'Vergi artışı söz konusu değil'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Şu an itibariyle gündemimizde ne vergilerde indirim var, ne vergilerde yükseltme söz konusu, ne de yeni vergiler söz konusu'' dedi.

'Vergi artışı söz konusu değil'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.03.2010 - 09:47

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, HT Bloomberg televizyon kanalında katıldığı programda soruları yanıtladı. Şimşek, Türkiye'nin normalleştiğini, bütün bu olup bitenleri normalleşme süreci olarak görmek gerektiğini ifade ederek, Türkiye'nin öngörülebilir, kredibilitesi yüksek bir ülke olma yolunda da çok mesafe katettiğini söyledi. Maliye Bakanı Şimşek, bunun ortaya konulan performansla, yapısal reformlarla ilişkili olduğunu belirtti. Mali kuralın Türkiye açısından önemine işaret eden Şimşek, ''Çünkü geçmişe baktığımız zaman Türkiye'nin sıkıntılarının, makro ekonomik istikrarsızlığının arkasındaki temel sorun kronik bütçe açıklarıdır ve bunun beraberinde getirdiği problemlerdir. Enflasyon, kamu borç stokunun sürdürülemez boyutlarda genişlemesi gibi hususlardır. Geçmişte Türkiye bunlardan çok çekmiştir'' dedi. İleriye dönük olarak son yıllarda yakalanan bütçe performansını kurumsallaştıracak bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini ifade eden Şimşek, ''Bu da mali kural. Mali kural Türkiye'de öngörülebilirliği artırmaya yönelik bir çabadır. Diyelim ki iç veya dış bir şok nedeniyle bütçe hedeflerinde bir sapma olursa tekrar bütçeyi hedeflerle uyumlu bir noktaya taşımak için alınması gereken tedbirlere ilişkin yasal bir çerçeve'' diye konuştu.

Mali kuralın Türkiye'nin risk primini aşağıya çekecek önemli bir düzenleme olduğuna ancak bunu uygulamada başarılı kılacak diğer birtakım tedbirlerin de alınması gerektiğine dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti: ''Bu kural tek başına yeterli olmaz. Mutlaka bütçe performansını uzun vadede iyileştirecek, vergi tabanının genişletilmesi gibi önlemler gerekir. Bunlar tabii söylemle olmuyor. Mutlaka ona yönelik gerek Gelir İdaresinin güçlendirilmesi, gerek denetim standartlarının iyileştirilmesi gerekir. Teknolojiden yararlanma gibi birçok hususu da içeriyor. Maliye Bakanlığı olarak bu dönemde hem mali kuralın yasallaştırılması ve 2011 bütçesinin yeni mali kural çerçevesinde hazırlanması ve hem de diğer birtakım adımları atmak, bu adımların bir kısmı mikro düzeyde, bir kısmı da genel birtakım reformları içeren bir şekilde. Vergi mevzuatının basitleştirilmesinden tutun birçok diğer uygulamalara kadar bu dönemi yoğun çalışacağımız bir dönem olarak görüyorum.''

Mehmet Şimşek, mali kuralın aslında herkesin desteklemesi gereken bir düzenleme olduğunu bildirerek, ''Biz bunu anlatacağız tabii. Şu anda taslağa son şekline veriyoruz. Taslak hazırlanırken bir çok kesimle istişarede bulunuldu'' dedi. Kurala dayalı, güçlü kurumların olduğu bir ekonomik yapının Türkiye'nin risk primini aşağıya, notunu da yukarıya çekeceğini, daha ucuz finansman kaynaklarına erişiminin yolunu açacağını belirten Şimşek, Türkiye'nin kriz yılı 2009 hariç, ortaya çok önemli bütçe performansı koyduğunu söyledi. Bundan 6-7 yıl önce vergi gelirlerinin yüzde 86'sının, milli gelirin yüzde 15'ine yakın bir kısmın faize gittiğini ifade eden Şimşek, şunları söyledi: ''Bugün gelinen noktada vergi gelirlerinin yüzde 30'undan biraz daha azı faize gidiyor. Yine yüksek bir rakam ama bunu daha aşağıya çekecek ve ortaya çıkan kaynağı insanlarımızın eğitimine, alt yapıya, araştırma-geliştirmeye aktarmak lazım. Türkiye'nin geleceği burada. Türkiye'nin geleceği mutlaka bu şekilde inşa edilecek. Ben inanıyorum ki eğer biz kamu olarak evimizi düzene koyabilirsek ki mali kural evi düzenleme konusunda çok önemli bir altyapı, bir çerçeve oluşturuyor. Eminim ki Türkiye öngörüldüğü gibi 2040'lı, 2050'li yıllarda dünyanın en gelişmiş, kişi başına milli geliri 60 bin dolar civarında olan, dünyanın en büyük ilk 10, Avrupa'nın en büyük 3. ekonomisi noktasına gelir. Ben buna inanıyorum. Bizde bu heyecan, bütün gerekli girdiler var. Yeter ki biz siyasi istikrarsızlığa ve beraberinde makro ekonomik istikrarsızlık getirecek eski patikaya doğru girmeyelim.''

 

Verginin tabana yayılması

Şimşek, harcamalarda doğru önceliklendirmenin yapılması, verginin tabana yayılması, yeni bir mali kural çerçevesinde uzun dönem açık hedefe yönelik olarak ortaya bir performans konulmasından Türkiye'nin çok boyutlu kazançlı çıkacağını ifade etti.
Mali kuralın Türkiye için faydalarının önemine işaret eden Şimşek, bunun vatandaş, siyasiler tarafından da takdir edilecek husus olduğunu söyledi. Şimşek, ''Bakın son yıllarda etkin bütçe disiplini kuruldu, Türkiye bundan kazançlı çıkmıştır. Faiz dışı fazlanın yüksek olduğu dönemlerde Türkiye ekonomisi daralmaya girmemiştir, tam aksine borç dinamikleri iyileşiyor diye Türkiye'ye daha fazla kaynak gelmiştir, Türkiye faizleri aşağıya çekme imkanına kavuşmuştur'' dedi.

'Vergi artışı gündemimizde yok'

Şimşek, şu anda hiçbir şekilde yeni vergi ve vergi artışları gündemlerinde olmadığını ifade ederek, 2010 yılı bütçesini sağlam makro ekonomik varsayımlar üzerine kurduklarını, gereken tedbirleri aldıklarını söyledi. Şimşek, ''Şu an itibariyle gündemimizde ne vergilerde indirim var, ne vergilerde yükseltme söz konusu, ne de yeni vergiler söz konusu'' diye konuştu. Sektörel bazlı bir çok talep geldiğini, ancak önceliğin Türkiye'de mali imkanlar çerçevesinde istihdam üzerindeki yüklerin aşağıya çekilmesi gibi arz yönlü olarak değerlendirilmesi, uygulamaya konulması gerektiğini bildirdi. Şimşek, Türkiye'de şu anda yapılan çalışmalarla vergi tabanını daha da genişletmeleri, bütçe imkanlarını artırabilmeleri halinde dünyadan farklı olarak vergi yüklerinin ağır olduğu alanların o zaman değerlendirileceğini, buna açık olduklarını ama bunun sıralaması ve zamanlamasının önemli olduğunu ifade etti.

Şu an itibariyle gündemlerinde vergilerde bir indirim ve bir artışıyla yeni vergilerin olmadığını yineleyen Şimşek, şunları söyledi: ''Ancak şu da var, orta-uzun vadede vergi mevzuatının basitleştirilmesi, vergi denetimlerinin belli standartlara kavuşturulması, mükellef haklarının çok daha iyi bir şekilde korunması, idaremizin güçlendirilmesi, vergi kaçırmanın sonuçlarının ağırlaştırılması gibi bir çok hususta çalışmalar var, çalışmalar devam ediyor. Peyder pey bunların bir kısmını uygulamaya koyuyoruz. Şu anda bizim gündemimizde ne sektörel vergi düzenlemeleri söz konusu ne de yeni vergi düzenlemeleri söz konusu. Aslında sistemi oturtmak lazım sık sık değişen düzenlemeler, iş alemi açısından da iyi değil. O nedenle bir süreklilik, bir öngörülebilirlik hususu o çerçeveden de baktığınız zaman bizim şu anda gündemimiz daha çok iyileştirmelerle ilgili. Bundan kastım 'Gelir İdaresini nasıl iyileştirebiliriz' gibi bir takım hususlar.''

 

'Düzenleme yapacağız'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Vodafone Türkiye'nin ana sponsoru olduğu CEO club kahvaltısı sonrasında gazetecilerin stopaj düzenlemesine ilişkin sorularını yanıtladı. Stopaj ile ilgili düzenlemde makro ekonomik istikrarı ve finansal istikrarı ön planda tutacaklarını açıklayan Şimşek, "Bu şekilde bir düzenleme yapacağız. bir kaç hafta içerisinde belli olur" dedi. Şimşek, düzenlemenin işlem vergisi içerip içermediği sorusuna 'Hayır' yanıtını verdi.

Mehmet Şimşek, krizin derinleşeceğine ilişkin belirtilerin Mart 2008'de ortaya çıktığını ancak, dünyanın krizin boyutlarını anlamak açısından eylülü beklemek zorunda kaldığını hatırlattı. Sıkıntılı bir dönemde geçen dünya ekonomisinin, son 80 yılın en büyük daralmasını yaşadığını vurgulayan Şimşek, gelinen noktada, hükümetlerin aldığı olağan üstü para ve maliye politikası desteği ile dünya ekonomisinin 2009'un ikinci yarısından itibaren dipten çıkışa geçmeye başladığının altını çizdi. Ülke ekonomilerinin ayağa kaldırılması için sağlanan desteklerin, geri çekilmesi hususunun hala çok önemli olduğunun altını çizen Şimşek, "Bu konu, bundan sonraki beklentileri oluşturmada karşı karşıya olduğumuz önemli sorulardan biri. Destekler çekilirse, dünya ekonomisi kendi ayakları üzerinde durabilir mi? Hususu, hala çok önemli. Piyasalarda, dünya ekonomisine ilişkin beklentilerdeki iniş çıkışlarda bu hususu dikkate almamız lazım" dedi.

Bugün dünyadaki resme bakıldığında, 2009 yılı sonlarında oldukça iyimserlik olduğunu, bu yılın şubat ayında beklentilerde çok ciddi bozulma oldu olduğunu belirten Şimşek, bunda Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi ülkelerdeki devlet bilançolarına ilişkin endişelerin önemli rol oynadığını, bu krizin sonuçlarını bertaraf etmek için, özel sektörün bilanço problemini, devlet bilançolarına taşıtmak zorunda kaldıklarını söyledi. Şimşek, "Türkiye'de çok şükür böyle şeyler olmadı" dedi. Gelişmiş ülkelerde borcun, milli gelire oranının 20 puan arttığını belirten Şimşek, "Muhtemelen önümüzdeki 3-4 yılda bir 20 puan daha artacağı öngörülüyor. Yani yüzde 80'den, yüzde 100'lere doğru çıkacağı ifade ediliyor. Bu önemli bir husus" dedi.
 

'Faiz artışı 2012'yi bulur'

İkinci hususun, gelişmekte olan ülkelerde faiz artışı erken başlasa da asıl olan dünya ekonomisi için Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) çok önemli olduğunu vurgulayarak, "FED'in, faizleri 2010 yılı sonundan önce artırmayacağı yönünde ciddi bir kanı var. Bu kanı,alınan kararlar çerçevesinde Mart ayında iyice yerleşti. Faizlerin önümüzdeki dönemde ne kadar artacağı hususu, beklentileri ve risk iştahını şekillendirecektir. Genel kanı, 2012 yılında dahi muhtemelen 2008 kriz derinleşmeden önceki döneme dönüş olasılığı zayıf görülüyor. Faizlerin tekrar kriz önceki seviyeye dönmesi 2012'yi bulur" dedi. Gelişmiş ülkelerde, sağlık, emeklilik finansmanı gibi görülmeyen yükümlülüklerin de olduğunu dikkat çeken Şimşek, bu yükümlülüklerin önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak makro ekonomik göstergelerden biri olacağını vurguladı.

'Desteklerin çekilmesi dünya ekonomisi için halen kırılgan'

Hükümetlerin sağladığı desteklerin çekilmesi konusunun, dünya ekonomisi için hala kırılganlık gösterdiğine dikkat çeken Şimşek, "Bu destekler çok hızlı çekilmeyecektir. Para politikasından bahsetmek 2012'yi bulur" dedi. Dünya ekonomisinin geldiği noktada görünümün kötü olmadığını savunan Şimşek, "İçinden dünyanın geçtiği tramvayı dikkate alırsanız aslında iyi bir noktadayız. Son dönemde yaşadığım resesyon global bir bunalıma, çöküntüye, daha derin bir daralmaya çok rahat götürebilirdi. Bugün bu noktada değilsek, bunu para ve maliye politikasına borçluyuz. Yani politikacılara borçluyuz. Bu çerçevede bakarsak dünya ekonomisine ilişkin ben, temkinli bir iyimserliği sahibim. Kriz öncesi büyüme oranlarına dönüş zaman alacak" dedi.
 

'Bu yıl hedefleri çok rahat aşarız'

Türkiye'nin stres testinden başarı ile çıktığını, faizlerin yüksek de olsa halen tek hanede olduğunu vurgulayan Şimşek, "Faizlerin bu seviyede olması, hatta kalıcı olması için mali disiplin boyutu ile piyasalar bir görüntü vermemiz lazım. Uygulamada da kararlı olduğumuzu göstermemiz lazım. Ondan dolayı kredi notumuz arttı ve faizler bu seviyede kaldı" dedi. Harcamaların ise reel bazda kontrol altında olduğunu söyleyen Şimşek, "Bu yıl da ortaya koyduğumuz hedefleri çok rahat bir şekilde aşabileceğimizi düşünüyorum" dedi.
 

'2011 bütçesi Mali Kural Yasası'na göre şekillenecek'

Bütçe açıklarının kontrol altına alınması, kamu borç dinamiklerinin iyileştirilmesinin, olmazsa olmaz hususlardan biri olduğunu savunan Şimşek, geçmişte kronik enflasyon, bütçe açıkları olduğunu, bunun arkasında da siyasi istikrarsızlığın olduğunu savunan Şimşek, bugün ise güçlü bir hükümet olduğunu ve Türkiye'nin kabuğunu kırdığını söyledi. Şimşek, "Çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Hatta, 2. ve 3. nesil diyebileceğimiz çok önemli reformları uygulamaya koyuyoruz. Mesela, 'Mali Kural' birinci nesil bir reform değil ama çok önemlidir. Bütçe performansını garanti altına almaya yönelik çok önemli kurumsal bir düzenlemedir. Biz hükümet olarak bunu uygulamada kararlıyız. Taslak son şeklini alıyor. İnşallah, bu yılın ilk yarısında Meclise gönderip, yasalaştıracağız ve 2011 bütçesini bu çerçevede yapacağız" açıklamasında bulundu. Bir diğer düzenlemenin devlet yardımları konusu olduğunu belirten Şimşek, "Türkiye'nin kendi içinde rekabet ortamının iyileştirilmesi hususundaki kanun, Meclis'e gönderildi. Sessiz bir şekilde" dedi.
 

'Vergi kaçırmanın sonuçlarını ağırlaştıracağız'

Maliye Bakanlığı olarak çok önemli çalışmalara imza attıklarını dile getiren Şimşek, şunları söyledi: "Eskiden bir devlet memurunun tüm gün 11 gün harcayarak yapacağı bir KDV incelemesini, şu anda dakikalarda yapabiliyoruz. Eskiden fatura sahte mi değil mi konusunda iki katman aşağı inerken, şimdi 16 katman aşağı iniyoruz. Mukteza sistemini yeniden yapılandırdık. Önümüzdeki dönemde denetim standartlarının iyileştirilmesine yönelik Gelir İdaresi'nin, denetimin güçlendirilmesine yönelik önemli adımlar atacağız. Bu çerçevede bizim sonuç alma yani, kayıt dışından sonuç alma ihtimalimiz yükseliyor. Çünkü yapacağımız ve yaptığımız yasal düzenlemeler ile kayıt dışı olmayı, vergi kaçırmanın sonuçlarını ağırlaştıracağız. Çapraz denetim gibi bir takım düzenlemeleri uygulamaya koyacağız. Bu olacak yani, bu yıl olur ama gelecek yıl olur ama olacak."

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler