Zafer yürüyüşünün 99. yılı

İzmir ve Batı Anadolu, 1240 gündür emperyalist ülkelerin işgalindedir. Gazi Mustafa Kemal Paşa Keçiören’de yakın adamlarıyla Ankara’da son gecesini geçirir ve ayrıldığı zaman bir hayli yorgundur. Yanındakilere:

“Hücum haberini alınca hesap ediniz. On beşinci gün İzmir’deyiz” demiştir. Acaba bu bir ütopya mı idi? Değildi, 20 yıldır, İTK Uşakizade Köşkü’nde gelen misafirlere ve kitaplarımda bir belgeyi anlatırım, o belgede; 18 Ocak 1922 günü, Yüksek Komiseri General Pelle ile Gazi, Uşakizade Köşk’ünde toplantı yaparken, gazeteci Ruşen Eşref Bey ile Fransız Amirali Dumesnil’in arasında köşkün merdivenleri önünde, çok ilginç ama bir o kadar önemli olan şu konuşma geçer.  Amiral Dumesnil; 

“On dört gün içinde hem yüz kırk, yüz elli bin kişiden fazla bir ordunun yok etmesi, hem de beş yüz elli kilometrelik bir yolu süvarinin on günde aşması, askerlikte nadir görülmüş bir şeydir; şaşılacak bir hızdır bu. Hele piyadenin de aynı günde İzmir’e varabilmiş olması, daha şaşılacak şeydir. En şaşılacak şudur ki develer ve kağnılar da beraberdi” demiştir.

2005 yılında, Afyon’da ADD’nin gerçekleştirdiği iki günlük “Kurtuluş Paneli”nden sonra, Kocatepe’de ADD Genelbaşkanı Av. Ertuğrul Kazancı, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ve KKTC Kurucu Başkanı Rauf Denktaş konuştu… O anı hiç unutmadım, artık onlar, sevgi ile bağlandıkları, yollarını aydınlatan Atatürk’ün yanında ve ışıklar içindeler.

1999 yılında, Atatürkçü Düşünce Derneği ile yolumu, “Zafer Yürüyüşüne” düşürdüm. Yürüyüşü, kapkaranlık ve buz gibi bir gecede gerçekleştirdik. 14 kilometrelik Şuhut - Kocatepe arasını 4,5 saatte aşarken, Mehmetçiklerin kağnıları ve atlarını nasıl sessizce  geçirdiğini anımsadım, bir daha şehitlere ve Gazilere şükranlarımı sundum.

Yıl; 2021, 26 Ağustos, “Zafer yolu”nun 99. Yılındayız… Bu kez şubem Karşıyaka ADD ile Şuhut’tayız… Şuhut’a yine 10 binlerce Atatürkçü gelmişti, önce, Gazi Mustafa Kemal’in günümüzde müze olan karargahını gezdik. Akşam protokol töreni izledik. Coşku çok güzeldi, protokolun “sıkıcı sıkılığından” yollardan geçemedik. Şuhut Çakırözü töreni sonrası “Zafer Yürüyüşü”ne başladık. Bu kez, 85 yaşında birkaç büyüklerimizle yürüşe başladık, onların yürüme azimleri, gençlere örnek oldu. Gece soğuk değildi, dolunay vardı, yolumuzu aydınlatıyordu, 70 yaşını aşan ben, binlerce genç tarafından övgü sesleri ile yürüyüşümü tamamladım. 

İki yıl ara ile yaptığım “Zafer Yürüyüşü”nde, yurdumuzun birçok yöresinden gelen, binlerce Atatürkçü ile kucaklaştık. Bizlerle yöre köylüleri de yürüyordu. Aileler, çocukları ile yürüyor, dağcılar yine var, yürüyüşte İzmirliler çoğunlukta idi… Kıvanç duydum. Yol boyunca ve Kocatepe’de kurumların ikramı bizleri yine duygulandırdı.

5 saatlik yürüyüşten sonra, Atatürkçüler, zirvede, saat 05.30’u beklerken, şayak kalpaklı Gazi Mustafa Kemal’in heykelinin etrafı Atatürkçüler tarafından sarılmıştı, marşlar hep beraber, savaş meydanına doğru söylendi. ADD Genel merkezi yine oradaydı.

ADD Karşıyaka Şubesinin üyelerine, yolda, İzmir’in işgali ve Kurtuluşunu ve Başkomutan Meydan Savaşını, Çiğiltepeyi, Dumlupınar’ı ve de esir Yunan Başkomutanı Trikopisi anlattım. 100. yılda buluşmak üzere…26 Ağustos 2021