'Türkiye'de elbette hukunun üstünlüğü esas olmalıdır'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanması ile ilgili, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün esas olması gerektiğini belirterek, ''Ancak hiçbir zaman yargıya, özellikle yargının daha üst basamaklarında müdahale de olmamalıdır'' dedi.

'Türkiye'de elbette hukunun üstünlüğü esas olmalıdır'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.02.2010 - 08:48

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki kreşin açılış törenine katıldı. Burada basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Akdağ, SGK ile Türk Eczacıları Birliği arasındaki protokolde anlaşma sağlandığının hatırlatılması ve buna ilişkin bir soru üzerine ''Daha önce mahkemece verilen bir karar dolayısıyla anlaşmalar yenilenmiştir. Bendeki bilgi bundan ibaret'' yanıtını verdi.

Bakan Akdağ, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nın tutuklanması hatırlatılarak, ''Erzurum milletvekili olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna karşılık, şunları kaydetti:
''Erzurum milletvekili olmak, Erzurum'daki savcılarla ilgili bir şeyler söylemek için bir sebep değil elbette. Ama genel olarak ifade etmek gerekirse, Türkiye'de elbette hukukun üstünlüğü esas olmalıdır. Ancak hiçbir zaman yargıya, özellikle yargının daha üst basamaklarında müdahale de olmamalıdır. Türkiye bugünleri de yine demokrasinin gücüyle, halkın iradesi ve gücüyle gerçekten hukukun üstünlüğü ile aşacaktır, ona inanıyorum. ''

 

'Bu fikir son 7 yılın özeti'

Akdağ, Türkiye'nin son 7 yıl içerisinde ''kabuklarını kıran, kendini aşan'' bir döneme girdiğini belirterek, ''Bu dönemin ana karakterinin insana verilen önem olduğunu söyledi. Osmanlı'nın kuruluşunda Şeyh Edebali'nin ''insan yaşar ki evlat yaşasın'' sözlerinden örnek veren Akdağ, bu fikrin son 7 yılın özeti olduğunu belirtti. Bakan Akdağ, insan olmanın, sistemin ve atılan adımların üstünde olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bir başka deyişle insan için yapmalıyız. Tabii ki söz konusu olan insan, 'yönetim' olunca, demokrasi ve insan hakları, bireyin özgürlüğü, bireyin vazgeçilmez oluşu ön plana çıkmış oluyor. Dolayısıyla, bu son 7 senenin en önemli özelliklerinden birisi de Türkiye'de demokrasinin gelişmesi, özgürlüklerin genişlemesi ve Türkiye'nin sivilleşmesidir. Aslında ne kadar yazık ki 100 yıla yakın Cumhuriyetimiz, çocukluk çağını yaşamıyor, gençlik çağını da yaşamıyor. Bir olgunluk dönemi içerisinde olması gerekecek kadar Cumhuriyetimiz yaşadı. İlelebet de payidar olacaktır. Ne yazık ki Cumhuriyetin bu 80'li yıllarında da biz hala sivilleşmeyi, daha çok demokratikleşmeyi ve bireyin özgürlüğünü gerçekten ortaya koyduğu bir ülkeyi arıyoruz. Ama bunları hala arıyor olmamız, aslında Türkiye'de insana verilen önem açısından atılacak adımların da olduğunu gösteriyor.''

Recep Akdağ, ''Demokrasisi gelişen ve geliştiği için de halkın gücüyle, milletin iradesiyle, egemenliğin kendisinde olduğu ve bundan sonra kendisinde kalacağı, milletin iradesiyle birtakım sıkıntıların aşılacağına inandığını'' belirterek, ''Türkiye aslında bir anlamda gerçek bir demokrasinin doğum sancılarını yaşıyor. Bunların yaşanması belki kaçınılmazdır, ama hiç kimse geriye gidişi aklından bile geçirmesin. Bu güzel ülkede, insanımıza laik bir demokrasi, insanımıza dair insan hakları ve insanımıza laik millet iradesinin üstünlüğü mutlaka gelişerek devam edecektir'' diye konuştu.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler