşarken bazılarının çatılara çıkması dikkat çekti. Manzara karşısında İnce, çatılardaki vatandaşlara dönerek “Deneyimli bir siyasetçi ‘meydan doluysa sevinebilirsin, balkonlar doluysa iş iyi demektir, çatılar doluysa kazandın demektir’ diyor” ifadelerini kullandı. Çatıdakilere, “O apartman çökmesin aman dikkat edin” uyarısında bulundu.
İnce: Atatürk Hatay şehididir
CHP’nin cmhurbaşkanı adayı İnce, Hatay mitinginde Atatürk’le ilgili olarak şunları söyledi: “1938’in Mayıs ayında Atatürk, rahatsızlığına rağmen Adana ve Mersin gezilerini yaptı. Ordunun tatbikatlarını izledi. Yabancı kuvvetlere gözdağı verdi, ‘ben buradayım ordum hazır’ dedi. O seyehat Atatürk’ün erken ölümüne yol açmıştır. Atatürk Hatay için Adana’ya, Mersin’e geldi. Atatürk, bir Hatay şehididir.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği