Yüksekdağ: 7 Haziran'dan bu yana 140 sivil insan yaşamını yitirdi

Mor fular ve siyah kurdele ile konuşma yapan Yüksekdağ kadın cinayetlerine ve şiddetine dikkat çekerek, "Devlet şiddeti , çatışma ve gerilim siyaseti tırmandıkça kadına yönelik şiddet de arttı. 2015'in ilk 10 ayında 346 kadın katledildi" dedi. Sokağa çıkma yasaklarını eleştiren Yüksekdağ, "84 gün boyunca Türkiye'de sokağa çıkma yasağı bilfiil uygulandı. Bu süre boyunca 60 sivil yurttaşımız katledildi. Bu başka bir memlekette yaşansaydı, yer yerinden oynardı. Türkiye'de ortak yaşam hukukuna dayanarak birlikte yaşama inancını büyütmek ve korumak istiyorsak, Türkiye'nin başka ucunda yaşananlara yabancı kalma gibi bir lüksümüz yoktur" dedi.

Grup toplantısında bulunan partililer, mor fular ve siyah kurdele takan partililer kadın cinayetlerine dikkat çekti. Grup toplantısında mor fular ve siyah kurdele ile konuşma yapan Yüksekdağ, "Geride bıraktığımız 6 aylık süre Türkiye tarihine karanlık bir dönem olarak yazıldı, kazındı. 7 Haziran seçimlerinden sonra tek başına iktidar olamayanların ve başkan olamayanların şiddetine sahne oldu bütün Türkiye. Bir egemen devlet şiddetin doğrudan hedefi haline getirildi. Bu süreçte kadına dönük şiddet de 2,3 kat arttı. Hala insanlar sokağa çıkamıyor evinin içinde şiddete uğruyor. Sokağa çıkma yasağı adı altında Kürt halkının ve bölgede yaşayan halklarımızın üzerinde çok yoğun bir şiddet ve siyaseti ve hegemonyası kuruldu. Tarihte eşi benzeri az görülen bir şiddet siyaseti izlendi. Sivil halkın yaşam alanları adete bir cehenneme dönüştürüldü" diye konuştu.

"7 HAZİRAN'DAN BU YANA 140 SİVİL İNSAN YAŞAMINI YİTİRDİ"

Yüksekdağ, "7 Haziran'dan bu yana halka karşı ilan edilmemiş savaş ve şiddet politikası sonucu 140 sivil insan yaşamını yitirdi. 6 aylık süre içerisinde. Bu sivillerin 20'si kadındı. Bu sivillerin içerisinde 26 çocuk bulunuyordu. Bu şiddet politikası sonucunda katledildi. Kamu güvenliği adı altında topluma karşı şiddet ve otorite siyasetini dayatanların eseridir bu tablo. Bu rakamlar yastır, öfke ve yarılmayı ifade eder. Tek başına iktidar olma hırsı ve hevesi ile hareket eden siyasi iktidar, Türkiye haklarını ve Türkiye coğrafyasını taammüden böldü. Nefret, linç siyaseti yürüttü" diye konuştu.

"TEK ADAM VE TEK PARTİ İKTİDARI İÇİN BİNBİR ÇİÇEKLİ BAHÇEMİZİ TALAN ETTİLER"

Yüksekdağ, "Toplumun demokrasi isteyen bölükleri ile şovenizmin ırkçılığın etkisi altına alınmış bölükleri birbirinden ayrıldı. Toplumda bir kutuplaşma ve nefret dili söylemi hakim kılındı. Bunun tek bir nedeni var başkanlık rejiminin önünü açmak ve AKP iktidarının tek başına yönetime gelmesini sağlamak. Yani teklik için bizim farklılığımızı, çoğulluğumuzu yok etmeye katletmeye yöneldiler. Tek adam ve tek parti iktidarı için binbir çiçekli bahçemizi talan ettiler. Talana etmeye devam ediyorlar" dedi.

"2015'İN İLK 10 AYINDA 346 KADIN KATLEDİLDİ"

Yüksekdağ, "Egemen siyasi şiddetin bu kadar tırmandığı koşullarda, kadına dönük şiddetin tarihteki en tepe noktasına geldiğini gördük. 2015'in ilk 10 ayında 346 kadın katledildi. Adı konulmamış bir savaşta hayatını kaybetti. İyi hal indirimi ile katiller caniler adete teşvik edildi. Bugün de aynı siyaset hüküm sürtüyor. Devlet şiddeti ve erkek şiddeti kol kola vermiş aynı amaca hizmet ediyor. Ezilenleri, tutsak etme, biat ettirme amacına hizmet eden bir savaş yürütülüyor. Bu savaşın karşısında asla çaresizlik yolunu seçmedik. Kadınların yolu direnişin yoludur" ifadelerini kullandı.

"DEVLET ŞİDDETİ , ÇATIŞMA VE GERİLİM SİYASETİ TIRMANDIKÇA KADINA YÖNELİK ŞİDDET DE ARTTI"

Yüksekdağ, "Devlet şiddeti , çatışma ve gerilim siyaseti tırmandıkça kadına yönelik şiddet de arttı. Bugün, barış hemen şimdi yazan fularlar Meclis'e girememiş. Güvenlik kontrolünde almışlar. Çok yüce bir görevi yerine getirdiklerini düşünmüşlerdir sanırım. Bir Pirus Zaferi daha kazandıklarını düşünüyorlardır belki. Barış hemen şimdi diyen kadınlar her yerde. Bu Meclis'e barış çok daha güçlü girecek. Eğer bir ülkede adı konulmamış bir savaş yaşanıyorsa ülkenin yarısı sıkıyönetim ve darbe rejimi ile yönetiliyorsa gerçek anlamda bir huzurdan, istikrardan bahsetmek mümkün değildir" açıklamasında bulundu.

"TEKÇİLİK DAYATILMIŞ VE TOPLUMDAKİ BÜTÜN FARKLILAR ZAPTURAPT ALTINA ALINMIŞ"

Yüksekdağ, "Bugün siyasi iktidar tarafından kendi yönetimini ve mutlak iktidarını korumak adı altında tekçilik dayatılmış ve toplumdaki bütün farklılar zapturapt altına alınmış. Bilinçli bir kaos rejimi yaratılmıştır. Bölgede bir kaos rejimi hüküm sürüyor. Nusaybin'de sokağa çıkma yasağı bugün 13. gününe girdi. Nusaybin'deki bir görüntüde, 5 çocuk annesi bir kadın kapısının önünde çocuklarının gözü önünde katledildi. Onun evinin önündeki merdivenlerde yatan cansız bedeni, Türkiye'deki siyasi iktidarın utanç vesikasıdır. Ne yazık ki karşımızda utanmayı bilmeyen bir siyasi anlayış var" açıklamasında bulundu.

"O CANSIZ BEDEN VAHŞET BELASI SİZİN İKTİDARINIZIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAK"

Yüksekdağ, "O cansız beden, bugün değil yarın da utancınız olacak. Tarih boyunca sizin belanız, lanetiniz olacak. O görüntü , vahşet belası sizin iktidarınızın peşini bırakmayacak" dedi.

"84 GÜN BOYUNCA TÜRKİYE'DE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI BİLFİİL UYGULANDI 60 SİVİL YURTTAŞIMIZ KATLEDİLDİ"

Yüksekdağ, "84 gün boyunca Türkiye'de sokağa çıkma yasağı bilfiil uygulandı. Bu süre boyunca 60 sivil yurttaşımız katledildi. Bu başka bir memlekette yaşansaydı, yer yerinden oynardı. Türkiye'de ortak yaşam hukukuna dayanarak birlikte yaşama inancını büyütmek ve korumak istiyorsak, Türkiye'nin başka ucunda yaşananlara yabancı kalma gibi bir lüksümüz yoktur" diye konuştu.