''Türkiye kendi konumunu gözden geçirmeli"

Arent Fox Uluslararası Ticaret Hukuku Partneri Matthew Nolan, Türkiye gibi ülkelerin artık gelişmekte olan ülkeler olmadığını belirterek, bu ülkelerin ABD'deki Genelleştirilmiş Tercihler Sisteminde yapılacak yeni düzenleme ile gümrüksüz sistemden çıkarılabileceğini bildirdi.

''Türkiye kendi konumunu gözden geçirmeli
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.02.2009 - 12:32

Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA/AmCham) ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Türk-Amerikan İş Konseyi tarafından düzenlenen ''ABD Başkanı Barack Obama'nın Ticaret Politikaları'' konulu toplantıda konuşan Arent Fox Uluslararası Ticaret Hukuku Partneri Matthew Nolan, geçtiğimiz sene yüzde 6 artan küresel ticaretin 2009 yılında yüzde 2 küçüleceğini dile getirerek, bunun çok tehlikeli bir gelişme olduğuna işaret etti.

Nolan, ''Korumacılığın yine ortaya çıkmaya başladığını gördük. Ekonomik milliyetçilik öne çıkıyor. Ülkeler işi ve parayı kendi içlerinde tutmaya çalışıyor. Şu anda donmuş durumdayız ve bu donmuş durumdan çıkmak, Obama yönetimini bekleyen en önemli görev. Bu durum, insanların küreselleşme kavramını yeniden düşünmesi anlamına geliyor'' diyerek, örneğin Rusya'nın son zamanlarda gümrük tarifelerini artırmaya yönelik 28 yeni önlem aldığını bildirdi.

ABD ekonomisine 1 trilyon doların enjekte edileceğini ve bunun ABD ekonomisi için çok büyük bir rakam olduğunu anlatan Nolan, sendikaların daha korumacı önlemler için talepte bulunduklarını, Kongre'de ağırlığı bulunan Demokratların da daha korumacı politikalara yatkın olduğunu ve teşvik paketinde yer alan paraların yurt dışına gitmesini engellemeye yönelik önlemler alındığını anlattı.

Türkiye'nin ABD ile ticareti açısından olumsuz bir durumun bu noktada ortaya çıkabileceğine dikkati çeken Nolan, ''ABD sadece Kamu Alımları Anlaşması imzaladığı Meksika, Japonya gibi ülkelere istisna verebiliyor. Türkiye, Brezilya gibi ülkeler ise bunun dışında kalıyor'' dedi.

Nolan, Obama'nın pratik düşünen bir lider olduğunu ve büyük değişiklikleri bir anda yapmayacağını vurgulayarak, Kongre'de daha fazla korumacı olunması yönünde baskı olsa da buna direneceği görüşünü ifade etti.
 

Türkiye, ABD'nin geleceği için 'önemli aktör' olarak tanımlandı

Matthew Nolan, politika yapıcıların uzun vadeli politikalara odaklanarak, korumacılığa yönelmemesi gerektiğini, şu aşamada pahalı bir yol gibi görünse de serbest ticareti sürdürmenin gelecekte korumacılık nedeniyle ortaya çıkabilecek daha büyük sorunları önleyebileceğini söyledi.

Obama için en azından önümüzdeki 6-9 aylık süreçte yerel politika gündeminin, ticaret konusunun önünde olacağını anlatan Nolan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eskiden ayrı başlıklar olan ekonomi politikası, dış politika ve ticaret politikası birleştirilecek. Bunda büyük fayda görüyorum. Bence bu Türkiye için çok avantajlı. Türkiye, ABD'nin geleceği için 'önemli bir aktör' olarak tanımlandı. Dış politikada ABD'nin birtakım ülke ve bölgelerle ilişkisini geliştirmesi gerekiyor. Orta Doğu ve Avrasya bölgesi çok önemli. Türkiye bu bölgedeki lider ülke. Türkiye'nin kendini bu bölgesel mevcudiyete nasıl dahil ettiği ve ABD ile kuracağı ortaklık bölge için önemli olacak. Stratejik müttefik olarak bu bölgedeki rolünüzü güçlendirmeniz gerekiyor.''
 

''Türkiye kendi konumunu gözden geçirmeli"

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Nolan, günümüzde ortaya çıkabilecek korumacılığın hangi temellere dayandırılabileceğine ilişkin bir soru üzerine, önümüzdeki dönemde fikri mülkiyet hakları konusunda çok sıkı düzenlemeler yapılacağını, anti-dampingle ilgili sorunlar yaşanabileceğini, işçi haklarında da bir yeniden dirilme yaşanabileceğini kaydetti.
Nolan, Başkan Obama'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla aramasına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta da Obama yönetiminin farklı bölgelere öncelik vereceğini ve uluslararası saygınlığını geliştirecek eylemlere girişeceğini belirtti.

Bu noktada önemli olanın, kendisine ''böyle bir el uzatıldığında Türkiye'nin ne yapacağı'' olduğunu söyleyen Nolan, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin önünde, ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve önümüzdeki birkaç ay içinde görülecek bazı sorunlar açısından, önemli bir fırsat görüyorum. Bir 'Genelleştirilmiş Tercihler Sistemimiz' var. Türkiye, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin artık gelişmekte olan ülkeler olmadığını düşünüyorum. Bu ülkeler, yeni bir düzenleme ile gümrüksüz sistemden çıkarılabilir. Bu da yeniden vergi ödeyecekleri anlamına gelir. Türkiye'nin kendi konumunu gözden geçirmesi, farklı bir ticari ilişki geliştirmesi ve kendisini farklı bir stratejik konuma oturtması gerektiğini düşünüyorum.''
 

"Ticaret yaraları sarar"

Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer de Obama'nın sadece ABD değil tüm dünya için bir umut haline geldiğine işaret etti. Önemli sorunların yaşandığı bir küresel kriz döneminden geçildiğini dile getiren Dinçer, ''Başkan Obama'nın en önemli önceliği bu küresel yangını ülkesinden başlayarak söndürmek olacak'' dedi.

Dinçer, Obama'nın bir taraftan bütçe açıklarını kontrol altına almak isterken, diğer taraftan yükselen işsizlik ve ekonomiyi canlandırma sorunlarıyla uğraşması gerekeceğini vurguladı.
Haluk Dinçer, Türkiye-ABD ilişkilerine ilişkin olarak ise şunları kaydetti: ''Son 8 sene oldukça kötü geçti. Çok daha iyi geçebilirdi. İki dost ve müttefik ülke çok daha iyi olabilirdi, ama olmadı. Ama Amerikalılar'ın 'dış ticaret yaraları sarar' diye bir lafı var. Biz de ümit ediyoruz ki aktif ticari ilişkilerle tüm yaralar sarılır ve iki dost ve müttefik ülke parlak bir geleceğe doğru yol alır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler