Yaşar Kemal... Sözün büyücüsü! Öner Yağcı’nın yazısı...
28 Şubat 2015’te çok sevdiği doğayı ve “o güzel insanları” bırakarak aramızdan ayrılan ölümsüz ustamız Yaşar Kemal yazarlığını şu cümlelerle tanımlar: “Yoksulluk, insanoğlunun başına gelen en büyük felakettir; yoksulluğa karşı savaşımı amaç belledim... İşkence, savaş, yoksulluk, sömürü insanlık suçlarıdır. İnsanın insanı aşağılaması, insanın acılara katılmaması ya da katılamaması da bağışlanamaz. İnsanın gücüne inanıyorum, sözün gücüne de bundan dolayı inanıyorum. Edebiyatımı bu gücün üstüne kurmaya çalıştım...” O, Çukurova yerelinden Anadolu ulusallığına, oradan dünyanın evrenselliğine uzandı. İnsanı, doğayı, aşkı, sevdayı, yoksulluğu, mazlumları ve zalimleri, insanın insana ettiğini yazdı. Emeğin ve insan sevgisinin yüceldiği bir ses oldu. Anadolu’nun sesi oldu! Toprağımızın, insanımızın, sanatımızın yüzünü ağarttı. Özdemir İnce’nin dediği gibi “Yaşar Kemal Türkiye’dir”.
ÇAĞDAŞ EDEBİYATIN DEVİ!
“Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir; bir çiçeğin bile yok olmasını, dünya için büyük bir kayıp sayarım… İstedim ki, beni okuyanlar sevgi dolu olsunlar, insana, kurda kuşa, börtü böceğe, tekmil doğaya, bu görkemli kültür toprağına, saygı dolu olsunlar…
“Ben üç şeyle övünmesini isterim Türkiye’nin: Atatürk’ün getirdiği kendine dönüş ve bağımsızlık politikası, Hakkı Tonguç’un getirdiği demokratik eğitim ve Nazım Hikmet’in getirdiği insancıl ulusal şiir...”
Yaşar Kemal
28 Şubat 2015 günü çok sevdiği doğayı ve “o güzel insanları” bırakarak dünyadan ayrılan Yaşar Kemal, yazarlığını “Yoksulluk, insanoğlunun başına gelen en büyük felakettir; yoksulluğa karşı savaşımı amaç belledim... İşkence, savaş, yoksulluk, sömürü insanlık suçlarıdır. İnsanın insanı aşağılaması, insanın acılara katılmaması ya da katılamaması da bağışlanamaz. İnsanın gücüne inanıyorum, sözün gücüne de bundan dolayı inanıyorum. Edebiyatımı bu gücün üstüne kurmaya çalıştım...” cümleleriyle tanımlar.
Bu cümleler, yaşamın anlamını insan soyunun ölümsüzlüğünde bulan bir yazarın, bu ölümsüzlüğü destanlarda arayışının, yazarlığını bu temele kurmasının özüdür.
Çağların anlatım geleneğini ustalıkla sürdüren, bir destan sürükleyiciliğiyle, titiz ayrıntıları ve doğal gerçekliği iç içe anlatan Yaşar Kemal, canlı, duyarlı, zenginleştirilmiş diliyle tadımsız meyveler sundu. Onun meyveleriyle sunduğu, halk diliyle yoğrulan bir evrensel birikimdir.
“Bu ülkede dört şey olmayacaksın; kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı” diyen Yaşar Kemal’e, “Çağdaş Homeros, edebiyatımızın usta arısı, Anadolu’nun sesi, yaylaların sözlüğü, çağdaş edebiyatın devi, bir destan rüzgârı, geniş bir nehrin akışı, sevincin ışığın türkücüsü, insanlığın çağdaş destancısı, binbir renk binbir çiçek, sözün büyücüsü, çağımızın büyük romancısı, gözüyle kartal avlayan yazar, değişimin destancısı, insanı, toplumu, dünyayı kucaklayan yazar” denildi. “Yaşar Kemal Türkiye’dir” dedi Özdemir İnce…
KEMAL SADIK GÖĞCELİ’DEN YAŞAR KEMAL’E....
Ailesinin Van’dan göçtüğü Çukurova’daki Hemite köyünde doğmuş. Cumhuriyet’le yaşıt. 5 yaşındayken babası gözlerinin önünde öldürülmüş. 12 yaşına kadar süren kekemeliğini türküler söyleyerek yenen, bir kurban kesimi sırasındaki kazada sağ gözünü kaybeden, köyünde okul olmadığı için iki kilometre uzaklıktaki bir başka köye okula giden Kemal Sadık Göğceli’nin, sonraki yaşamıyla “Yaşar Kemalleşmesi”, Anadolu’daki insanlaşma savaşımının bugününde yaşadıklarımızdır aslında.
Çizim: ETHEM ONUR (solda) / Resim: YAHYA BAĞCI-Ahmet Güneştekin Atölyesi (sağda)
İŞÇİ, BEKÇİ, IRGAT, AMELE, ÖĞRETMEN, KİTAP MEMURU VE...
Kemal Sadık Göğceli, ağıtlarla, türkülerle, manilerle, halk şiiriyle büyür. Ortaokulu bitirmeden hayata atılır. Çırçır fabrikasında çalışır, bostan bekçiliği, ayakkabıcı çıraklığı, ırgatlık, amelebaşılık, traktörcülük, öğretmenlik, Adana’da Ramazanoğlu Kitaplığı’nda kitaplık memurluğu yapar ve oradaki kitapları su gibi okur, alır dağarcığına.
Çevresine alıcı gözlerle bakar, alıcı gözlerle dinler çevresinden, öğrenir. Adana’da sürgünde olan Abidin ve Arif Dino’yla dostluğu eklenir öğrenme sürecine. Homeros’a, Don Kişot’a, Karacaoğlan’a, Stendhal’e sevdalanır. Yazmaya; halk dilindeki gizin gücünden aldığı bir söyleyişle, anlatımla var olmaya, Yaşar Kemal olmaya başlar.
CUMHURİYET GAZETESİ RÖPORTAJLARI...
20 yaşındayken bölgesindeki ağıtları derlediği Ağıtlar ilk kitabı olur. “Komünist Partisi kurmaya teşebbüs etmek”ten tutuklanarak bir yıla yakın Kozan cezaevinde kalır ve çıkınca ver elini İstanbul der.
Gülhane’de arzuhalcilik, Sarayburnu’nda balıkçılık yapar ve Cumhuriyet çocuğu Yaşar Kemal, Türkiye’nin toplumsal, ekonomik ve siyasi açıdan büyük değişimlerin yaşandığı 1951-1963 yılları arasında röportajcı olarak Cumhuriyet gazetesiyle buluşur.
Çukurova Yana Yana, Peri Bacaları olur. Röportajları Bu Diyar Baştan Başa, Denizler Kurudu, Nuh’un Gemisi, Bir Bulut Kaynıyor, Allahın Askerleri, onun bu döneminin ürünleri olur.
Kavrayıcı ve sürükleyici bir üslûpla aktardığı, insanların ve doğanın dertlerini kendine dert edinen Yanan Ormanlarda 50 Gün adlı röportajıyla dikkat çeker.
“O röportajı yapmak için İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesine gittim. O fakültede 5-6 ay kadar çalıştım; okumalar yaptım. Orman için ne diyorlar, diye araştırdım. Ne kadar yazı varsa, kitap varsa okudum… Şu an hâlâ müthiş bir orman kültürüm var. Röportaj için yaptım bunları ben…” demesi onun anlatma gücünün gizemini ortaya koyan bir gerçekliktir.
ZENGİN DÜŞ VE DÜŞÜN DÜNYASIYLA HAREKETE GEÇTİ, ADIM ADIM USTALAŞTI
“Yazmaya karar verdiğimde de ne yapacağımı aşağı yukarı biliyordum. Büyük bir doymazlıkla, ustalar ne yapmışlar, diye okumaya çalışıyordum. Okumaya, anlamaya. İnsanlar kimdi, doğa neydi, merakım engel tanımıyordu. Küçük bir ot parçası, bir pınarın akışı, bir kelebeğin saatlerce kıpırdamadan bir dal, bir yaprak üstünde duruşu benim için bir tansıktı. Yeni bir kuş tanımak, yeni bir insan davranışına tanıklık etmek benim için bir sevinç, bir aydınlık kaynağıydı.”
O, çok iyi bir gözlemci olmasına kattığı titiz araştırmacılıkla, uzun ve derin bir hazırlık aşamasından sonra yazdı hep. Zengin bir düş ve düşün dünyasıyla coğrafyanın gerçekliğine yaptığı tanıklıkla doğa bilincine kattığı sevgiyle, sesiyle, rengiyle, duygusuyla yeni dünyalar kurdu. Çünkü o, Anadolu’nun bir anlatıcı için nasıl bir zenginlik içerdiğini düşünüyordu, biliyordu.
DÜNYAYI, ANADOLU’YU, İNSANI, TOPLUMU, DOĞAYI SEVDİ, ÇÖZÜMLEDİ, YAZDI
Sürekli yazdı, yaşadığı yıllar, yazdığı yıllar oldu. Yazdıkça ustalaştı, ustalaştıkça yaygınlaştı ve onun yazdıklarıyla tanışanlar bağrına bastı bağırlarından çıkan bu yazarı. Anadolu’yu yazdı, trajik insanlık senfonilerine dönüştürdü yurdunun insanlarının yaşam serüvenlerini.
Dünyayı, doğduğu coğrafyayı, insanı, toplumu, doğayı gözlemledi, anladı, sevdi, çözümledi ve yazdı. Önemini yitiren kültürel değerlerden çevrenin bozulan dengesini, insanla doğayı bütünleştirerek anlattı.
“Bütün yaşamım boyunca bir tek düşüm oldu, bundan sonra biraz daha, biraz daha güzel yazabilmek. Hikâyeden, şiirden, romandan başka bir şey düşünmedim, diyebilirim. Politik yaşamım bile edebiyat ilişkisinden dolayıydı. Dünyayı doğru algılayabilmek, gerçeğe daha derinlemesine inebilmek, anlatımımı gerçekle bütünleştirebilmek...” dedi.
ÖLÜMSÜZ YAPITLARIYLA ÇAĞDAŞ BİR HOMEROS
Bir şiir, türkü, eylem, destan, belge, düş, gerçek ve Türkiye’de en çok okunan romanlardan biri olan İnce Memed’le (4 cilt) parlamaya başlayan Yaşar Kemal yıldızı, “Dağın Öte Yüzü”nün ciltleriyle (Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu) yine sarstı okurunu.
Çağdaş bir Homeros oldu: Üç Anadolu Efsanesi, Ağrıdağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi.
Çukurova’ya sürgün edilerek göçen ve orada kök salan ailesinin Anadolu’yla örtüşen öyküsünü “Kimsecik” üçlemesinde anlattı: Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı, Kanın Sesi.
“Akçasaz’ın Ağaları”nda (“O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler” cümlesiyle başlayıp biten Demirciler Çarşısı Cinayeti ve Yusufçuk Yusuf), Çukurova’da birbirini yok etmek için kinle mücadele eden iki ağayı, onların ezdiği toprağı, o topraklarda yaşayan insanların doğayı yeşertmesini, feodal düzenin adım adım tükenişini anlattı.
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su İçtiği, Tanyeri Horozları, Çıplak Deniz Çıplak Ada ile tamamlanan “Bir Ada Hikâyesi”nde, Balkan Savaşı’ndan Sarıkamış’a, I. Dünya Savaşı’na savaş acılarını, Anadolu’da yaşanan iç göçü, asker kaçaklarını, boşaltılan kentleri, kimsesiz kalan çocukları, yaşlıları, kadınları ve yerlerinden edilen insanların “mübadele” gereğince Yunanistan’a göç ettirilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma mücadelesini anlattı.
Çakırcalı Efe, Yılanı Öldürseler, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, Hüyükteki Nar Ağacı, Al Gözüm Seyreyle Salih, Tek Kanatlı Bir Kuş romanlarını, Sarı Sıcak, Teneke, Bütün Hikâyeler, Yolda adlı öykülerini ve bir şiir kitabını ekledi bu görkemli romanlarına: Bugünlerde Bahar İndi.
