Dostluk kök saldığın yerdir
İki erkeğin otuz yıllık güçlü arkadaşlığını anlatan nehir film Sekiz Dağ, Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü aldı.
Belçikalı yönetmen Felix van Groeningen’i The Misfortunates (Çölde Kutup Ayısı), The Broken Circle Breakdown (Kırık Çember), Belgica Beautiful Boy (Güzel Oğlum) filmlerinden tanıyoruz.
Yönetmen oyuncu eşi Charlotte Vandermeersche ile birlikte çektiği Sekiz Dağ, 2022 Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’nü Jerzy Skolimowski’nin EO’suyla paylaştı. Paolo Cognetti’nin aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan lirik dram 30 yıla yayılan arkadaşlığı özgün bir sinema diliyle benzersiz bir görsellikle anlatan bir nehir film. 1984 yılında Torino kentinde yaşayan Guasti ailesi kentin karmaşasından uzaklaşmak için yaz aylarını Alpler’deki dağ köyü Grana’da da geçirir.
11 yaşındaki kentli Pietro burada yaşıtı dağlı Bruno ile arkadaş olur. Köyde 14 kişi kalmıştır, tek çocuk Bruno’dur. Bruno’nun babası duvar ustasıdır, yurtdışında çalışır. Dağlık köy onların krallığına dönüşür. Doğa öylesine saf, dingin, güzeldir ki bozulmamış, değişmemiş bu köy adeta bir masal köyü gibidir. Bir süre sonra yaşamın ayırdığı iki çocuk dünyadaki yerlerini, kimliklerini, babalarıyla olan ilişkilerini sorgular.
Pietro babası Giovanni’ye benzemek istemediği için evden ayrılır. Bruno doğduğu Grana’ya sadık kalır. İki arkadaş 15 yıl sonra yeniden köyde buluşurlar. Ergenlik sona ermiş yetişkinlik başlamıştır.
SEKİZ DAĞ, SEKİZ DENİZ
Pietro babasını hiç görmemiştir. Bruno ise arkadaşının babasına yakın olmuş, onun önerilerini dinleyip yaşamını değiştirmiştir. Giovanni, Bruno’nun öz babası gibi olmuştur. Projeler, atılımlar, başarılar, başarısızlıklar, aile kurmalar, yolculuklar, kimlik arayışları yetişkinliğe denk gelir. Giovanni’nin vasiyeti üzerine iki arkadaş ortak dağ evlerini yapar.
Filmin ana karakterlerinden yüksek dağ iki erkeği kent yaşamından, kapitalist sistemden koruyan doğal değerlerin kaynağıdır. Dağda Bruno’nun, Pietro’nun, herkesin bir yeri vardır.
Olgunluk dengeyi yitirme riskiyle birlikte gelir. Pietro Nepal’e gider, Himalayalar’a tırmanır. Budistlerden 8 dağ ve 8 deniz, ortada büyük dağ Sumaru’nun olduğunu öğrenir. Sekiz dağı ve sekiz denizi gezen mi yoksa Sumaru’nun zirvesine çıkan mı çok şey bilir sorusunu sorar, insanın dünyadaki yolunu daha belirgin şeylerle bulması harika bir şeydir der. Sekiz Dağ masal boyutunda, metaforik, minimalist, varoluşçu, yoğun, bazen şiddetli, düş kırıklığı yaratan lirik bir dramdır.
Doğanın görkemi, görsellik üst düzeydedir, insanı kuşku-cayma-umut arasında bırakarak kendisiyle yüzleştirir. Bu canlı, mutlu, trajik meditasyon yaşamın hep riskler taşıdığını ve insanın gerçek, fiziksel, duygusal yerini bulma gereksinimini irdeler. Doğa, arkadaşlık, kimlik arayışı, kökler, erkeklik, baba-oğul ilişkisi, aile, yazgı, zaman, yaşamı sorgulayan, Luca Marinelli, Alessandro Borghi, Filippo Timi, Elena Lietti, Lupo Barbiero, Cristiano Sassella’nın oynadığı Sekiz Dağ bugün gösterime girdi.
İlgili Haberler
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması