Zoraki inceleme

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK), Almanya’daki Deniz Feneri vurgununda “asıl fail” olarak gösterilen RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin servetini incelemeye aldı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki savcıların Almanya’ya gönderilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’de delillerin büyük ölçüde karartıldığı kanısındayım” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Alman mahkemesinin Deniz Feneri yolsuzluğunun “asıl faillerinin” Türkiye’de olduğu yönündeki görüşü üzerine 6 Ekim’de Adalet Bakanlığı kanalıyla Almanya’dan dosyayı istemişti. Aradan geçen 1.5 aylık süre boyunca dosya gelmedi. Bu süre boyunca da başsavcılık dosyayı bekleme kararı alırken somut adım atmadı.

Alman mahkemesinin gerekçeli kararını tamamlamasının ardından vurgunun Türkiye ayağını yürüten savcı Nadi Türkaslan, MASAK’a yazı yazarak, soruşturmada adları geçen RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, kanalın yönetim kurulu üyeleri İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve şirket ortağı Harun Kapuyoldaş ile Almanya’daki Deniz Feneri Derneği yöneticisi Mehmet Gürhan’ın kişisel mal varlıkları ile bu kişilerin varsa ortağı oldukları şirketlerin mal varlıklarının incelenmesini istedi. Başsavcılığın talimatı ile harekete geçen MASAK, bu kişilerin, kişisel mal varlıkları ile ortağı olduğu şirketlerin mal varlıklarını incelemeye aldı. İnceleme kapsamında, yasal olmayan yollardan para girişi olup olmadığı ile kara para aklanıp aklanmadığı araştırılacak. MASAK, elde ettiği bulguları başsavcılığa sunacak.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de soruşturmayı yürüten savcıların Almanya’ya gönderilmesi gerektiğine işaret ederek, “Oradaki savcılarla bir araya gelmeliler. Yüz yüze bilgi paylaşımı mutlaka yapılmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde olayın vahameti yeterli ölçüde Türk yargısına intikal etmeyecektir” dedi. CHP’li Kılıçdaroğlu, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Turan Erol tarafından “hasıraltı edilen” dosyanın da yargıya taşınması zorunluluğu bulunduğunu kaydederek şunları söyledi:

“Çünkü o dosyada Kanal 7’nin gerçek yüzü gösteriliyor. Almanya’daki, Bahreyn’deki banka hesapları var o raporda. Savcılığa Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik hakkında suç duyurusunda bulunulması isteniyor. Bu kişiler Deniz Feneri davasının Türkiye’deki asıl failleri olarak tanımlanmıştı. Savcıları Almanya’ya göndermeyen Adalet Bakanı, görevini iyi yapmamış olur. RTÜK Başkanı Zahid Akman hakkında defalarca görevinden ayrılması gerektiği söylendi. Bunu toplumun tüm duyarlı kesimleri dile getirdi, yalnızca siyasetçiler değil. TBMM Başkanı da söyledi. Parlamentonun seçtiği bir kişi hakkında TBMM Başkanı görevden ayrılmasını istiyor. Ama o kişi göre-vinde kalmayı sürdürüyor. Bu doğru değil. Endişem şu; Türkiye’deki Deniz Feneri davasının sağlıklı bir yargılama süreci olmayacaktır. Çünkü delillerin büyük ölçüde karartıldığı kanısındayım.”