Tweet gerilimi sonrası Buldan'dan yeni açıklama

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ı etiketleyerek paylaşımda bulunması tartışmalara neden oldu.

İmamoğlu, "İYİ Parti Genel Başkanı Sayın  Meral Akşener ve HDP Eş Genel Başkanı Sayın Pervin Buldan'ın nezdinde tüm kadın siyasetçilerin ve Türkiye genelindeki kadın belediye başkanı mevkidaşlarımın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarım." demişti.

Akşener, "Sayın İmamoğlu’nun attığı tweeti bizim arkadaşlarımızın çoğunluğu beğenmedi, haklıdırlar." derken İYİ Partili isimler tarafından söz konusu tweete ağır eleştirilerde bulunuldu.

HDP EŞ Genel Başkanı Pervin Buldan ise tweet hakkında partisin TBMM grup toplantısında konuştu.Buldan,"Kadınların birlikte fotoğraf çektirmesinden korkuyorlar. İki kadının isminin bir araya getirilmesinden atılan tweet’den bile korkuyorlar. Kadınların ittifakından rahatsız oluyorlar.  Eş başkanlık sistemini tasfiye etmek için her türlü hukuksuzluğu yaptılar." dedi.

HDP Grup toplantısı öncesinde salonda 8 Mart dolayısıyla kadın mücadelesi konulu, kadın eylemlerinden görsellerin yer aldığı bir video gösterildi. Grup salonunda kadınlar ön sıralarda otururken, sosyal mesafe önlemleri nedeniyle boş bırakılan koltuklara “Erkek adalet değil kadınlar için gerçek adalet”, “İsyanımız özgürlüğüm için”, Kadın tutsaklar için adalet”, “Jin, jiyan, azadi (Kadın, yaşam, özgürlük)” gibi Türkçe ve Kürtçe sloganların yer aldığı dövizler konuldu.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın grup konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

SELAM OLSUN FEMİNİSTLERE: Tüm engellemelere rağmen rengimizle, coşkumuzla, umudumuzla, direncimizle; isyanımız özgürlüğümüz için diyerek alanları, meydanları bu 8 Mart’ta kadının rengine boyadık. Selam olsun mücadele eden tüm kadın yoldaşlarıma. Figen Yüksekdağ’a, Leyla Güven’e, Sebahat Tuncel’e, Gültan Kışanak’a, Aysel Tuğluk’a, Gülser Yıldırım’a, Çağlar Demirel’e, Ayla Akad Ata’ya, Emine Ayna’ya, Beyza Üstün’e, Nurhayat Altun’a ve buradan adını sayamayacağım tüm tutsak kadın yoldaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Selam olsun 8 Mart’ta renkleriyle coşuşuyla alanlarda haykıran, erkek iktidarın koltuğunu sallayan tüm kadınlara. Selam olsun Taksim’de 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşünü gerçekleştiren tüm feministlere.

KADINLAR İSTİHDAM DIŞINA İTİLDİ: Mevcut çoklu krizler pandemi sürecinde daha da derinleşti. Esnek ve güvencesiz çalışma biçimi, evden çalışma ile daha da yaygınlaştırılmıştır. Sokağa çıkma kısıtlamalarında hasta, engelli, çocuk, yaşlı bakımı ve ev işleri kadının sırtına yüklenmiştir. Kadınlar her zaman olduğundan daha fazla istihdam dışına ve güvencesiz alana itildi. Kod 29 ile işten çıkarılanlara kıdem, ihbar tazminatı, işsizlik maaşı verilmemesi bir yana kadınlar ahlaksızlıkla suçlanmakta, erkek şiddetine açık hale getirilmektedir. İşi, aşı bir avuç yandaş zengin için değil halk için ve bütün kadınlar için sağlayacağımızın sözünü veriyoruz.

BU İKTİDAR KADIN DÜŞMANIDIR: 8 Mart haftası yaşanan kadın katliamları ürkütücü boyuttadır. 92 yaşındaki Hanım Pınarlı tecavüze uğradı ve katledildi. Bu Türkiye açısından çok korkunç bir tablodur, sorumlusu siyasi iktidardır. İktidarın görevi kınama mesajı yayınlamak değil bu cinayetleri önlemek faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlamaktır. Önergelerimizin reddi için kalkan eller şiddete onay veren ellerdir. 8 Mart’ta kadınların gerçekleştirdiği etkinliklere AKP polisinin müdahalesi, LGBTİ’lere yapılan saldırı, cezaevlerindeki çıplak aramalar kadın düşmanı politikaların odağının erkek iktidar, devlet ve adalet sistemi olduğunu gösterdi. Bu iktidar bir kadın düşmanıdır. Anayasal, demokratik hakkını kullananların üzerine polis ordusu gönderen ancak erkek şiddetini engellemek için kılını kıpırdatmayan zihniyetin varlığı kadınları her gün tehdit etmektedir.

DİLLERİNDE HUKUK REFORMU ELLERİNDE POLİS COPU: Yaptıkları ortadadır ne dediklerinin bir kıymet-i harbiyesi yoktur. Dillerinde insan hakları, ellerinde kelepçe. Dillerinde hukuk reformu, ellerinde polis copu. Dillerinde Anayasa, ellerinde fezleke. Dillerinde adalet, saraylarında adaletsizlik. Sizin bu adaletsizlik düzeninize biz kadılar mutlaka son vereceğiz. Kadınlar ayakta olduğu müddetçe iktidarlarını güvende hissetmiyorlar. Kadınların yan yana durmasından, birlikte fotoğraf vermesinden çok fena korkuyorlar. Bir tweetten bile, iki kadının isminin bir araya getirilmesinden bile bu kadar korkan bir toplum yarattı bu iktidar. Ama biz kadınlar her şartta ve her koşulda yan yana gelmekten asla korkmayacağız. Kadınların ittifakından rahatsız olduklarını biliyoruz. Olsunlar biz onları rahatsız etmeye devam edeceğiz.

HİÇBİR KURUMDA KÜRTÇE HİZMET VERİLMİYOR: Alo Şiddet, 112 Acil ve kolluk hattı gibi başvuru kanalında Kürtçe hizmet verilmemektedir. Anadilde eğitimin yasal güvenceye alınmadığı bir sistemde anadilde hizmet verme-alma hakları da yok sayılmaktadır. Devletin hiçbir kurumunda Kürtçe hizmet verilmemektedir. Kürt kadınını şiddete karşı savunmasız hale getirmek için bunlar ellerinden geleni yapmaktadır. Amaçları Türkiye’yi bir bütün olarak kadına şiddet haritasına dönüştürmektir. Meclis’teki kadın temsiliyeti oranını ciddi şekilde yükselttiğimizi hatırlatmak isterim. TBMM’yi kadınların yaşadığı sorunları gören ve çözüm üreten bir noktaya ilerletmek için mücadele verdik. Tüm engellemelere rağmen meclis kürsüsünü kadınların kürsüsüne dönüştürdük. HDP Parlamento kadın grubu kurarak bir ilki gerçekleştirdik. Bugün hâlâ Meclis çatısı altındaki bütün kadınlarla ortak mücadeleyi örgütlemeye çalışıyoruz.