DİLİ, SÖYLEMİNİN TEMEL TAŞI; SÖZLÜ ANLATI GELENEĞİ
Yazdıklarında folklor ve doğa ile iç içeydi. Söz okyanusunda kulaç attı hep. Söyleminin temel taşı sözlü anlatı geleneğiydi. Geleneği bugüne ve geleceğe taşımanın ustasıydı. Çukurova yerelinden Anadolu ulusallığına, oradan dünyanın evrenselliğine uzanan bir taşıyıcılık yaptı.
Kapitalizmin, insanı ve doğayı nasıl yok ettiğini yaşamın tüm gerçekliğiyle gözler önüne serdi. Bilge halk anlatıcısı olarak, çağdaş klasik yaratıcılığına soyunan Yaşar Kemal’in yapıtlarında zenginleştirilmiş, canlı halk diliyle sunulan tadımsız meyveler evrensel birikimin ürünleriydi.
“Halkın dilini öğrenmenin büyük olanaklar getirdiğine” inanarak yazan Yaşar Kemal’in yazdıkları Türkçenin yüz akıdır. Edebiyatın asıl ögesinin dil olduğu bilinciyle yazdı hep. Dilinin ustalığıyla var etti kendini. “Yaşar Kemal’in dili” dendi.
TOPLUMUNUN VE DÜNYANIN SORUNLARINA SAHİP ÇIKTI!
Yazarlık serüveninde toplumunun ve dünyanın sorunlarına sahip çıktı. Taş Çatlasa, Ağacın Çürüğü, Baldaki Tuz, Ustadır Arı, Zulmün Artsın, Bu Bir Çağrıdır, Binbir Çiçekli Bahçe, Röportaj Yazarlığında 60 Yıl, Neredesin Arkadaşım, Sarı Defterdekiler, Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne, Çocuklar İnsandır adlı kitapları, onun aydın sorumluluğunun ürünleri oldu.
İnsanı, doğayı, aşkı, sevdayı, yoksulluğu, mazlumları ve zalimleri, insanın insana ettiğini yazdı. Dağları, ovaları, bataklıkları, çeşitlerini saymakla bitiremeyeceğimiz ağacın, otun, çiçeğin, köpeğin, kuşun, böceğin, rengin, kokunun, eşsiz güzellikteki doğanın ve bu doğada yaşayan insanın sesi oldu.
TOPRAĞIMIZIN, İNSANIMIZIN, SANATIMIZIN YÜZÜNÜ AĞARTTI!
Halkın yaşamının, hareketinin, an’ının olağanüstü betimlemelerle can bulduğu, emeğin ve insan sevgisinin yüceldiği bir ses oldu. Anadolu’nun sesi oldu:
“Kendimi ben Anadolu’yla oluşturdum diyebilirim. Kendi dilimi oluştururken, Anadolu’yla oluşturdum kendimi... Çukurova benim yalnız doğduğum, büyüdüğüm yer değil, bir çeşit romanımın vatanıdır... Yazarlar, halkların söyleyen dilleridir. Ve yazarlar çoğu zaman üstlerine aldıkları sorumluluğun altından büyük çabalarıyla kalkmışlardır, kalkıyorlar...”
Yurdunun insanlarının yaşam serüvenlerini trajik insanlık senfonilerine dönüştürdü. Aydınlık, güzellik, sevgi, barış kattı toprağımıza. Ağarttı yüzünü toprağımızın, insanımızın, sanatımızın.
“İnsan düşleri öldüğü gün ölür” diyen Yaşar Kemal’in düşleri, sayısı 60’ı geçen yapıtlarında ve hakkında yazılan 50’den fazla kitapta yaşamaya devam ediyor, yapıtları ve yüreğinin sesi içimizi ısıtıyor. Ne demişti o:
“İnsan, evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.”
YAŞAR KEMAL KAYNAKÇASI
ROMAN:
İnce Memed (4 cilt), Üç Anadolu Efsanesi: Köroğlu-Karacaoğlan-Alageyik, Ağrıdağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi, Çakırcalı Efe, Yılanı Öldürseler, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, Hüyükteki Nar Ağacı, Al Gözüm Seyreyle Salih, Tek Kanatlı Bir Kuş,
Dağın Öte Yüzü: Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu,
Akçasaz’ın Ağaları: Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf,
Kimsecik: Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı, Kanın Sesi,
Bir Ada Hikâyesi: Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su İçtiği, Tanyeli Horozları, Çıplak Deniz Çıplak Ada.
Öykü: Sarı Sıcak, Teneke, Bütün Hikâyeler, Yolda (seçme).
Derleme: Ağıtlar (Kemal Sadık Göğceli imzasıyla), Gökyüzü Mavi Kaldı (Sabahattin Eyuboğlu ile birlikte), Ağıtlar II.
Röportaj: Yanan Ormanlarda 50 Gün, Çukurova Yana Yana, Peri Bacaları, Bu Diyar Baştan Başa, Denizler Kurudu, Bir Bulut Kaynıyor, Nuh’un Gemisi, Allahın Askerleri, Röportaj Yazarlığında 60 Yıl, Neredesin Arkadaşım.
Çocuk Kitabı: Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, Yeşil Kertenkele, Kalemler, Beyaz Pantolon, Yağmurla Gelen.
Konuşma-Yazı: Taş Çatlasa, Ağacın Çürüğü, Baldaki Tuz, Ustadır Arı, Zulmün Artsın, Bu Bir Çağrıdır, Binbir Çiçekli Bahçe, Sarı Defterdekiler-Folklor Derlemeleri, Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne (Seçme Yazılar), Çocuklar İnsandır.
Şiir: Bugünlerde Bahar İndi.
HAKKINDAKİ KİTAPLAR:
1. Yaşar Kemal Sözlüğü, Ali Püsküllüoğlu, Cem Yayınevi, 1974
2. Yaşar Kemal Fotobiyografi, Tuba Tarcan Çandar, Dönemli Yayıncılık, 1987
3. Bir Hikâyeci Sait Faik-Bir Romancı Yaşar Kemal, Fethi Naci, Gerçek Yayınevi, 1990
4. Yaşar Kemal’in Romancılığı, Fethi Naci, Adam Yayınları, 1990
5. Çağımızın Büyük Romancısı Yaşar Kemal, Alpay Kabacalı, Tüyap Yayınları, 1992
6. Yaşar Kemal’in Yapıtlarında Kürt Gerçeği, Rohat Alakom, Fırat Yayınları, 1992
7. Dünya Edebiyatının Devi Yaşar Kemal, Alpay Kabacalı, Görsel Yayınevi, 1993
8. Yaşar Kemal Günleri 21-22.05.1993, Edebiyatçılar Derneği, 1993
9. Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor, Alain Bosquet, Toros Yayınları, 1993
10. Yaşar Kemal-Yaşamı Sanatı Yapıtlarından Seçmeler, Muzaffer Uyguner, Bilgi Yayınevi, 1993
11. Bir Destan Rüzgârı-Fotoğraflarla Yaşar Kemal’in Yaşam Öyküsü, Alpay Kabacalı, Sel, 1997
12. Yaşar Kemal-Yazar Eser Üslup, Ramazan Çiftlikçi, Kültür Bakanlığı, 1997
13. Yaşar Kemal’i Okumak, Altan Gökalp vd., Türkçesi Nedret-Erdim Öztokat, Adam Y.. 1998
14. Yaşar Kemal-Bir Anadolu Ozanı, Aziz Şeker, Eğiten Kitap, 2000, Ankara
15. Yaşar Kemal-Bir Geçiş Dönemi Romancısı, Nedim Gürsel, Everest Yayınları, 2000
16. Geçmişten Geleceğe Yaşar Kemal, Süha Oğuzertem, Adam Yayınları, 2003
17. Yaşar Kemal’in Sözlerinde Yaşamak-Söyleşimler, Feridun Andaç, Dünya Aktüel, 2003
18. A.dan Z.ye Yaşar Kemal, Alpay Kabacalı, YKY, 2004
19. Geniş Bir Nehrin Akışı-Yaşar Kemal, Osman Şahin, Can Yayınları, 2004, Kaynak Yay. 2013
20. Çukurova Bayramlığın Giyerken/ Lütfi Özgünaydın Fotoğraflarıyla, Sadık Karamustafa, YKY, 2007
21. Çukurova, Yaşar Kemal, Fotoğraf Deneme, Lütfi Özgünaydın, İlke Basın Yayın, 2007
22. Al Gözüm Seyreyle-Güneş Karabuda’nın Yaşar Kemal Fotoğrafları, Güneş Karabuda, YKY, 2010
