'Türkiye su azlığı yaşayan bir ülke'
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Ormancılık ve Su Şurası'na hazırlatılan rapora göre, Türkiye, kişi başına düşen yıllık su miktarına göre su azlığı yaşayan bir ülke konumunda bulunuyor.
Ormancılık ve Su Şurası'nca hazırlanan ''Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Çalışma Grubu Raporu''na göre, Türkiye'de mevcut 112 milyar metreküp kullanılabilir su kaynağından yararlanma oranının, yüzde 39 civarında olduğu, bunun 32 milyar metreküpünün sulamada, 7 milyar metreküpünün içme ve kullanmada, 5 milyar metreküpünün de sanayide tüketildiği ifade edildi.
Raporda, yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1000 metreküpten daha az ülkelerde ''su fakirliği'', 2 bin metreküpten daha az ülkelerde ''su azlığı'', 8 bin ila 10 bin metreküpten daha fazla olduğu ülkelerde ise ''su zenginliği''nin yaşandığı vurgulandı.
'Su kaynakları akılcı kullanılmalı'
Türkiye'nin kişi başına düşen yıllık su miktarına göre ''su azlığı'' yaşayan ülke konumunda olduğuna yer verilen raporda, şöyle denildi: ''Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1.519 metreküp civarındadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmüştür. Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 metreküp civarında olacağı söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisiyle su kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca bütün bu tahminler, mevcut kaynakların 20 yıl sonrasına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecektir. Bu sebeple Türkiye'nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup akılcı kullanılması gerekmektedir.''
'Su tüketimi 3 kat artacak'
Su kaynaklarını miktar açısından olumsuz yönde etkileyen sebeplerin başında küresel ısınma ve iklim değişikliğinin geldiği vurgulanan raporda, Türkiye'deki toplam su tüketiminin 2030 yılına kadar yaklaşık üç kat artacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Raporda, mevcut büyüme hızı ve su tüketim alışkanlıkları gibi sebeplerin şu anda su kaynakları üzerinde önemli bir baskı oluşturduğu belirtilerek, ''Gerekli tedbirler alınmadığı taktirde artan su ihtiyacı ve iklim değişikliği dikkate alındığında, bu durumun önümüzdeki dönemde ciddi derecede olumsuz etkileri olabilecektir'' uyarısında bulunuldu.
Su kaynakları üzerindeki miktar açısından baskı yaratan etkenlerin yanı sıra kaynakların atıklarla kirlenmesi konusunda kentleşme ve endüstriyel faaliyetlerin etkilerinin de oldukça önemli olduğu kaydedilen raporda, sanayi, enerji, ulaşım ve madencilik faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerin ''kamu yararı'' gözetilerek, özellikle tarım, orman ve su havzalarında planlı ve programlı şekillerde gerçekleştirilmesinin su kaynakları üzerindeki önemine vurgu yapıldı.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi