‘Demokrasi başkenti’nde kış eğlenceli
Tek yön haline getirilmiş sokaklar, ek bisiklet yolları ve otomobillerin krallığına son veren bir anlayış sayesinde Brüksel’de yürümek ya da bisikletle dolaşmak artık çok daha kolay. Tabii bıçaklanarak soluğu hastanede ya da mezarlıkta almazsanız.
10 Kasım’da bir polis bıçaklanarak öldürüldü diğeri de yaralandı. 28 Kasım’da kentin farklı yerlerinde gerçekleşen saldırılarda 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Fas’ın Dünya Kupası’ndaki her maçından sonra sokağa dökülen taraftarların estirdiği rüzgâr da güven verici değil. Maç sonrası kutlamaların en güzel tarafı Fas kökenli sağduyulu insanlarla Belçikalıların el ele vererek güvenlik güçleri ile gençler arasında etten duvar örmesi oldu. Maçlar sonrası taşkınlık yapan ve neredeyse isyan çıkaran Faslılar “sayesinde” Türkler anında “iyi yurttaş” kategorisine terfi etti. Son anketlere göre Flaman bölgesinde birinci parti konumuna yükselen ırkçı Vlaams Belang Başkanı hemen “Yabancı sorunumuz yok. Faslı sorunumuz var” deyiverdi. Taşkınlıklara mesafe koyan Belçikalı Türkler’den de anında tepki geldi: “Hepsini Fas’a gönderin!”
Allah’tan “futbol maçlarından sonra yapılan taşkınlıkların ve çıkan isyanların ‘Fas kültürü’ ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, her şeyin ‘sokak kültürü’ ile ilgili olduğunu” söyledi, “rahatsız edici davranışlar ile etnik köken arasındaki bağlantıyı” araştıran Hollandalı bir kriminolog.
Ne diyorduk? Brüksel bazı belediyelerde otomobiller için cehenneme dönerken yayalar ve bisikletliler için daha rahat bir hale geldi. Bir yanıma eşimi diğer yanıma da bir arkadaşımızı alarak iki “güvenlikçi” ile dünyaca meşhur kent alanlarından biri olan Brüksel’in eski kent merkezine, Grand Place’a dikilen Noel ağacını ve geniş bir alana yayılmış “Noel Pazarı”nı yani son yıllardaki resmi ve laik adıyla “Kış Eğlenceleri”ni ziyarete gittim önceki gün. Hatta yetmezmiş gibi ertesi gün de “Schuman Işıldıyor: Yeşil enerji yıl sonu şenliklerini aydınlatıyor” tanıtımı dikkatimi çekti, Avrupa mahallesinde aldım soluğu. 5-19 Aralık tarihleri arasında çevre dostu etkinlikler yapılacak Avrupa Birliği binalarının çevrelediği meydanda. Bolca fotoğraf çekmeme rağmen bugün kentin ortasına dikilen Noel ağacından, yapay buz pateni alanından, yüzlerce tezgâhtan, sıcak şaraptan diğer “Kış Eğlenceleri” etkinliklerinden ve kenti saran sıcak şarap ve baharat kokusundan bahsetmeyeceğim.
ÖDÜLLÜ PLANA TEPKİ
Avrupa Komisyonu’nun Brüksel Başkent Bölgesi’ne “Güvenli Yürüme ve Bisiklete Binme” ödülü verilmesini sağlayan “Bölgesel Hareketlilik Planı/Good Move 2020-2030” şimdi baş ağrıtıyor. Kent içinde saatte 30 km hız sınırı, 2030 yılına kadar karayolu trafiğinden kaynaklanan ölüm sayısını sıfıra indirme hedefi ve şehirde yürümeyi ve bisiklete binmeyi keyifli ve güvenli hale getirmek için uygun bir altyapı oluşturduğu için verilmişti halbuki ödül. Bu planın arkasında mahalleleri yoğun trafikten korumaya yönelik bir felsefe var ve planın hayata geçirilmesi belediyelere bırakıldı. Tabii bu da yurttaşlarla güçlü bir işbirliğini gerektiriyor. Good Move dolaşım planı, şehir merkezinden geçişi zorlaştırarak trafiği Brüksel kent içi çevre yoluna yönlendiriyor. Böyle bir projenin işe yaraması için işbirliğine dayalı bir yaklaşım gerekiyor. Yöneticilerin tüm iyi niyetlerine ve girişimlerine rağmen “Bölgesel Hareketlilik Planı/Good Move 2020-2030” konusunda yurttaşlara yeterince ulaşılamadığı Brüksel’de herkesin bildiği sırlardan. Brüksel’de Anderlecht Belediyesi’nde belediye yönetimi, yurttaşların tepkisine kulak vererek geri adım attı. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schaerbeek Belediyesi’nde de yurttaşlar geçtiğimiz günlerde belediye meclisi toplantısında eylem yaparak tepkilerini dile getirdi. Onlar da geri adımdan yana. Zaten Brüksel Bölgesi Başbakanı Rudi Vervoort da “Vatandaşların desteği olmalı, onlara ne istediğimizi, ne aradığımızı ve ne yapacağımızı açıklamalıyız. Ne yaptığımız konusunda net olmalıyız ve transit trafiği sınırlamanın Brüksel halkının şehir bölgesinde hareket edemeyeceği anlamına gelmemesi gerektiğini anlamalıyız” diyor ama Good Move’un askıya alınmasının söz konusu olmadığında ısrar ediyor.
BRÜKSEL YARIŞIYOR
Brüksel, Portekiz’in Braga ve İspanya’nın Barselona kentleriyle birlikte “Avrupa’nın demokrasi başkenti” unvanı için yarışıyor. Önümüzdeki haftalarda 10 bin kişiden oluşan bir yurttaş jürisi, ilk kez verilecek olan bu unvanı hangi kentin alacağına karar verecek. Brüksel’in yurttaş katılımından sorumlu belediye başkan yardımcısı Arnaud Pinxteren “Özellikle son yıllarda oluşturulan mahalle konseyleri gibi yurttaşları kent projelerinin geliştirilmesine yakından dahil eden girişimler” nedeniyle Brüksel’in finallere kaldığını vurguladı. Brüksel’in Avrupa Demokrasi Başkenti seçilmesi halinde, 2023 yılında vatandaş katılımına dönük bir dizi etkinlik ve konferans düzenlenecek. Juride ben olsaydım “Yurttaşların uzmanlığı, farklı türde yapısal katılım süreçleri önererek kamu projelerinin iyileştirilmesini mümkün kılar. Yurttaşlara kendi mahalleleri hakkında karar verme şansı vermek yerel demokrasiyi harekete geçirir” diyen Brüksel Belediye Başkanı Philippe Close’un yönettiği kente verirdim “Avrupa’nın demokrasi başkenti” unvanını!
erdincutku@binfikir.be
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!