'Türkiye'deki davalardan büyük endişelerimiz var'

ABHaber'e göre, AB liderler zirvesinin resmi gündeminde Türkiye konusu yok. Ancak AB liderlerinden biri söz alırsa Türkiye konusunu gündeme getirebilir. Türkiye konusu, AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında ele alınarak karara bağlanacak. Türkiye'ye, 9 Aralık'taki AB liderler zirvesi sonuçlarına ilişkin bildirgede geçtiğimiz yıl olduğu gibi atıfta bulunacak.

Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas 9 Aralık'ta AB liderler zirvesinde Türkiye konusunun ele alınmasını istemiş, Alman Başbakanı Angela Merkel ve Yunanistan da, Hristofyas'a destek vermişti. Ancak AB liderler zirvesinin resmi gündeminde Türkiye yok. Son saniyede yeni bir karar alınmadığı sürece Türkiye 9 Aralık AB liderler zirvesinde ele alınmayacak.

Zirvenin ana gündeminde Euro Bölgesi krizi yer alıyor. ABHaber'in AB Konseyi'nden aldığı bilgilere göre 9 Aralık'taki zirvede Hristofyas'ın Türkiye konusunu söz alarak gündeme getireceği bildirildi.

'Türkiye AB için anahtar ülke'

ABHaber'e göre, AB zirvesi sonuç taslağındaki Türkiye paragraflarında "Konsey, Türkiye-AB ilişkilerinin önemini tekrar doğruladı. Türkiye aday ülke olarak AB için anahtar ülke konumundadır. Bu bağlamda Konsey, Haziran 2011'deki seçimlerin demokratik standartlarda ve hukuk çerçevesinde gerçekleştirilmesini memnuniyetle karşılıyor. Yüksek oranda katılımla oluşturulan yeni parlamentoda daha geniş temsilin sağlanması Türk halkının demokrasiye bağlılığın ve ülkenin istikrarını sağlıyor" deniliyor. Türkiye paragrafları şöyle:

-Konsey ayrıca Türkiye'nin düzenli büyüme gösteren dinamik ekonomisinin Avrupa refahına da katkıda bulunduğunu belirtiyor. Yakın ticari ilişkiler ve yatırımlar ile AB'ye bağlanan Türkiye, Avrupa'nın rekabetçiliğinde önemli bir partner. Üstelik Konsey, Kuzey Afrika'daki gelişmeleri de göz önüne alarak Türkiye'nin reformları desteklemedeki etkileyici bölgesel rolünü kabul ediyor.
 

'Kürt sorunu çözülmeli'

-Konsey, Türkiye'nin müzakere sürecine ve politik reform gündemine yönelik çabalarını yeni AB Bakanlığının kurulmasını ile sürdürmesini memnuniyetle karşılıyor. Bu çabalar çerçevesinde önemli öncelikler olan güvenlik güçlerince sivillerin gözetimi, yargıdaki reformlar, din özgürlüğü ve isteğe bağlı BM'nin İşkenceye Karşı Sözleşme'sini onaylaması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca anayasal reform paketi de bu yoldaki önemli adımlardan biri ve Konsey, bu uygulamanın Avrupa standartlarında gerçekleşmesinin önemli olduğunu yineliyor. Konsey, Türkiye'nin bu yöndeki ilk adımlarını destekliyor ve bu sürecin mümkün olan en geniş katılımla diğer siyasi partiler ve sivil toplumla ortaklaşa gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Konsey, demokratik uygulamaların özellikle Kürt sorununun çözümünü ve beklenen sonuçlara ulaşılmasını umuyor. Bu bağlamda anayasal reformlar bu konuya yararlı bir çerçeve oluşturuyor.
 

