Üç beraat da yetmedi
Pınar Selek'in temyiz duruşmasında Yargıtay kararı 11 Haziran'a bıraktı.
Mısır Çarşısı’nda 9 Temmuz 1998’de yedi kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin “yılan hikâyesine” dönen davada, daha önce üç kez beraat kararı verilen sosyolog Pınar Selek için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde gerçekleştirildi. 25 avukatın temsil ettiği Selek, aralarında babası Alp Selek’in de bulunduğu 4 avukat tarafından yaklaşık 4 saat savunuldu. Baba Selek, “Pınar sosyolog, savaşı önlemek istedi. Her türlü işkence yapıldı” dedi. Savunmaların ardından daire, son kararını vermek üzere duruşmayı 11 Haziran’a erteledi. Heyetin kendilerine “Sizi ilk defa dinleme imkânı bulduk” dediğini belirten avukatlar, çıkan ara kararı, “dosyadaki soru işaretlerini anlatmayı başardık” sözleri ile yorumladı. Selek’in avukatı ve kardeşi Seyda Selek, “Pınar buranın çocuğu, Türkiye’nin sokaklarına dönmek istiyor artık” dedi.
Yurtdışından gözlemciler, yazarlar, feminist ve LGBT hareketinden temsilciler ile sendika ve meslek örgütlerinden isimlerin takip ettiği duruşmayı, CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Musa Çam ve HDP’li Hasip Kaplan da izledi. Duruşmanın izleyicileri arasında Selek’i onur konuğu olarak kabul eden Strasbourg Belediyesi’nden Abdelkarim Ramdanil, Fransız Komünist Partisi ile Fransız Sol Bloku temsilcileri, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu gözlemcileri de bulundu.
“Hâlâ Tanığız Platformu” üyeleri duruşma öncesinde Güvenpark’ta toplanarak Selek’e destek verdi. Yapılan açıklamada, “Mücadelemiz sadece bir insan için değil, sistemin dışladığı ve bedel ödettiği herkesin hakkı için mücadele veren, hedef gösterilen bütün hayat değerlerimiz için” denildi. Ardından eylemciler arasındaki Alman ve Fransız aktivistlere birlikte, Türkçe, Almanca, Fransızca ve Kürtçe “Pınar Selek’e özgürlük” sloganı atıldı.
Selek davasının görüşecek 9. Ceza Dairesi’nin salonu, duruşmayı izlemeye Avrupa ülkelerinden gelen gözlemciler için yeterli büyüklükte olmayınca mahkeme heyeti, salonun bulunduğu koridora dev bir ekran kurdu. Avrupalı gözlemciler, salonda yer bulamayan avukatlar ve gazeteciler salondan alınan kamera kayıtlarının ve seslerin aktarıldığı ekranın önünde yerlerde oturarak duruşmayı izlemek zorunda kaldı.
Selek’i yaklaşık 25 avukat temsil etti. 16 yıldır bilirkişi raporları, ifade tutanakları, bozma kararları gibi çok sayıda belgeden oluşan 25 klasörlük dosya içindeki çelişkileri ise Selek’in babası avukat Alp Selek’in yanında, avukatlar Akın Atalay, Bahri Belen ve Ayhan Erdoğan anlattı. Savunmalar yaklaşık 4 saat sürdü. Avukatlar, mahkeme heyetinin kendilerine “Sizi ilk defa dinleme imkânı bulduk” dediğini aktardı.
Atalay: Sadece bir ifade
Avukat Atalay, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının “usulüne ilişkin” bozma talebinde bulundu. Cezanın açıkça yasa ve hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Atalay, yasa ve hukukun yanında karar ile “Hakkaniyet ve adaletin paramparça” edildiği söyledi. Atalay, Selek hakkında üç kez beraat kararı verildiğini, ardından aynı mahkemenin kendi kararından döndüğünü anlattı. Atalay, Selek hakkında verilen kararın Mısır Çarşısı Davası’nın ikinci sanığı A.Ö’den avukat yardımı olmaksızın alınan ifadeye dayandığını, 16 yıllık muhakeme sürecinin sadece “Eylemi Pınar’la birlikte gerçekleştirdik” ifadesinden yola çıkılarak yürütüldüğü söyledi. Atalay, “Bir sanık bir eylemi ‘birlikte gerçekleştirdik’ diyor. Ancak kendi ifadesi kendisi için geçerli sayılmıyor ve beraat ediyor. Ancak eylemi birlikte gerçekleştirdiğini söylediği kişi en ağır cezaya çarptırılıyor. Nasıl anlatacaksınız bunu vicdanlara?” dedi.
Duruşmada Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın bomba nedeniyle mi yoksa, tüp nedeniyle mi yaşandığı tartışması yeniden yapıldı. Avukat Ayhan Erdoğan, bu sorunun yanıtını heyete bir karikatürist tarafından hazırlanan 3 ayrı animasyonla anlattı. Üç boyutlu görüntülerin yer aldığı animisyonda, bomba patlaması ile tüp patlaması arasında hasar farkı gösterildi.
Bomba sorulmuyor
Selek’in babası ve avukatı Alp Selek ise savunmasında, kızı ile ilgili olarak, “Pınar, ‘Ben sosyoloğum’ diyor. ‘Savaşı nasıl önleyebilirim’ diyor. İki tarafla da görüşmek istiyor. Ancak gözaltına alındı ve her türlü işkence yapıldı. O dönem işkence müsaitti. Her türlü soru soruluyor. Ama bir tek bomba ile ilgili soru sorulmuyor” dedi.
'Doktora neden gitmedin' sorusu
Avukat baba Selek, raporlarını AİHM’nin de dikkate aldığı, “Überleben” adlı kuruluşun Pınar Selek hakkındaki işkence raporunda Selek’in gördüğü işkence sonucunda sol omzunda yaşadığı sorunun yer aldığını aktardı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Erturğul, Selek’ten raporun tarihini sordu, 2010 yanıtını alınca da “Neden gözaltından çıkar çıkmaz bir doktora gitmediniz, işkence için” dedi. Selek ise “O dönem işkence ile ilgili olarak hakiki bir sonuç alınacağını düşünmedik” yanıtını verdi. Avukatların konuşmalarının ardından Daire Başkanı Ertuğrul, karar için davayı 11 Haziran’a erteledi. Kararın ne anlama geldiği ile ilgili soruya avukatlar, “Dosyadaki soru işaretlerini anlatmayı başardık” yanıtını verdi.
Selek’ten mesaj var
Selek’in kardeşi ve avukatı Seyda Selek, Pınar Selek’in bir mesajı olup olmadığı ile ilgili soruya, “‘Artık Türkiye’ye dönmek istiyorum’ dedi. Aramıza dönmek istiyor. Sokaklarımıza dönmek istiyor. Buraların çocuğu olduğunu söylüyor. Biz ümitli değil, umutluyuz” yanıtını verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği