Yuval Noah Harari'yi görenler Ahmet Karakuş’un neden görmez?

Kainata ve insanlığın gelişimine kendisini adamış bir yazar Ahmet Karakuş. Uzun bir aradan sonra bana bu yazıyı kaleme aldıran ve gazetenin olanaklarına başvurmamı sağlayan bir isim. Beyin kanaması geçirdiğinde röportajımızın üzerinden neredeyse iki hafta geçmişti. Hastalandığını duyduğum an hissettiğim derin üzüntü ve korkuyu tarif edebilmem oldukça zor. Büyük adam olmakla ya da popüler olmakla alakalı kaygılar yaşayan insanlar değiliz, hiçbir zaman olmadıkta. Nitekim Ahmet Karakuş’un yazdıklarını tozlu raflara kaldırıp öylece bekletiyor olması da onun farklı ve günümüz insanının anlamakta zorlanacağı kaygılar taşıdığını açıkça gösteriyor. İnsanın ve onun hikayesinin derin sırları Ahmet hocanın zihin dünyasını fazlasıyla meşgul ediyor. Hasta yatağında zorlanarak da olsa bilgisayarını açması ve ilk fırsatta kendisini yine çalışmalarına vermesi başka bir şekilde açıklanamaz. Tarihin izinde genç bir delikanlı diyerek çıkmıştık, Ahmet Karakuş’u anlattığımız uzun yolculuğa. Yıllar önce kainat ve evrim konularına meraklı genç bir delikanlıyı kendisine hayran bırakmıştı Karakuş.

Yıllar sonra ABC gazetesi için gerçekleştirdiğimiz söyleşide kah duygulanıyor, kah yeniden insanlığın geleceğine dair hayıflanıyorduk. Ahmet Karakuş’la olan dostluğumuz gazeteci Çağdaş Gökbel ve Yazar Ahmet Karakuş’un ötesinde bir sevgi bağına ve baba oğul ilişkisine evrilmişti. Türkiye’de yaşayan evrim ve kainatla ilgili meselelere kendi üslubuyla çarpıcı bir biçimde yaklaşan böylesine özel bir insanın bu kadar az görünür olmasına içerliyorum. İsrailli Yuval Noah Harari’nin ‘Sapıens’ kitabının yakaladığı popülarüteyi neden Ahmet Karakuş yakalayamıyordu? ‘Tarihin izinde ve Tarihin izinden’ adlı kitapları böylesi bir ilgiyi fazlasıyla hak ediyor. Bir toplumu muasır medeniyetler seviyesine çıkarmanın tek yolu düşünürlerine hak ettikleri değeri vermesiyle mümkündür ancak. Bu nedenle geçmişe bakmak ve geçmişteki deneyimleri aklın ve bilimin ışığında yorumlayabilmek oldukça önemlidir.*

 Şimdi iki özel çalışmasını başarıyla bitirdi Ahmet Karakuş (Mitoloji ve Deyimler, Kategoriler sözlüğü). Lakin bunları yayınlayabilecek ve destekleyecek kimseyi bulamadık. O yüzden gazetem aracılığıyla iyi insanlara seslenmek istiyorum: Ahmet Karakuş ölmeden önce ona hak ettiği ilgiyi ve değeri gösterelim. Yayıncıları ve yayınevlerini göreve çağırıyorum! İstedikleri takdirde kendilerini Ahmet Karakuş ile tanıştırmaktan şeref duyacağımı belirtmek isterim. Sadece yayın evlerinden değil Muratpaşa belediyesinden de destek bekliyorum. Değerli meclis üyesi Cem Kotan eminim ki bu konuda duyarlılık gösterecek ve bu sese kulak verecektir. Antalya da ulusal düzeyde kitap basan bir yayın evimiz maalesef yok ve bu bir kent için önemli bir sorun anlamına geliyor. Kentin düşünürleri, edebiyatçıları ya da sanata ilgi duyan isimleri bu yüzden büyük sorunlarla karşı karşıya geliyor. Umuyorum ki Muratpaşa bölgesinde yaşayan ve Antalya için önemli bir yere sahip olan Ahmet Karakuş’un kitapları basılır ve o ölmeden önce ardında bize sıcak bir tebessüm bırakır.

 *Mitoloji kitabının önsözünden alıntı yapılmıştır (Çağdaş Gökbel kaleme almıştır) (Çağdaş Gökbel/ABC Gazetesi)

cagdas_gokbel@hotmail.com