"Türkiye'ye davet ettik"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trablus kentinde Corinthia Otel'de düzenlenen Türkiye-Libya İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, ''Libya Devrimi'nin 40. yılına denk gelen ziyareti vesilesiyle Libya lideri Muammer el Kaddafi ile tüm çalışmaları birlikte gözden geçirme fırsatı bulduklarını'' söyledi.

Erdoğan, Kaddafi ile görüşmelerine ilişkin olarak, ''Uzun uzadıya bir görüşme yaptık. Atılacak adımları birlikte tezekkür ettik ve bir yemekle birlikte bunu noktaladık. Kendilerini Türkiye'ye de davet ettik. Öyle zannediyorum ki kısa zamanda kendileri de Türkiye'ye geleceklerdir'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, Trablus kentinde Corinthia Otel'de düzenlenen Türkiye-Libya İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Libya arasında dostluk ve kardeşlik duygularının güzel bir örnek oluşturdugunu söyledi. Bu dostluk ve kardeşliğin tarihin en zor dönemlerinde dahi kendini kanıtladığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Mustafa Kemal'in genç bir Osmanlı subayı olarak, 1911'de işgale uğrayan Libya'da direniş hareketine onbinlerce askerimizle beraber katılmış olması, Osmanlı asker ve subaylarının Libya'nın büyük kahramanı Ömer Muhtar ile silah arkadaşlığı yaparak omuz omuza çarpıştıklarını nasıl yadediyorsak, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda dış dünyanın ülkemize her türlü ambargoyu uyguladığı bir dönemde en büyük desteğin Libyalı kardeşlerimizden geldiğini de hiçbir zaman unutmuyoruz.

Bizim bir atasözümüz var. 'Dost kara günde belli olur.' O kara günde ve o zor anda herkesin gerçekten de bariyer oluşturduğu dönemde Libyalı kardeşlerimiz herşeyiyle, aracıyla, gereciyle, mühimmatıyla yanımızda oldu. Bizim dostluk ve kardeşliğimizin farklı bir yapısı var. Bu kardeşlik ilişkilerimiz, tarihin o şaşmaz terazisinde her seferinde yüzakıyla çıktığı içindir ki, iyi gün dostu olarak değil, tam aksine zor gün dostu olarak tescillenmiştir.

Libya'nın, devrimden bu yana ve özellikle de son dönemde ülkenin kalkınması için attığı kararlı adımları ayrıca bölgesinde barışı ve refahın sağlanmasına yönelik aktif dış politikasını memnuniyetle takip ediyoruz. Aynı denizin karşı kıyılarında oturan iki kardeş ülke olarak barış ve istikrarın Akdeniz havzasının tamamına hakim olmasına yönelik somut işbirliği politikalarını elbirliğiyle geliştirebileceğimize inanıyorum.''

Libya'nın, Afrika'nın 52 ülkesinin 50'sinde büyükelçiliğinin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin de gelecek yıl sonuna dek Afrika'daki büyükelçilik sayısını 27'ye çıkarmayı hedeflediğini söyledi. Erdoğan, ''Tabii bu dönem içinde Libya, inanıyorum ki, başta saygıdeğer lider bizlere desteklerini vermek suretiyle, Afrika'daki bu çalışmalarımızı süratle tamamlamanın gayreti içerisinde olacağız. Burada da müşterek bir gayretin içerisinde olacağız ve hep birlikte işadamlarımızla eğitimden sağlığa, bütün altyapı çalışmalarına kadar Afrika'da da birlikte bu adımları atacağız'' diye konuştu.

''STA'yı 2010'un ilk yarısında gerçekleştireceğiz"

İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 2009 yılı sonu itibariyle 2 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini de ifade den Erdoğan, ''Buna rağmen, bu rakamlar gerçek potansiyelleri ifade etmediği için çok daha farklı gayretler ortaya koymak suretiyle sıçramayı inşallah bundan sonraki süreçte gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki 5 yıl içinde 10 milyar dolar seviyesine bu hedefi çıkarmak suretiyle gerçekleştireceğimizi taraflar olarak teyit ediyoruz'' dedi.

Erdoğan, ''Bu bağlamda ekonomik ve ticari ilişkilerimizin temelini oluşturacak Serbest Ticaret Anlaşması'nı (STA) inşallah 2010'un ilk yarısında gerçekleştireceğiz. Bu bir hedef, bunu yapacağız. Bunun gerçekleşmesinin neler getireceğini taraflara, artık sizler tahayyül edin'' diye konuştu.Erdoğan, yarın büyük bir olasılıkla çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasını imzalayabileceklerini de söyledi.

Müteahhitlik hizmetlerinde sağlanan vergi muafiyet süresiyle ilişkili bir sıkıntı bulunduğunu, bunu bugün Libyalı yetkililerle görüştüklerini de aktaran Erdoğan, ''İnşallah onu da gerçekleştirmek suretiyle geleceğe yönelik karşılıklı özgüveni tahakkuk ettirmek, bizleri de sevgili kardeşlerimi de mutlu edecektir'' dedi.

Erdoğan, yurtdışındaki Türk müteahhitliğin doğduğu yerin aslında Libya olduğunu vurgulayarak, ''Biz dünyaya Libya'dan açıldık'' diye konuştu.

Türk müteahhitlerinin yurtdışında 70 ülkede toplam 130 milyar dolarlık iş hacmine sahip olduklarını ve bu alanda Çin'in ardından 2. sırada yer aldığını hatırlatan Erdoğan, Türk müteahhitlerinin yalnızca Libya'da aldıkları işlerin toplam hacminin son 5 yılda 9.2 milyar dolara ulaştığını kaydetti.

Erdoğan, Türkiye'de ''Fizan'a da gitsen seni bulurum'' biçimiyle bir deyim bulunduğunu hatırlatarak, ''Ama bugün işadamlarımız, yatırımcılarımız, müteahhitlerimiz sayesinde Fizan çok uzaklardaki bir hayal alemi olmaktan çıkmış, Türk-Libya kardeşliğinin filizlendiği bir coğrafya olmuştur'' dedi.

''Libya'yı, Afrikaya açılan stratejimizde..."

Erdoğan, ''Libya'yı, Afrika'ya açılan stratejimizde önemli bir ortak olarak görüyoruz. Afrika kıtasındaki özel konumunuzdan ve tecrübelerinizden azami ölçüde istifade etmeyi ve bölgede ortak projeler gerçekleştirmeyi de arzu ediyoruz'' dedi.

THY'nin İstanbul-Trablus uçuşunu haftada 14 sefere yükseltmeyi planladıklarını, İstanbul-Bingazi arasını da haftada 7 sefere yükselteceklerini dile getiren Erdoğan, ayrıca, İzmir-Trablus feribot hattının yeniden açılması konusunda bir çalışmanın da başlatıldığını, bu hattın da yeniden etkin durumu getirilmesini umut ettiklerini bildirdi.

Erdoğan, Libya'ya gelmek isteyen işadamlarının, resmi görevlilerin ve Türk vatandaşlarının en önemli sıkıntısının vize olduğunu, ancak vizenin kaldırıldığını kaydetti. Erdoğan, kısa bir süre önce Suriye ile de vizeyi kaldırdıklarını, bunun Ramazan Bayramı'na, Türkiye ile Libya arasındaki vizenin kaldırılmasının da Kurban Bayramı'na rastladığını dile getirdi.

Teminat mektubunda özel bankalara devlet kefil olacak

Teminat mektuplarıyla ilgili konuya da değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Sayın Bağdadi, 'bu işi 3 kategoride yapalım' dedi. Ben Bağdadi kardeşime bu konuda çok teşekkür ediyorum. Kategorinin birincisi şu, Ziraat, İş Bankası ve Libya Bank ile birlikte sermayeyi 1 milyar dolara çıkarmak suretiyle teminat mektubunu vermeleri halinde, o kabul edilecek. Bundan daha doğal birşey olamaz, ki bunu da döner dönmez arkadaşlarımızla konuşacağız ve bunu gerçekleştirmemiz lazım.
İkinci adım, diğer devlet bankaları yani Halk Bankası ve Vakıfbank'ın vereceği teminat mektupları, bu ikinci kategori. Daha sonra bir üçüncü kategori. O da özel sektör bankaları ki bunlar da devletin referansıyla, onlara kefil olmasıyla verecekleri teminat mektupları olacaktır. 'Böylece 3 kategoride bu işi çözelim' dediler.''

Erdoğan, Türkiye'ye döner dönmez bu süreci ele alacaklarını ve böylece ciddi manada özellikle müteahhit firmaların çekmiş olduğu bu sıkıntının da aşılmış olacağını sözlerine ekledi.