Türkiye 2009'da en az yüzde 5 küçülür

Ekonomistler Platformu İcra Kurulu Başkanı Oğuz Demir, 2009 yılında ekonomik daralmanın en az yüzde 5 civarında olacağını belirterek, "Eğer finansal piyasalarda hali hazırda yaşanan düzelme havası yeniden olumsuza döner ve özellikle AB ülkeleri ve ABD'de talep artmaya başlamazsa daralma yüzde 7-8'i bulur" dedi.

Türkiye 2009'da en az yüzde 5 küçülür
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.05.2009 - 06:40

Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Ekonomistler Platformu İcra Kurulu Başkanı Oğuz Demir, krizin ortaya çıkmasının en temel nedeninin uluslararası düzeyde finans sektörünün yönetişim ilkelerinden uzaklaşması ve bunu kontrol etmekle yükümlü olan başta merkez bankaları olmak üzere ilgili kurumların yeterince finansal istikrara yeterli ilgiyi göstermemeleri olduğunu söyledi.
 

"Krizin Türkiye'deki etkisi reel sektörde daha derinden hissedildi"

Kriz sonrası dönemde kriz döneminden ders almış ekonomi yönetimleri ile enflasyon kadar finansal istikrara odaklanmış bir ekonomi yönetimi anlayışı oluşacağının altını çizen Demir, "Türkiye'nin ise bu krizde farklı bir konumda. Finans sektörü 2001 yılında yaşanan kriz sonrası yaşanan yeniden yapılanma finans sektörünün bu krizden sınırlı bir etki ile ayakta kalmasına neden oldu. Ancak özellikle dışarıda yaşanan talep daralması ile ihracat kalemlerinde ortaya çıkan daralma, içerde kriz öncesinde başlayan iç talep daralması ile birleşince krizin Türkiye'deki etkisi reel sektörde çok daha derinden hissedildi" diye konuştu.


"Enfkasyondaki düşüş eğilimi devam edecek"

Bu çerçevede özellikle işsizlik, büyüme gibi son 3-4 yıldır yapısallaşan sorunların çözümünün ülke gündemini kriz döneminde ve sonrasında daha fazla meşgul edeceğini vurgulayan Demir, ekonomide daralmanın ise en az yüzde 5 civarında olacağını kaydetti. "Eğer finansal piyasalarda hali hazırda yaşanan düzelme havası yeniden olumsuza döner ve özellikle AB ülkeleri ve ABD'de talep artmaya başlamazsa daralma yüzde 7-8'i bulacak" diyen Demir, hem enerji gibi temel girdi maliyetlerindeki düşüş hem de talebin daralmasına bağlı olarak enflasyondaki düşüş eğiliminin devam edeceğini ifade etti.

"Gelir artırıcı önlemlere yönelinmeli"

Türkiye'deki tüketimin, talebin fiyat ve gelirin esnekliğine göre çok daha düşük olduğunu belirten Demir, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede özellikle ÖTV indirimlerinin oluşturduğu hareketlenmenin çok kısıtlı olduğu kanaatindeyim. Bu noktada özellikle bu tip paketlerin bütçe üzerinde yaratacağı etki hesaplanarak, buna uygun gelir artırıcı önlemlere yönelmek daha iyi olacaktır. Bu noktada özellikle IMF anlaşmasının tamamlanarak, kaynak sorunu hızla çözülebilir. Özel sektör için ise durumun daha kötü olduğunu düşünüyorum."

Küresel düzeyde sermayenin daraldığı bir dönemde yatırımların yeniden artırılması ve bankaların yeniden özel sektöre finansman sağlamasına yönelik adımlarının güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Demir, bu noktada özellikle IMF anlaşmasının tamamlanarak kaynak sorununun hızla çözülebileceğine dikkat çekti.

"Toparlanma 2011'de"

Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde toparlanmanın 2010'un ikinci yarısında daha gözle görülür olacağını belirten Demir, bu toparlanmanın yaşanması ile Türkiye'de de olumlu gelişmelerin hızlanacağını ve 2011'e en azından krizin etkilerinin büyük ölçüde azaldığı bir bekleyişle girileceğini söyledi.

IMF anlaşma çalışmalarının piyasada olumlu etki yarattığını anımsatan Demir, "Ancak hala somut bir adım olmamasının etkisinin iyi değerlendirilmesi gerekir. Daha önemli bakış açısı ise ekonominin her geçen gün artan finansman açığı. IMF ile yapılacak bir anlaşma ile gelecek kaynağın bu noktada en azından ekonomi yönetiminin elini rahatlatacağını düşünüyorum" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler