"Tutuklu oranı Avrupa'dan düşük"

İstanbul'da yapılan 68. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi hedefleyen Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin ve Eylem Planının özellikle 2010 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişiklikleri ile büyük ölçüde amacına ulaştığını ve kısa bir süre içinde güncellenme ihtiyacı belirdiğini söyledi.

Nisan'da 'Uluslararası Yargı Reformu Sempozyumu' olacak

ABHaber'in yansıttığı konuşmasında, yakın zamanda bu çalışmaların somut çıktılarının kamuoyu ile paylaşılmasını ümit ettiğini ifade eden Ergin, Dünya Bankası'nın katkılarıyla 2-3 Nisan'da Ankara'da "Uluslararası Yargı Reformu Sempozyumu" başlığı ile bir etkinlik gerçekleştirileceğini söyleyerek, bu etkinliğin sonuçlarını da dikkate aldıktan sonra Yargı Reformu Strateji Belgesi üzerindeki çalışmalarını sonlandırmayı düşündüklerini söyledi.
Bakan Ergin ayrıca, Anayasa Mahkemesi'ne "bireysel başvuru hakkı" sağlandığına, Adalet Bakanlığı'nda İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı'nın faaliyete geçtiğine de dikkat çektiği konuşmasında, "Yargının Hizmetlerinin Hızlandırılması Hakkında Kanun Tasarısı" hakkında da bilgi verdi.

Ergin tasarı ile ayrıca, basın veya düşünceyi açıklama yoluyla işlenen suçlar sebebiyle açılan soruşturmalar ve kamu davaları ile kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerinin ertelenmesinin öngörüldüğünü söylerken, diğer yandan anayasa ile teminat altına alınan kişilerin özel hayatlarının gizliliği ve haberleşme hürriyetinin ihlali halinde verilecek cezaların artırıldığını ifade etti.

"Tutuklu oranı yarı yarıya indi"

Ergin, hükümetinin son yıllarda gerçekleştirdiği çalışmaların sonucu olarak ceza ve tutukevlerinde tutulan kişilerin tutuklu ve hükümlü oranlarında önemli değişiklikler izlendiğini ve 2005-2006 yıllarında ceza ve tutukevlerinde bulunan kişilerin tutuklu ve hükümlü oranlarının yarı yarıya indiğini belirtti.

Bakan Ergin 2005 yılında yüzde 47.3 olan tutukluluk oranın 2007 yılından itibaren düşmeye başladığını belirterek, "2007 yılında yüzde 41.9'a, 2008 yılında yüzde 38.9'a, 2009 yılında yüzde 34.7'ye, 2010 yılında yüzde 28.4'e ve 2011 yılı sonunda ise yüzde 28.1 oranına düştü" dedi.

2011 verilerine göre tutuklu rakamlarının 36 bin 417 kişi olduğunu belirten Ergin, "Bu ise tüm mevcut karşısında yüzde 28.1'e tekabül etmektedir. 2011 yılı sonunda yüzde 28.1 olarak gerçekleşen tutuklu oranı, bir çok Avrupa ülkesindeki tutuklu oranından daha iyi düzeydir" dedi.

Yaklaşık 3 milyon ceza davasının işlem gördüğü Türkiye'de, 22 Şubat 2012 itibariyle, sadece 36 bin 417'sinin tutuklu halde yargılamaya devam ettiğini belirten Ergin, şöyle devam etti:
"Yani, yüzde 1.28'lik bir tutukluluk oranı tüm ceza davalarında karşımızda durmaktadır. Peki bu tutukluların hepsi 3-4 yıl gibi uzun sürelerle mi tutulmaktadır? Elbette, hayır. 22 Şubat itibariyle, 36 bin 417 olan tutuklu sayısı içinde, tutukluluk süresi bir yıldan az olanların oranı yüzde 75'tir. Bir ile üç yıl arasıda tutuklu kalanların oranı ise yüzde 21 civarındadır. Ancak sorun teşkil edebilecek, 3 yılın üzerindeki tutukluların sayısı 36 bin 417'de bin 543'tür. Yani yüzde 4. Bunların da ekseriyeti örgütlü suçlar, terör suçları gibi çok sanıklı ve kapsamlı dosyaların sanıkları olduğundan yargılamaları ve tutukluluk durumları uzun sürmektedir."

İfade özgürlüğü konusundaki rapor Mart'ta tamamlanacak

Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda yakın bir zamanda yeni bir açılım sunacaklarını söyleyen Ergin, bu konuda 15-17 Kasım 2011'de Avrupa Konseyi'nin desteklerini alarak Ankara'da gerçekleştirdikleri çalıştayın sonucunda hazırlanan raporun Mart ayında tamamlanmasının beklendiğini belirtti.