İnsan hakları, özgürlükler

-Bu süreç dışında Türkiye'den insan hakları ve özgürlükleri, özellikle de basın özgürlüğü konusunda hem uygulamada hem de hukukta daha ileri iyileştirmeler bekliyoruz. Yazarlar, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları koruyucuları hakkında açılan çok sayıda davada ve internet siteleri yasaklarında büyük endişelerimiz var. Kopenhag kriterleri çerçevesinde din özgürlüğü mülkiyet hakkı, ticari birlik hakları, çocuk ve kadın hakları, cinsiyet eşitliği, işkence ile mücadele konularında daha geniş düzenlemeler bekliyoruz. Son yapılan yasal düzenlemede hukuk kurumlarının yeniden düzenlenmesi de yine önemli bir adım ve etkili bir şekilde uygulanmasını umuyoruz.
 

PKK'ye karşı destek

-Konsey, Türkiye içerisinde gerçekleşen tüm terör girişimlerine karşı yardıma ve işbirliğine hazır olduğunu belirtiyor. PKK, AB'nin terör organizasyonları listesinde bulunuyor. Konsey, çözüm için desteğinin olduğunu ve bu konuda Türkiye ile işbirliğine hazır olduğunu ancak bunlar yapılırken insan hakları ve uluslar arası hukukun da gözetilerek yapılması gerektiğini yineliyor.

-Türkiye, geniş coğrafi alanında aktif olmaya devam ediyor. Özellikle Ortadoğu, Batı Balkanlar, Afganistan-Pakistan, Güney Kafkaslar'da önemli bir bölgesel güç. Müzakereler göz önünde bulundurularak Konsey Türkiye'den dış politikasını belirlerken AB ile işbirliği içerisinde olmasını bekliyor.

'Vize için geri kabul anlaşması imzalanmalı'

-Türkiye AB'ye yasal olmayan göçler konusunda anahtar bir ülke ve vize konusunda görüşmeler devam ediyor. Ancak bunun için AB-Türkiye geri kabul anlaşmasının imzalanması ve uygulamaya geçmesi çok önemli.

-Müzakere süreci ve geçtiğimiz Avrupa Konseyi sonucunda Konsey, Türkiye'nin iyi komşuluk ve ilişkileri ve BM Bölümü özellikle de Uluslar arası Adalet Divanı kararlarına bağlı olması gerektiğinin altını çiziyor. Bu bağlamda, Birlik Türkiye'den iyi komşuluk ve ilişkileri bozacak herhangi bir karar veya eylemden kaçınmasını istiyor.

'Ek protokol uygulanmalı'

-11 Aralık 2006'da 21 Eylül 2005 açıklamasının ardından Konseyi Türkiye'den Ek Protokol çerçevesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini ve protokolü uygulamasını istiyor. Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini normalleştirme hususunda hiç ilerleme kaydetmiyor. Konsey, Komisyonu bu konuda daha iyi gözlem yapmaya ve 21 Eylül 2005 deklerasyonu sonrası gelişmeleri daha iyi rapor etmeye davet ediyor.

-Müzakereler çerçevesinde Konsey tekrar Türkiye'yi devam eden müzakerelere katkıda bulunması amacıyla Kıbrıs problemini BM Güvenlik Konseyi kararları ile birlikte çözmeye davet ediyor

-Müzakereler daha çok talep aşamasına gelmiş durumda, Konsey Türkiye'den müzakereleri devam ettirmesini ve AB'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi.

-Konsey, Komisyon'un Türkiye için önerdiği pozitif gündemi olumlu karşılıyor. Pozitif gündem müzakere sürecini desteklemeli ve Müzakere süreci ve Konsey kararlarını göz önünde bulundurmalı. Gündem, ortak çıkarlar için politik reformlar, dış politika diyalogu, AB anlaşmalarına bağlılık, terörle mücadele, vizeler, değişim ve göç, ticaret, enerji, AB programlarına katılım gibi geniş alanları kapsamalı. Türkiye'nin AB'ye katkıları, müzakere sürecine ve ilerlemesine yarar sağlayacaktır.