Yandaş Selvi'den "CIA, Rıza Sarraf'ı 2007'de takibe başladı" iddiası
AKP'Li Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, ABD istihbaratının Rıza Sarraf'ı 2007'den itibaren takibe başladığını, 2010 yılında ise resmi süreç için düğmeye bastığının anlaşıldığını öne sürdü.
AKP'li Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, ABD istihbaratının Rıza Sarraf'ı 2007'den itibaren takibe başladığını, 2010 yılında ise resmi süreç için düğmeye bastığının anlaşıldığını yazdı. CIA'in İstanbul ve Ankara'daki ofislerinin dinleme üssü olarak kullanıldığını öne süren Selvi, Türkiye'nin önünde iki yol olduğunu belirtti.
ABD’yle anlaşmaya vararak itirafçı olduğu öne sürülen Rıza Sarraf’ın 27 Kasım’daki duruşmada anlatacakları merak konusu. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, ‘Sarraf operasyonunun bilinmeyenleri’ başlıklı köşesinde, Sarraf’ın Türkiye dışındaki mal varlığına sahip olması ve ticari faaliyette bulunma izni karşılığında itirafçı olma pazarlığı yaptığının söylendiğini yazdı.
ABD Sarraf'ı 2007'den beri izlemeye aldı
ABD’nin Sarraf’ı, 2007 tarihinden bu yana izlemeye aldığını, 2010-2015 tarihleri arasında ise resmi süreç için düğmeye bastığını ifade eden Selvi,
“Sarraf'ın Türkiye-İran-Azerbaycan ve Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden para trafiği ve altın ticareti takip edilmiş. Bu takip nasıl yapılmış? Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’nın telefon ve televizyonlar üzerinden yaptığı dinleme ile birlikte mail’leri, yaptığı tüm bankacılık işlemleri ele geçirilmiş. CIA’in İstanbul ve Ankara’daki ofisleri dinleme üssü olarak kullanılmış. İlginç olanı Zarrab’ın başka şahıslar üzerine açılan hesaplardan yaptığı para transferleri de tespit edilmiş. ABD, 2007 yılından bu yana Sarraf adını koyup, Türkiye’den birçok siyasi ve bürokratın nefes alışını dahi takip etmiş. Söz konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olduğu durumlarda ise Alman istihbaratının da devrede olduğu anlaşılıyor” iddialarına yer verdi.
Selvi, Türkiye’nin Sarraf konusunda takip edebileceği yolu ise şöyle anlattı: “İran’ın Sarraf'ı ve Zencani’yi yargılayıp, faturayı eski yönetime keserek elini yıkamasına benzer bir yolu tercih etmedik. Ancak Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın da savunduğu gibi, olayı ambargoyu delen bir işadamı ve onun etrafında dönen bir para ve altın trafiği olarak görüp, seviyesini düşürebiliriz.
Ya da diplomaside “kol bükme” olarak isimlendirilen önemli bir kozu karşısına koyup, Zarrab dosyasının rafa kalkmasını sağlayabiliriz.”
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!