Van Gerçeğini Unutmamak
Daha birkaç ay öncesine kadar bu ülkenin ve Doğu Anadolu’nun sayılı büyük kentleri arasında yer alan Van, bir deprem felaketiyle çok önemli birikimlerini yitirmek durumunda kaldı. Bu olay bu ülkedeki bütün kentlerin başına gelebilecek bir olaydır. Artık ders çıkarmak zorundayız.
Her deprem sonrası ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlarız. Ancak ne depreme hazırlık konusunda ne de deprem sonrasında yapılacaklar konusunda ciddi bir aşama kaydetmediğimizi Van depremi ile bir kez daha gördük. Bu kadar can kaybına, yaşanan onca trajediye ve biten hayatlara rağmen deprem gerçeği her defasında unutuluyor. Diğer yandan depremle birlikte kentlerin ekonomisi çöküyor, ticari yaşam bitiyor ve sadece yaşamak, ayakta kalmak için bir mücadele başlıyor.
Ne deprem öncesine ne de deprem sonrasına ilişkin ciddi bir program, plan ve kriz yönetme becerisi olmadığı için her defasında aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak zorunda kalıyoruz. Bütün bu olumsuzlukların üstesinden gelmek, depremi sürekli bir biçimde gündemde tutmak için Van depremini çok iyi anlamalı ve o çerçevede yeni hareket tarzları geliştirmek zorundayız. Kendisini tekrar eden söylem ve eylemlerle yol alınmadığını Van’da görmek mümkün.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Van’a gidişimizde aslında hükümet çevrelerinin söylediği ve göstermeye çalıştığı tablodan çok daha farklı ve can yakıcı bir tablo ile karşılaştık. Bizim parti olarak Van depremi konusunda ortaya koyduğumuz tavrın birçok nedeni bulunmaktadır. İlk olarak biz toplumda deprem konusunda bir farkındalık yaratma çabasındayız.
Van’a en çok giden Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Sürekli olarak kente milletvekili gönderen ve düzenli rapor hazırlayan parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Van’a gitmeyenler ya da oradaki trajediyi tahmin etmeyenler için bu çabamız belki olumsuzlanabilir ancak oraya gittiğinizde başka bir dünyanın ve yaşamın içinde buluyorsunuz kendinizi. Bu yüzden Van’a gidenlerin Van’ı unutması mümkün değildir.
Korkunç soğuğun ve kışın ortasında çadırda yaşıyorsunuz. Ya tüple ya da kalitesiz kömürle ısınmaya çalışıyorsunuz. Bir yandan da çadırın yanmaması için sürekli teyakkuzdasınız. Yemek ve içme suyu sorunu varlığını koruyor. Kısacası gündelik yaşam pratikleri bin bir zorlukla yerine getirilebiliyor. Evlerinde kalanlar korkuyor, çadırda kalanlar korkuyor.
Öğrenciler ve öğretmenler hâlâ o deprem psikolojisinden çıkmış değiller. Özellikle Erciş’e gittiğimizde oradaki ücretli öğretmenler ne tür zorluklar içinde yaşadıklarını, depremin olumsuz etkilerinin üzerine bir de ücretin yetersizliği ve atanamama durumunun kendilerini ne kadar yıprattığını anlattılar.
Tabii yaşanan bütün bu olumsuzluklar içinde göç kaçınılmaz bir tercih oluyor. Van’daki resmi otoriteler Van nüfusunun % 30’unun yani 180 bin kişinin göç ettiğini söylüyorlar.
Oradaki yurttaşlarla sohbet ettiğinizde her toplumsal kesimin ne kadar büyük sıkıntı içinde olduğunu görüyor ve yapılan yardımların ne kadar yetersiz olduğunu anlıyorsunuz. Küçük işletmeler ciddi sıkıntı içinde bulunmakta.
Küçük ve orta boy işletmeler yeterli desteği alamamaktan dolayı sıkıntılı. Diğer yandan kiracılar mevcut yasalar nedeniyle korkunç sıkıntı içinde. Gerek afet gerekse imar hukukunda mülk sahibinin esas alınması kiracı konumundaki yurttaşların sıkıntılarını daha da çekilmez bir boyuta getirmiş.
Kısacası sağlıktan eğitime; ticaretten sanayiye her alanda büyük bir çöküntü yaşanmakta ve bunu gidermek için ciddi bir plan, proje ve yol haritası ortada bulunmamaktadır.
Bütün bu sorunları ülke gündeminde tutmak ve bu sorunların çözümüne ilişkin bir destek sağlamak için parti olarak Van’ı sürekli gündemde tutacağız. Çünkü Türkiye, Van’dan gerekli dersi çıkarmadı ve hala çıkarmak içinde bir çaba göstermiyor. Hâlâ kentlerimizde yeni yapılan yapılar deprem gerçeği üzerinden tasarımlanmıyor. Eski binalar deprem için dayanıklı hale getirilmiyor.
Kısacası bütün bir ülke olarak depremden gerekli dersleri yaşanan onca felakete rağmen çıkaramıyoruz. İşte bu yüzden Van gerçeği sürekli bir biçimde gündemde tutulmalıdır. Hem oradaki insanlarımızın rahata kavuşması için hem de yeni depremlerin yaratacağı yıkımları en aza indirmek için. Daha birkaç ay öncesine kadar bu ülkenin ve Doğu Anadolu’nun sayılı büyük kentleri arasında yer alan Van bir deprem felaketiyle çok önemli birikimlerini yitirmek durumunda kaldı. Bu olay bu ülkedeki bütün kentlerin başına gelebilecek bir olaydır. Artık ders çıkarmak zorundayız.
Önce hep birlikte Van’ın yaralarını sarmaya devam etmeli, diğer yandan olabilecek depremlere en kısa sürede hazırlanmalıyız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem Van özelindeki sorunların çözümünde hem de ülke genelinde olası bir depreme hazırlanılmasında gereken her türlü desteği vermeye hazırız. Bu kadar büyük bir sorunun altından ancak en geniş işbirliği ile çıkılabilir.
Kimse bu gerçeği göre göre partizanca bir tavır ve popülist bir yaklaşım içinde olmamalıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu samimiyet ve kararlılıktayız.
Erdoğan Toprak-CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'