Gençlerin sanat dayanışması: Karanlığı aşan umut...

Talebeyiz Biz Derneği’nin, Tophane Tütün Deposu’nda “Gençler de Var!” sergisi açıldı. Üretilen sanat işlerinden 29’unun satışından elde edilecek gelir Ali İsmail Korkmaz Vakfı ortaklığıyla Hatay’da gençler için kullanılacak.

Yayınlanma: 28.08.2023 - 03:00
Gençlerin sanat dayanışması: Karanlığı aşan umut...
Abone Ol google-news

Talebeyiz Biz Derneği’nin “Gençler de Var!” sergisi Tophane’deki Tütün Deposu’nda açıldı. 9 Eylül’e kadar açık kalacak olan sergi, Dayanışma için Sanat Projesi’nin bir parçası. Sergilenen 29 işin satışından elde edilecek gelirle 2024 yılı içinde Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV) ortaklığında Hatay’daki gençlerle atölyeler yapılması ve sonrasında da sergi açılması planlanıyor. 

SESLİ BETİMLEME

“Talebeyiz Biz”i Sonel Balkan ile birlikte 2021 yazında bir sosyal girişim projesi olarak kuran Müge Ayan, “Sergilenen işlerin, genç sanatçıların kendi sesinden sesli betimlemesinin de bulunduğu ‘Gençler de Var!’ sergisi, Türkiye’de genç olmanın nasıl deneyimlendiğine ışık tutuyor ve yetişkinlerin gençlerle dayanışabilmek için yapabileceklerine ilişkin önemli ipuçları veriyor” diye konuştu.

‘ÇİÇEKLER HEP BAKİ KALACAK’ 

Damla Sali: “Resim kırmızı tonlamalı bir arka plana sahip. Kan kırmızısını anımsatacak bir tonda olduğundan karmaşayı, paniği, stresi, kaosu ve diğer olumsuz duyguları çağrıştırıyor. Farklı ton geçişleri olmasına rağmen canlılığını yitirmeyen, adeta bitmek bilmeyen ve hatta ebedi bir huzursuzluğu hatırlatıyor. Kafasından dallarını uzatarak çıkan güller; kadının düşüncelerinin, barışçıllığın ve uyumun bir simgesi…  Çiçekler aynı zamanda kaotik ve şiddetli bir ortamdan doğabilecek olumlu düşüncelerin bi metaforu da. Resim, kaos ve şiddetin ortasında bile iç huzuru ve sükûneti bulmanın mümkün olduğunu öne sürüyor. ” 

‘KIRMIZI KADIN’

Berra Işıklı:“Bu coğrafyada kadın olmak demek mücadele demek. Bu mücadele çok küçük yaşlardan itibaren kendini göstermeye başlıyor. Eserimde kadın ruhundaki zıtlıklar kırmızı ve siyah arka plan renkleriyle sergileniyor. Bir yandan toplum tarafından baskılanan, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan kadın; bütün bu duygu-renk karmaşasının içinde kendisi olmaya, benliğinden ödün vermemeye çalışıyor. Onun bu güçlü duruşuna karşın toplum; onu ezik, narin, saf bir çiçek gibi görüyor. Buna inat kadın, sesini duyurmakta kararlı; toplum ise kulaklarını kapamakta ısrarlı...”

‘LÜTFEN KAPILARI KAPATMAYIN’

Azra Çiğdem: “Özgürlük biz gençler için eşsiz bir kaynak bence. Yetişkinlerin dayattığı kısıtlamalar ne yazık ki bu kaynağımızı elimizden alıyor. Eserimdeki eller maruz kaldığımız kısıtlamaları engelleri simgeliyor; kafese kapatılmış göz ise içimizdeki bitip tükenmeyen merakı… Bu yüzden yetişkinlere ‘Lütfen kapıları kapatmayın.’ çağrısı yapmak istiyorum. Daha özgür bir dünya için… ”  

‘BOŞLUK’

Rüveyda Ateş: “Her şey akar... İnsan, mekân, şehir, duygular... Ben de o boşlukla beraber aksam gitsem...Belki de kendimi götürebildiğim her yer evimdir.”


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler