Yunan basınından 'kuşatma' iddiası

Yunan basını, Piri Resi'in faaliyetlerine geniş yer verdiği haber-yorumlarda, geminin yürüttüğü araştırmanın, süresi ve bölgenin genişliği göz önünde tutulduğunda Türkiye'nin en büyük "operasyonlarından" biri olacağı yorumunu yaptı.

Haberlerde, Türkiye'nin 12 Temmuz tarihli bildirisiyle "13 Temmuz-20 Ağustos arasında Türk bandıralı Piri Reis gemisinin bilimsel aramalar gerçekleştireceğini, bu çalışmalar sırasında geminin 1500 metre uzunluğunda bir kablo uzatacağını" beyan ettiği, ancak uluslararası hukukta öngörüldüğü şekilde bölgede sahilleri olan Yunanistan ve Kıbrıs'a niyetini bildirmediği savunuldu.

"Ankara'nın Meis Adası, Rodos Adası'nın doğusundaki bölge ve Kıbrıs'ın batı sahillerinin tümünü çembere almaya, böylelikle Meis'i de kapsamak üzere adaların kıta sahanlığına sahip olmadıklarına dair tezini uygulamada da savunmaya çalıştığı" ileri sürüldü.

Bu arada, mevcut bilgilere göre, Piri Reis'in Kaş'ta olduğu, şu an ise güneye, uluslararası sulara yöneldiği belirtilirken, geminin Yunanistan'ın kıta sahanlığına dokunmadığı kaydedildi.

Gazeteler ise konuyu, "Türkler tahriklerinde ısrar ediyor", "Rodos ve Meis kıtasahanlığı için sert uyarı", "Atina'da Piri Reis için hoşnutsuzluk", "Ankara Ege'de", "Atina'dan uyarı ve nota", "Türkler kıtasahanlığı tanımıyor", ''Piri Reis pupa yelken Ege'de" ve "Piri Reis'le tahrik" şeklinde başlıklarla gündeme getirdi.

Gazeteler, "Türk Hükümeti'nin Meis Adası'nın güneyinde sismik aramalar yapılacağını açıkladığını, söz konusu faaliyetin uluslararası sularda ancak Yunan kıta sahanlığı içinde olacak olması bakımından ise Yunanistan'a yönelik yeni bir tahrikte bulunulmaya hazırlanıldığını" öne sürdü.

"Atina'daki diplomatik çevrelerin konunun dikkatle izlendiğini belirttiklerinin" altı çizilen haberlerde, "Ankara'nın, Piri Reis'i Rodos ile Meis Adaları'nın güneyindeki bölgeye çıkarmakla bir oldu-bitti yaratmaya ve adaların kıta sahanlığına sahip olmadıkları yönündeki itirazlarını uygulamada da göstermeye çalıştığı, Türk hükümetinin bu girişiminin Atina'da kaygı yarattığı" kaydedildi.

Öte yandan, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Grigoris Delavekuras, konuya ilişkin açıklamasında, "Türkiye'nin Yunanistan'ın egemenlik haklarına dokunan tüm araştırma faaliyetlerden kaçınması gerektiğini" söyledi.

Yunanistan'ın, Ankara'daki Büyükelçiliği aracılığıyla Türkiye'ye nota verdiğini belirten Delavekuras, "Türkiye'nin faaliyetlerinin düşündürücü olduğu" değerlendirmesinde bulundu.

Sözcü, "söz konusu faaliyetlerin, iki ülke başbakanlarının dile getirdikleri arzular ile uyuşmadığını, sözler ile hareketler arasında farklılık sergilendiğini" belirterek, "19 Temmuz'da yapılacak olan istikşafi görüşmeler öncesinde de ortamın olumsuz etkilendiğini" kaydetti.

Delavekuras ayrıca, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Dimitri Druças'ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Kazakistan'da bir araya geleceğini ve konuyu gündeme getireceğini de ifade etti.

"Yunanistan'ın egemenlik haklarının korunması için gerekli girişimlerde bulunacağını" söyleyen Sözcü, "Atina'nın Türkiye ile Yunanistan arasındaki ikili ilişkilerin iyileşmesi yönündeki iradesinin, açık çek ya da taviz verilmesi anlamına gelmediğini" kaydetti.

Bu arada, Yunanistan Savunma Bakanı Evangelos Venizelos da medyada yer alan açıklamasında, "Yunanistan'ın her zaman hazırlıklı olduğunu, hiçbir şekilde geri adım atmadan, ulusal egemenliğini, ulusal egemenlik haklarını ve uluslararası organizasyonlar ya da uluslararası sözleşmelerle ülkeye tanınan yetkilerini koruduğunu" belirtti.

"Piri Reis'in uluslararası kanunları ihlal edip etmeyeceğini beklemek gerektiğinin" altını çizen Bakan, "Piri Reis şimdilik Yunan kıta sahanlığına girmedi. Dışişleri Bakanlığı ve Sahil Güvenlik birimleri ile işbirliğinde içinde konuyu yakından izliyoruz ve yapılması gerekeni yapacağız" diye konuştu.