4. İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali usta sanatçıları ağırlayacak

İstanbulluların ve genç müzisyenlerin başladığı günden bu yana ilgi gösterdiği festivallerden birisi de bu yıl 4. kez düzenlenen İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali. Dünya çapındaki sanatçıları müzik tutkunlarıyla buluşturan festivalin söyleşi ve atölye gibi yan etkinlikleri başladı. Ancak konserler 31 Ağustos-18 Eylül arası kulakların pasını silecek.

Viyolonsel sanatçısı Nil Kocamangil’in kurucusu ve genel sanat yönetmeni olduğu festival, özellikle genç dinleyici ve müzisyenlerin uluslararası sanatçılarla bir araya gelmesine büyük önem veriyor. Festival aynı zamanda ustalık sınıfları “masterclass”, söyleşiler ve çocuklar için özel etkinliklerle katılımcılarına zengin bir program sunuyor.

BİRİNCİ HAFTA ÜÇ DEV KONSER

İçeriği bu yıl farklı müzik türleriyle ve enstrümanlarla genişleyen 4. İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali’nin yarın akşam (31 Mayıs) saat 20.00’de CRR’de düzenlenecek açılış konserinde efsanevi çellistler Jens Peter Maintz ve Wolfgang Emanuel Schmidt’ten oluşan Cello Duello ilk kez Türkiye’de konser verecek.

3 Eylül Salı akşamı saat 20.00’de Baruthane’deki “Villa Musica İstanbul’da!” konserinde, Alexander Hülshoff (viyolonsel), Niklas Liepe (keman) ve Lisa Klotz’tan (viyola) oluşan Villa Musica yine Türkiye’de ilk kez dinleyicilerin karşısına çıkacak. 6 Eylül Cuma akşamı saat 20.00’de CRR’deki konserde ise piyanist Vincent Mussat, klarnet sanatçısı Joë Christophe ve Nil Kocamangil ilk kez sahnede bir araya gelerek festival dinleyicilerine bir müzik ziyafeti sunacak.

Cello Duello açılış konserinde ilk kez Türkiye’de sahne alacak.

‘TÜRKİYE’DE ÖRNEĞİ YOK’

Festivalin genel sanat yönetmenliğini üstlenen Nil Kocamangil’le bu yılki festivali konuştuk.

“Kendim de bir viyolonsel sanatçısı olduğumdan dolayı yıllar içinde birçok masterclass’a, festivale sanatçı olarak davet edildim, öğrenci olarak katıldım. Uzun yıllardır böyle bir organizasyon, oluşum kurabilmek hayalimdi” diyen sanatçı, “Çok mutluyum ki İBB Kültür Daire Başkanlığı kapılarını çalıp böyle bir projeyi sunduğumda beni geri çevirmediler, en başından beri desteklediler. Öyle olmasa dördüncü yılımıza gelmemiz hayal olarak kalacaktı” şeklinde konuştu.

Festivalin ilklerini anlatan Kocamangil, “Türkiye’de ilk kez hem başvurusu hem de katılımı ücretsiz bir ustalık sınıfı düzenliyoruz. Yurtdışında bile birkaç örneği var. Bu sayede gençlere çok önemli bir destek sağlamış oluyoruz. Dünyanın en önemli eğitmenleriyle CRR’de tanışma ve çalışma fırsatı buluyorlar. Oda müziğine duyulan ilgiyi büyütmek istiyoruz. Böyle bir alanı daha çok tanıtmak için zorlu ama harika bir yolculuğa çıkmış olduk. Bugüne kadarki ilgiden çok memnunuz, artarak da devam etmesini istiyoruz. En büyük dileğim bu festivalin kökleşmesi” dedi.

T. Volkan Aslan 

‘İBB KÜLTÜR İSTANBUL’A YAYILMAYA DEVAM EDECEK’

İBB Kültür’ün destekleriyle düzenlenen festivalle ilgili İBB Kültür Daire Başkanı T. Volkan Aslan’la konuştuk. 

Volkan Aslan, “Bu yıl daha da genişleyen program ve her daim kaliteli içeriğiyle uluslararası sanatçıları ülkemizdeki klasik müzik tutkunlarıyla buluşturuyoruz” diye konuştu.

Festivalin ikinci yılı itibarıyla İBB’nin bir festivali olduğunu söyleyen Aslan, “Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nun yanı sıra Metrohan, Baruthane ve Bulgur Palas’ta düzenlenecek konserler, aynı zamanda masterclass’lar, söyleşiler ve çocuklar için özel etkinliklerle bu yıl yine dopdolu bir festival bizleri bekliyor. Meksika'dan Gelen Ritim: Tambuco ile Çocuklar için Beden Perküsyonu Atölyesi’nde Meksika kökenli ve dört kez Grammy ödülüne aday gösterilen ünlü perküsyon grubu Tambuco Percussion Ensemble’ın üyeleri, 15 Eylül’de Bulgur Palas’ta çocuklarla bir beden perküsyonu ve ritim çalışması gerçekleştirecek. İBB Kültür tüm sanat disiplinleri ile İstanbul seyircisini buluşturmaya, mekânsal genişleme ile İstanbul’un her noktasına yayılmaya devam edecek” dedi.