"Yeni depremler yaşanabilir"
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Coşkun Sarı, Aydın Buharkent ile Denizli Acıpayam'da dün meydana gelen depremlerle ilgili olarak, bölgede genlikleri azalarak devam eden bir deprem etkinliğinin gözlemlendiğini belirtti.
Prof. Dr. Sarı, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin önemli bir deprem kuşağı üzerinde bulunduğunun bilindiğini, Denizli'nin de ''Büyük Menderes Grabeni''nin doğu ucunda olduğunu hatırlattı.
Aydın, Denizli ve çevresinde geçmişte de önemli depremlerin olduğunu belirten Prof. Dr. Sarı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''4 Aralık tarihinde Aydın'ın Buharkent ilçesinde meydana gelen depremin yer kabuğunun 5 kilometre derinliğinde oluşması, oldukça heterojen olan Batı Anadolu kabuğundan kaynaklanmaktadır. Alt kabuğa göre daha yavaş hareket eden üst kabukta biriken elastik serbestlenme enerjisi, kayaçların kırılma değerlerine ulaştıkça depremler meydana gelmektedir. Bu depremlerin her biri münferit olup, bunların artçıları daha sonra kabuğun alt derinliklerine kadar ulaşmakta ve yırtılma olayı zaman içerisinde tamamlanmış olmaktadır. Ana şokların yeryüzüne yakın bir derinlikte meydana gelmesi nedeniyle deprem daha fazla hissedilmekte ve hasar yaratmaktadır.''
Prof. Dr. Coşkun, bölgede halen Buharkent-Aydın ve Sarayköy-Denizli merkezli olmak üzere genlikleri azalarak devam eden bir deprem etkinliğinin gözlendiğini, zaman zaman yüksek genlikli artçı depremlerin meydana gelmesinin de beklenebileceğini kaydetti.
Güvenli yapılaşma
Batı Anadolu ve bölgedeki fayların her birinin ayrı ayrı yerlerde ve yönlerde olduğunu bildiren Prof. Dr. Sarı, birbirleri arasında doğrudan bir bağlantı bulunmasa da bunların bir zincirin halkaları gibi olduklarını ifade etti.
Prof. Dr. Sarı, oynayan bir halkadaki hareketin belirli bir süre sonra diğer halkada devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bu nedenle özellikle Büyük Menderes Havzası'nda yer alan diğer yerleşim birimlerinde güvenli yapılaşmanın en önemli unsurlarından biri olan jeolojik ve jeofizik araştırmaları içeren zemin etütlerinin, binaların yapımı öncesinde belediyelerce istenmesi ve imar yönetmeliklerinin bu kapsamda düzenlenmesi, bölge halkının can ve mal güvenliği açısından zorunluluktur.''
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği