Bakunin, Marx, Dostoyevski: Ecinniler(!) Sabri Gürses’in yazısı...
Devrim, Slav kardeşliği konusundaki görüşleri, eylemleri ve yapıtlarıyla Avrupa merkezli dünyanın kaderini şekillendiren üç düşünür: Mihail Bakunin, Karl Marx ve Fyodor Dostoyevski...
AVRUPA MERKEZLİ DÜNYANIN KADERİNİ ŞEKİLLENDİREN ÜÇ DÜŞÜNÜR!
Marx ile Engels’in çalışmalarının korunması, eksiksiz olarak toplanarak yayınlanması için çalışmaları yapan enstitünün Rusya’da kurulmuş olması tarihin en ironik olaylarından biridir.
Enstitüyü kuran Ukrayna doğumlu Rus Yahudisi David Riyazanov’du. 1921’de başına geçtiği Marx-Engels Enstitüsü’nde onların ilk külliyatını yayınlamaya başladı. Böylece, Marx-Engels en ateşli rakiplerinden Bakunin’le en sert eleştirdikleri Rusya’da buluştular.
Lenin aynı yıl Bakunin’in bütün eserlerinin toplanıp basılması için de çalışmaları başlatmıştı ama onun 1924’te ölümüyle Bakunin çalışması iptal edildi. Riyazanov yeni dönemde tutuklanıp 1938’de öldürüldü.
Marx-Engels-Lenin Enstitüsü haline gelen enstitü 1950’lere kadar Almanca ve Rusça külliyatlar yayınladı, ama enstitünün en önemli işlerinden biri 50 ciltlik İngilizce külliyat olmalı, çünkü birçok dile Marksizmi yayan kaynak Rusya’da basılan bu külliyat oldu.
Avrupa merkezli dünyanın kaderini şekillendiren üç düşünür aynı dönemde doğmuştu: Mihail Aleksandroviç Bakunin 1814, Karl Marx 1818, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski 1821’de.
DEVRİMCİLERLE YAKINLAŞAN BAKUNİN’E ÇARLIĞIN İFTİRASI: GİZLİ AJAN!
Bakunin genç yaşta Alman felsefesine, Hegel’e merak saldı, Berlin’e gitti, orada devrimcilerle tanıştı, Marx’la aynı çevrelerde bulundu. Rus hükümeti onu bu faaliyetleri yüzünden Sibirya’da çalışma kampına mahkum etti, teslim olmayıp kaçak olarak Brüksel’de yaşarken Polonyalı mülteci devrimcilerle tanıştı ve Slavların özgürleşmesinin ortak bir dava olduğuna inandı.
Paris’te Proudhon’la tanıştı ve ondan Marx gibi etkilendi. 1845’te Fransız basında yazdığı ilk makale bir çarlık eleştirisiydi. Çar’ın gizli polis servisi buna karşılık onun hakkında, uzun yıllar silinmeyecek bir iftira yaydı: Onun kendileri için çalışan gizli bir ajan olduğunu söylediler. Bu iftira, Marx’ın sonraki yıllarda Bakunin’le tartışırken kullanacağı kadar etkili oldu.
ÇAR 1. NİKOLAY’IN SİNİR OYUNLARI! DOSTOYEVSKİ İDAM MANGASININ KARŞISINDA!
Çar I. Nikolay muhalefeti kesinlikle hoşgörmüyordu ve sert tedbirleri psikolojik tahribat yaratmayı hedefliyordu. Dostoyevski’nin yaşadığı idam mangasının karşısına çıkartıp son anda affetme yöntemlerinden biriydi. Öldürülmeyip Sibirya çalışma kampına gönderilen Dostoyevski’nin de Bakunin gibi Slav birliği davasını benimsemesi ilginçtir.
Bakunin Lehler, Çekler, Sırplar gibi Slavların içinde bulundukları imparatorluklardaki özgürlük arayışının devrime yol açabileceğini düşünürken, Dostoyevski bu bağımsızlıkların Rusya’nın desteğiyle olsa bile Rusya’ya bağlılıkla sonuçlanmayacağını, onların Avrupa’yla Rusya arasındaki çekişmeden yararlanacaklarını kavrayacaktır.
SEKİZ YIL HAPİSTE KALACAK BAKUNİN’İN İTİRAFNAMESİ!
Haziran 1848’de Prag’da yapılan ilk Slav Kongresi’ne devrim hayaliyle katılan Bakunin bu yüzden tutuklanıp Rusya’ya gönderilir, Dostoyevski de Aralık ayında tutuklanıp Sibirya’ya sürülür:
O sırada Marx, Proudhon eleştirisi Felsefenin Sefaleti’ni ve zincirleme devrimlerle sarsılan Avrupa’da Komünist Manifesto’yu yayınlıyordu.
“Bütün kaleleri yıkmak, Bohemya’daki resmi evrakların hepsini, idari kayıtların, mahkeme ve hükümet kayıtlarının, soyluluk evraklarının hepsini yakmak, bütün ipotekleri kaldırmak … bütün borçları silmek istiyordum. Kısacası düşündüğüm devrim korkunçtu, ama insanlardan çok eşyalara yönelikti.” 1849’da ilk kez tutuklanıp Petersburg’da hapse atıldıktan sonra çar için yazdığı İtirafname’de böyle diyordu Bakunin.
Sekiz yıl hapiste kaldı, sonra Sibirya’ya gönderildi; tam o sırada Dostoyevski sürgünden dönmeye hazırlanıyordu. Dostoyevski 1861’de Petersburg’da hapis hatıraları Ölüler Evinden Notlar’ı yayınlarken Bakunin bir Amerikan gemisiyle Londra’ya kaçacaktı.
Ertesi yıl Dostoyevski ilk Avrupa seyahatine çıktığında, Bakunin de Londra’da siyasi muhalif yazar ve yayıncı Hertsen’in yanına gitmişti, Dostoyevski Hertsen’le buluştu ve büyük olasılıkla onun yanında Bakunin’le ve devrimci şair Ogaryov’la tanıştı.
1863 POLONYA İSYANI VE SLAV KARDEŞLİĞİ ÜLKÜSÜ VE BİR RUS!
1863’te Rusya’dan bağımsızlık talebiyle çıkan Polonya İsyanı’na Hertsen yayınladığı Çan dergisinde destek verdi, Dostoyevski’nin Petersburg’da çıkardığı Zaman dergisi de isyana destek veren, “Bir Rus” imzalı bir yazı yüzünden kapatıldı.
Sonuçsuz kalan isyanı Marx ise Rus karşıtlığı çerçevesinde desteklemişti: “Avrupa’nın tek seçeneği var: Ya Moskovalıların liderliğinde bir Asya barbarlığı Avrupa’nın üstüne çığ gibi düşecek, ya da Avrupa Polonya’yı ayağa kaldırarak kendisini Asya’ya karşı 20 milyon kahramanla korumuş, kendi sosyal dönüşümünü hazırlamak için vakit kazanmış olacak.”
Marx’la Bakunin’in (ve Dostoyevski’nin) yollarının ayrıldığı nokta buydu: Marx gelişmiş Avrupa uygarlığı içinde bir devrim öngörüyordu, gelişmemiş Rusya’dan gelen Bakunin’se bu isyanların mevcut bütün iktidarları yıkıp devrime giden yolu açmasını bekliyordu.
Fakat Polonya isyanı Litvanya, Ukrayna, Belarus’tan toprak talebi şeklini alarak hepsini hayal kırıklığına uğrattı. Dostoyevski kendi gazete yazılarında daha eleştirel bir Slav kardeşliği değerlendirmesi ortaya koyacaktı.
BİRİNCİ ENTERNASYONAL VE BAKUNİN’İN FİKİRLERİNDE YENİ BİR DÖNEM!
Bakunin’in fikirlerinde yeni bir dönem 1864’te Londra’da kurulan Uluslararası İşçi Birliği, yani Birinci Enternasyonal’le başladı. Bu sırada onun Komünist Manifesto çevirisi Çan’da yayınlanmıştı.
İki yıl sonra İtalya’da Uluslararası Kardeşlik topluluğunu kurarken de Devrim İlmihali adlı bir manifestoyla kendi anarşizminin ilkelerini netleştirdi. O sırada Dostoyevski, Yeraltından Notlar’ı yazmıştı. Borçları yüzünden kaçtığı Almanya’da ilk nihilizm eleştirisi olan Suç ve Ceza’yı yazıyordu.
1867’de Bakunin, Cenova’da Barış ve Özgürlük Birliği’nin ve Enternasyonal’in çalışmalarını sürdürürken, Dostoyevski yeni eşiyle yokluk içinde Cenova, Floransa, Viyana, Prag, Dresden arasında geziyor, Budala’yı yayınlıyordu. Bakunin’in Cenova toplantılarını dinleyen Dostoyevski yeni romanını tasarlamaya başlamıştı.
Marx, Bakunin’in Halkın Davası adıyla 1869’da, Zürih’te Enternasyonal adına yayınladığı dergiye katkıda bulundu. Bakunin’in bu dönemde yazdığı, devletin kesin olarak ortadan kaldırılmasını dile getiren Uluslararası Kardeşliğin Devrimci Örgütlenmesinin Programı ve Hedefi de kendi yaklaşımını dile getiriyordu.
Şehir kapitalizmine karşıtlığını İlmihal’de dile getirmiş olan Bakunin artık taşra şehirlerindeki entelektüel kesimden, lüzumsuz insanlardan, toplumda yerini bulamayan gençlikten, Raskolnikov’lardan, büyük kentlerin dışındaki işçilerden bekliyordu devrimi.
1870 LYON AYAKLANMASI VE PARİS KOMÜNÜ’NÜN AYAK SESLERİ...
1870’de savaş koşullarında Enternasyonal çerçevesinde örgütlenen Lyon Ayaklanması bu fikirlerini sınamak için bir fırsat sundu: Bakunin burada savaş koşullarında güçsüzleşen devletin yeniden kurulmasına bir halk diktatörlüğüyle engel olarak devrim dalgasını Fransa’ya yaymayı savundu.
Fransa’nın Kurtuluşu adlı bir komite bütün şehre resmi kurumların lağvedildiğini ilan etti. 30-40 bin kişinin katıldığı, Eylül ayındaki bu çok kısa ömürlü komün ertesi yılki Paris komününün de habercisi oldu. Bu olaylar Bakunin’in Enternasyonal’de Marx’a göre üstünlük elde etmesini sağlamıştı.
NEÇAYEV SKANDALI!
Derken Neçayev skandalı patlak verdi. 1847 doğumlu Sergey Neçayev tam da Bakunin’in aradığı Raskolnikov’du: Moskova’nın kuzeyindeki İvanova’nın yoksul bir ailesinden Petersburg’a öğretmen olmaya gelmişti, üniversiteye dışarıdan devam ediyor, yoğun bir şekilde okuduğu özgürlükçü yazarlara göre, Ne Yapmalı’nın Rahmetov’u gibi devrimci olarak yaşamaya çalışıyordu.
1868’de devrimci örgüt kurmaya karar verdi ve öğrencilerle toplantılar düzenlemeye başladı. Toplantılarda Çar’a ve yetkililere suikast planları yapılıyordu.
1869 başında aniden tutuklandığı söylentisini yayıp İsviçre’ye gitti; orada Bakunin’le Ogaryov’u Rusya’da önemli bir devrimci örgütün başında olduğuna inandırdı. Hemen ardından Bir Devrimcinin İlmihali adlı sert, Bakunin’in görüşlerini taklit eden bir ilkeler kitabı hazırladı.
Sonra gizlice Moskova’ya gitti ve orada da uluslararası bir örgütün temsilcisi olduğunu söyleyerek Halkın İntikamı Derneği’ni kurdu ve bu isimle bir dergi yayınlamaya başladı.
Bütün ülkeye yayılmış ve merkezi yurt dışında olan örgütün beşli hücrelerden oluştuğunu savunuyor, çevresindekileri bulundukları ortamda kargaşa çıkarmaya zorluyordu.
İvanov adlı bir üyeyi Ziraat Fakültesi’nde devrimci faaliyete zorladı, İvanov bunu reddetti. Neçayev de topladığı dört üyeyle İvanov’u öldürdü, cesedini göle attırdı. 1869 yılı daha sona ermemişti, Kasım ayıydı. Ceset bulundu, Neçayev Aralık ayında Cenova’ya kaçtı.
Bakunin Neçayev’in fanatik haline rağmen bağını koparmadı onunla ve Neçayev Ogaryov’la birlikte Çan dergisini yeniden çıkarmaya başladı, bildiriler yazdı.
Bu sırada Bakunin Marx’ın Kapital’ini çevirmek üzere avans almış, ama çeviriyi yapmaktan vazgeçmişti, avansı veremiyordu. Neçayev Rusya’daki yayıncıya tehdit mektubu yazıp işi iptal ettirdi.
Neçayev, Ağustos 1872’de Zürih’te yakalanıp Rus polisine teslim edildikten bir ay sonra, Marx onun tehdit mektubunu Bakunin’i Enternasyonal’den ihraç ettirmek için kullandı.
BAKUNİN’İN ‘DEVLET VE ANARŞİ’Sİ, MARX’IN ‘KAPİTAL’İ VE DOSTOYEVSKİ’NİN ‘ECİNNİLER’İ...
Bundan sonra Bakunin, Rusya’yı yine Alman-Tatar İmparatorluğu diye yorumladığı ve devlet karşıtı Slavların birliğiyle dağılmasına çağrıda yaptığı Devlet ve Anarşi’yi yazdı; Enternasyonal’in etkisi azalmıştı ve Marx Kapital’i çalışmaya devam ediyordu.
Dostoyevski’nin romancı dehası da bu dönemde en etkin şekilde çalışıyordu: Neçayev grubunun cinayetinde ve onlarla Bakunin ilişkisinde nihilist devrimciliğin bir tablosunu gördü ve büyük şehirde yaşanan bu olayı alıp tam da Bakunin’in hayal ettiği gibi bir taşra şehrinde geçen bir romanın Ecinniler’in konusu yaptı.
Romanda sadece Bakunin, Neçayev ve kendisine değil, döneminin entelektüel buhranının temsilcisi gördüğü herkese yer verdi.
DOSTOYEVSKİ’NİN BAKUNİN’İ: STAVROGİN!
Standart eleştiri Bakunin’in romanın Stavrogin karakterinde işlendiğini savunuyor. Ama tersine, Neçayev karakterini Pyotr Verhovenski üzerinde işlerken onun babası, yarım yamalak hayalleriyle taşra şehrine sığınmış Stefan Verhovenski karakterinde Bakunin capcanlı duruyor.
Bıraktığı fikir mirası ne olursa olsun, tam da onun gibi pişmanlıktan yıkıcılığa gidip gelen coşkularla yaşamıştı; hatta onun geçimini sağlayan Varvara Stavrogina karakterinde de Bakunin’e İtalya’da villa hediye etmiş olan zengin müridi Carlo Cafiero’nun yankısını görmek mümkündür.
Dostoyevski bu romanda parlak bir Bakunin biyografisi yazmış, Neçayev’i onun oğlu olarak tasvir ederken, Stavrogin karakterinde de ikisiyle kendisinin karışımı yeni bir şeytanı, Rusya’nın gelecekteki korkunç kahramanlarını gerçek olaylardan soyutlayarak yansıtmayı başarmıştır.
Bakunin’in Neçayev’le ilişkisi (birçok açıdan Bakuninci bir Marksizmi hayata geçirdiği söylenen) Lenin’in Stalin’le ilişkisine ve uzun Sovyet yüzyılı boyunca görülecek (Riyazonov’un İvanov gibi öldürülmesi türünden) birçok olaya benzer.
ECİNNİLER, DOSTOYEVSKİ’NİN KENDİ EDEBİ ANARŞİZMİNİN YANI SIRA TOLSTOY’UN ANARŞİZMİNİ DE ORTAYA KOYDUĞU BİR ROMANDIR!
Bu da romanın Sovyet döneminde yayınlanmasını bir tartışma konusu haline getirmiştir: 1930’larda Bakunin’le birlikte Dostoyevski de kültürün arka planına itildi ve hatta 1935’te karşı devrimci propaganda sayılan bu roman, Ecinniler (ya da daha sert ifadesiyle Şeytanlar) yasaklandı.
Ancak 1960’larda, Dostoyevski araştırmaları yeniden canlanınca, Bakunin’e karşı Marx’ın eleştirel tutumunu benimseyen bir anarşizm eleştirisi olarak gündeme geldi roman. Ama bu sadece Rusya’nın kendini Marx külliyatının doğal koruyucusu saydığı dönemin yorumudur.
Aslında roman Dostoyevski’nin kendi edebi anarşizmini (yanı sıra baba Verhovenski’nin evden kaçışında Tolstoy’un son yolculuğunun bir önparodisini görürsek, Tolstoy’un anarşizmini de) ortaya koyduğu bir romandır.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!