23. Orhan Pamuk-Yaşar Kemal/ Zamansız Bir Karşılaşma, Sıddık Akbayır, Ferfir Yayınları, 2011
24. Özerk Benlik-Kul Benlik, Prof. Dr. M. Orhan Öztürk, Okuyan Us Yayınevi, 2012
25. Yaşar Kemal Sözün Büyücüsü, Feridun Andaç, Kavis Kitap, 2012
26. Yaşar Kemal’i Okumak ve Anlamak, Sainte Pulcherie Fr. Lis. Makale Yar, Nemesis Kitap, 2012
27. Binbir Renk Binbir Çiçek-Yaşar Kemal’li Anılar, Arif Keskiner, Doğan Kitap, 2013
28. Haber Roman: George Orwell ve Yaşar Kemal’den Örneklerle Edebi Gazetecilik, Ömer Özer, Literatürk Academia, 2013
29. Homeros’tan Binboğalara Yaşar Kemal, Aziz Şeker, SABEV Yayınları, 2014
30. İki Evrensel Yazar John Steinbeck ve Yaşar Kemal ve İki Edebi Çalışma Örneği, Emine Sonal, Gece Kitaplığı, 2014
31. Yaşar Kemal’in İnce Memed Romanı Üzerine Oluşumsal Yapısalcı Bir İnceleme, Ahmet Özgür Güvenç, Gece Kitaplığı, 2014
32. Değişimin Destancısı Yaşar Kemal, Mehmet Poyraz, Karahan Kitabevi-Adana, 2015
33. Yaşar Kemal Nasıl Büyük İnsan Oldu?, Sevinç-Salim Koçak, Kaynak Yayınları, 2015
34. Yaşar Kemal-Yakından Tanıdığım Ünlüler 1, Yalçın Toker, Toker Yayınları, 2015
35. Yaşar Kemal-Çukurova Ödülü 2015, Çukurova Sanat Girişimi Yayınları, 2015
36. Yaşar Kemal Öykü Yarışması Seçkisi, 2016 Yılın Yazarı, Nilüfer Belediyesi Kütüphane, 2016
37. Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Doğan Kitap, 2016
38. Sana Son Umudumu Söyleyeceğim-Yaşar Kemal Konuşuyor, Yüksel Pazarkaya, Sözcükler, 2016
39. Yaşar Kemal, Zafer Akkaş, Panama Yayıncılık, 2016
40. Yaşar Kemal’e Bir Ara’lık Bakış-Ara Güler’in Objektifinden Yıllar İçinde Yaşar Kemal, YKY, 2016
41. Yaşar Kemal-Yaratıcılığın İzinde (2016 Yılın Yazarı), Nilüfer Belediyesi, 2016
42. Yaşar Kemal-Bir Ömür Edebiyat, Feridun Andaç, Eksik Parça Yayınları, 2016
43. Çukurova: Yaşar Kemal Edebiyatının Temelleri, Barry Charles Tharaud, Çev. Tahsin Çulhaoğlu, YKY, 2017
44. Yaşar Kemal ya da Dionysos’un Dönüşü, Yalçın Sadak, Öteki Yayınevi, 2017
45. Yaşar Kemal Sempozyumu ve Fotoğraf Sergisi, Sarıyer Belediyesi Kültür Yayınları, 2017
46. Bir Devrin Çocukları-Yaşar Kemal, Sevil Köybaşı, Martı Yayıncılık, 2019
47. Yaşar Kemal-İnsanı Toplumu Dünyayı Kucaklamak, Sempozyum-1, Haz. S. Seza Yılancıoğlu, Literatür Yayınları, 2019
48. Yaşar Kemal-Çukurova’dan Dünyaya, Meral Saklıyan, Gerekli Kitaplar, 2019
49. Yaşar Kemal Türkiye’dir, Özdemir İnce, Eksik Parça Yayınları, 2020
50. Çocuk Yüreklerde Yaşar Kemal, Deniz Tek, Dorlion, 2021
51. Yaşar Kemal Kitabı, Ece Onurel, Umuttepe Yayınları, 2021
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'