‘Ulan’la başlayan cümleler ülkesi
CHP lideri Ankara'daki medya temsilcileriyle kahvaltıda buluştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afrin operasyonu sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kullandığı üslup ve yaşanan atmosfer için, “Ulanla başlayıp, terbiyesizle biten cümlelerin ülkesi” tanımını yaptı. Kılıçdaroğlu, Afrin operasyonuna ilişkin ÖSO tartışması konusunda, “Sanki TSK yedek ordu gibi davranıyorsunuz. Ordunun başarısı ÖSO’ya devredilemez. Koskoca TSK ikinci planda sanki ÖSO birinci planda” dedi. Kılıçdaroğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
*Neden ÖSO: Bizim bir ordumuz var. ‘Peygamber ocağı’, ‘kahraman ordu’ diyoruz. Zor koşullarda mücadele ediyorlar. Biz ordumuzun kahramanlığını ÖSO’ya devretmeye çalışıyoruz. Neden? Kimdir ÖSO, elinde Türk bayrağı. Bizim ordumuz orada. Ordu ÖSO’nun arkasına neden gizlenir? Hangi gerekçelerle gizlenir? Ordunun başarısı ÖSO’ya devredilemez. Kahraman ordumuz ile ÖSO’nun birlikte anılmasını içime sindiremiyorum. Koskoca TSK ikinci planda sanki ÖSO birinci planda. Ne demek bu?
*TSK yedek ordu: Bugün Fehim Taştekin’in yazısı var. Tamamına katılıyorum. Başka bir gücü kendi silahlı kuvvetlerinizin yanına monte etmeye ne ihtiyacınız var? Hangi gerekçeyle yapıyorsunuz? TSK’nin hava desteği var, her türlü desteği var. Sanki TSK yedek ordu gibi davranıyorsunuz. Biz bunu eleştireceğiz. Ordunun başarısını başkasına ipotek edemezsiniz.
*Suriye ile görüşülmeli: ÖSO ile ilgili benim özel bir çalışmam yok. Ama eğer Türkiye ile Suriye arasında önümüzdeki süreçte bir barış sağlanacaksa, bir yakınlaşma sağlanacaksa, toprak bütünlüğü konusunda bir araya gelecekse, bu başka bir organ olmadan Türkiye ile Suriye’nin bir araya gelmesi ile olacaktır. Terör örgütlerinin konuşlanmasını istemiyorsak o zaman biz Suriye ile şu veya bu şekilde ilişki kurmalıyız. Biz Suriye sorunun çözümünde Türkiye’nin ana aktör olmasını istemiştik. Şimdi tali aktör Türkiye.
*Afrin erken seçim kozu olamaz: Erken seçim olabilir, bu söyleniyor zaten. Ekonomi iyiye gitmediği için bir an önce erken seçime gitme amacı dile getiriliyor. Afrin operasyonunu bir erken seçim kozu olarak kullanmak en azından doğru değil. Afrin olayı bizim milli bir sorunumuzdur ve Türkiye milli bir duruş sergilemiştir. Bir partinin mücadelesi değildir. Türkiye’nin mücadelesidir. Bunu bir iç politika malzemesi olarak görmemek lazım. Ordunun başarısı. Ordu da bu milletin ordusu. Bu ordunun başarısını bir siyasal partinin başarısı olarak görmek siyasal acizlik.
*Ne kahramanı: Bizi Suriye’de buralara neler getirdi? Suriye’nin içişlerine neden karıştık? Esad gidecekti, Emevi Camii’nde namaz kılacaklardı. Buyurun. Bu noktaya getirdiler, şimdi kahraman gibi de geziyorlar. Ne kahramanlığı? Ortadoğu’nun benzinliğine kibrit çakarsanız, kahraman diye gezemezsiniz.
*PYD’ye meşruiyet kazandırdı: PYD’ye meşruiyet kazandıran kim? Cevabını vereyim, Recep Tayyip Erdoğan. Salih Müslim’i kırmızı halılarla Türkiye’ye davet eden kim, kim ağırladı? PYD’ye dediler ki ‘bizim yanımızda yer alacaksın, Esad ile çatışacaksın’, onlar da ‘çatışmıyorum’ dediler. O zaman terör örgütü ilen ettiler. Bunların yatacak yeri yok. El Kaide’ye terör örgütü demek ne zaman akıllarına geldi? Ankara’daki patlamalara bile IŞİD diyemediler. En yetkili ağızlar IŞİD’e ‘yaramaz çocuklar’ dedi. Bunu bütün dünya biliyor.
*Mınbiç konusu: Gelişmelere bakılır değerlendirilir. Bugünden özel bir çağrı yapmak doğru değil. Oturulup konuşulması lazım. Hiçbir sınırda terör örgütlerinin olması doğru değil. Güvenli bölgeden kastedilen terörden arındırılmış bölge demektir. ABD, Rusya ve İran’ın bölgede olması Türkiye açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Birlikte özel bir mücadele yapabilirler. El Nusra da bir terör örgütüdür. Biz güvenli bölge derken bütün Ortadoğu’nun terörden arındırılmasını kastediyoruz.
*Benim terbiyem uygun değil: Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat cümleye ‘ulan’ diye başlarsa ne denir. Onun düzeyine inin derseniz inemem. Ailemden öyle bir kültür almadım, toplumdan da almadım. Kendisi bu dili kullanabilir ama bulunduğu makamın bu dili kullanmasını engellemesi gerekir. Cumhurbaşkanlığı makamı şu an işgal altında. Bir kişinin cumhurbaşkanı olabilmesi için tarafsız olması gerekiyor. Benim cumhurbaşkanım değil, beni temsil etmiyor. Kimi temsil ediyor, AKP’yi temsil ediyor. Onların genel başkanı, cumhurbaşkanı olabilir. Ama Türkiye’nin cumhurbaşkanı değil.
*Aday çıkması doğal: Kurultay var, haftasonu güzel, şenlikli kurultay yapacağız. Adaylar var, gayet doğal. Demokrasinin olmazsa olmazı, yarışacağız, bir kişi galip gelecek, genel başkan olacak, hep birlikte çalışacağız. Diğer partilerde kurultaylar bizim partinin kurultayından farklılık gösteriyor. Onların büyük kısmında partinin organlarına atama ile geliniyor, bizde seçimle gelinir, demokrasi bizim partimizde kurumsallaşmıştır.
*Halka yalan söylediler: Ne diyorlardı, ‘efendim Türkiye hep koalisyonlarla yürütülüyor.’ Şimdi ne oluyor, koalisyonsuz olmuyor. Halka söylediklerinin 180 derece tersini yapıyorlar. ‘Yüzde 50+1 için ittifak yapalım’ diyorlar. Yani halkı kandırdılar, halka yalan söylediler.
*Her parti adayını çıkaracak: Ortak aday arayışında ne biz ne de diğer partiler hiç olmadı. Referandum sürecinde demokrasiden yana olanlar hayır oyu kullandı. Cumhurbaşkanı seçiminde, her parti kendi adayını çıkaracak, öyle anlaşılıyor. İkinci turda iki aday yarışacak. 2019’da iki seçenekli bir süreç yaşanacak. Bir demokrasiden yana olanlar, iki otoriter rejimden yana olanlar. Sandığa giderken bütün vatandaşların ayrışmayı dikkate alarak oy kullanmalarını isteyeceğiz.
*Gül bizim dışımızda: Abdullah Gül ismini SP Genel Başkanı telaffuz etti. Bizim söyleyeceğimiz bir şey yok. Niyetini bilmiyoruz. Bizim dışımızda bir gelişme. Bu bir senaryo. Senaryoya göre görüş bildirmek doğru değil. Düşüncemiz şu; demokrasi, parlamenter sistem, katılımcı demokrasi kim bunları vaat ederse CHP onun yanında yer alacaktır. Bizim demokrasiyi savunmayanların yanında yer almamız beklenmemeli.
*Oğlum askerde: Oğlum (Kerem Kılıçdaroğlu) askerde, beş Mart’ta terhis olacak, vatani görevini yapıyor, oğlumuzla gurur duyuyoruz.
*Suriye’ye CHP heyeti: Suriye’ye gidip gitmeme konusunu değerlendiriyoruz. Merkezi hükümetle Türkiye arasında bir ilişki kurulmasını önemsiyoruz. Bunun zamanlaması önemli.
'Dünya biliyor, neyin sırrı?'
*Enis Berberoğlu suçsuz yatıyor: Enis Berberoğlu, hiçbir suçu, günahı olmayan bir milletvekili. Casusluk suçlamasının Allah aşkına akıl mantığı var mı? Böyle bir rezalet Türkiye tarihinde yaşanmadı. MİT TIR’ları imiş. Bilmeyen mi var. Gizlilik mi olur. Tutanaklar tutulmuş, kişiler mahkemeye verilmiş. Daha ne sırrı? Hangi sırdan bahsediyorsunuz? Bütün dünyanın bildiğini devlet sırrı olarak kabul etmek mümkün mü? Ama fatura kime kesiliyor? Enis Berberoğlu’na. Son derece haksız ve yanlış bir uygulama.
'Hukuk da yok ses çıkaran da'
*AYM kararının uygulanmayışı : Eğer bugün Türkiye’de Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa, alt mahkeme direniyorsa, HSK ses çıkarmıyorsa, sesi sadece biz çıkarıyorsak, Türkiye’nin içine düştüğü durumu konuşmalıyız. Hukuk yok, demokrasi de yok. Bizim dışımızda neredeyse konuşan da yok. Biz de en ağır şekilde eleştiriliyoruz. Bu mücadele sıradan bir mücadele değil, kolay da bir mücadele değil, şu kurultayımızı bir yapalım, ondan sonra daha farklı bir süreci Türkiye yaşayabilir, daha farklı bir mücadele gelecektir.
*FETÖ ile ilişkiyi kesmediler: Bırakın UYAP’ı devletin kozmik odasını teslim ettiler. İnsan biraz utanır. Devleti verdin adamalara sen. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunlar FETÖ ile ilişkilerini de kesmediler. Bakmayın siz.
'Bayrağımızı kaçırdılar'
Lozan tartışması: Ege adaları ile ilgili kaygılarımızı, kuşkularımızı dile getirdik. Erdoğan’dan cevap istedik, uzun süre bir sessizlik oldu, sonra ‘Lozan AnTlaşması ile adaları kim kimlere teslim etti diye bunun için dosyalar hazırlatıyorum’ dedi. Biz de merakla bekliyoruz ne dosyası hazırlatacak diye. Sorduğumuz soru basitti. Lozan ile mülkiyeti Türkiye ve Yunanistan’a bırakılmayan adalarda niye Yunan askerleri var, hangi gerekçe ile var? Süleyman Şah Türbesi’nin olduğu topraklar bizim topraklarımız. Türbenin olduğu toprakları, terör örgütüne bırakan adamlara ne diyeceğiz? Bunlar kahraman mı, bayrağımızı bile kaçırdılar. Bunları söylemekten utanıyorum ama maalesef söylemek zorundayım. Bunlardan milliyetçi mi olur?
"Demokrasi var denemez"
Eğer bir ülkede düşünceyi ifade etme özgürlüğü yoksa o ülkede demokrasi yoktur. Anayasanın askıya alındığını, demokrasinin olmadığını ifade ettim. Demokrasinin olmadığı yerde bu tür gelişmeleri göreceğiz. Bir insan düşüncesini ifade edebilir. Düşüncesini ifade etti diye “ulan” ile başlayıp “terbiyesizlik”le sonlanan cümleler kurulan bir ülkede hangi demokrasiden, hangi hukuktan bahsedebiliriz ki?
Deniz Baykal ziyareti
Doktorlar enfeksiyon nedeniyle görüşmemizin uygun olmadığını söylediler. Gittik, doktorlar belli bir ortam hazırlamışlardı. Aslı Baykal da oradaydı. Doktorlardan, Aslı Baykal’dan bilgileri aldık. Dedikodular olabilir ama dedikodu üzerine düşünmek üretmek doğru değil.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'