Prim borcunu zamanında ödeyemeyenler hastaneye gidemeyecek

Yeni bir düzenlenme yapılmazsa genel sağlık sigortası prim borcunu zamanında ödeyemeyen işsizlerin, okulunu bitirip iş bulamayan gençlerin, siftah yapamayan ve işyerini kapatmak zorunda kalan esnafın, çiftçinin, ev hizmetlerinde çalışan kadınların ve bakmakla yükümlü oldukları yakınlarının, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve sağlık tesisleri ile devlet üniversite hastanelerinde sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanmaları mümkün olamayacak.

İzmir Tabip Odası üyesi Dr. Ergün Demir ve İstanbul Tabip Odası üyesi Dr. Güray Kılıç’a göre, Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve Bağ-Kur prim borcunu ödeyemeyenler için 31 Aralık 2022 tarihine kadar uzatılan sağlık hizmetinden yararlanmasını lütuf olmaktan çıkaracak köklü düzenlemenin bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Kurum bilgi işlem sistemi tarafından prim ödeme gün sayısının yetersiz olması veya prim borcu bulunması nedeniyle hasta takip numarası/provizyon verilmiyor. Yani bu kişiler kamu sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. GSS ve Bağ-Kur prim borcu olan yurttaşların sağlık hizmetinden faydalanabilme süreleri son anda yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla uzatılıyor. En son, Cumhurbaşkanlığı kararı ile 31.12.2022 tarihine kadar ertelenmişti. 

Dr. Demir ve Dr. Kılıç, GSS kapsamında olup primlerini zamanında ödeyemeyenlerin sayısının resmi istatistiklerde bile olmadığına dikkat çekti. SGK bürokratlarının demeçlerine göre bu sayı yaklaşık 10 milyon. Dr. Demir ve Dr. Kılıç, “Madem ekonomi uçuşta, vatandaşlar genel sağlık sigortasını, esnaf ise BAĞ-KUR prim borçlarını yapılandırma ile son dört yılda dört kez ertelenmesine, faizlerinin silinmesine ve 12 -18 ay taksitlendirilmesine rağmen neden hâlâ ödeyememektedir?” diye sordu. Dr. Demir ve Dr. Kılıç, sosyal güvenlik sisteminin sigortalılara ve hak sahiplerine prime dayalı katkılar üzerinden güvence sağlanması gerektiğine işaret etti.

ALZHEIMER’I TEŞHİS EDEN KAN TESTİ GELİŞTİRİLDİ

ABD’de Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir grup sinirbilimci, kan örneğinden Alzheimer’ı tespit eden test geliştirdiklerini duyurdu. Mevcut tanı yöntemlerinin pahalı, zaman alan ve zahmetli olmasından yola çıkan bilim insanları, bu hastalığa özgü “beyin kaynaklı tau” proteinini tespit edecek antikor bazlı kan testi üzerinde çalışmaya başladı. Hastalığın çeşitli evrelerindeki 600 kişi üzerinde denenen kan testi sonuçları, geleneksel tanı yöntemlerinin sonuçlarıyla karşılaştırıldı. Kan testi, geleneksel yöntemlerinin sonuçlarıyla doğru orantılı bir sonuç verdi ve Alzheimer’ı doğru şekilde tespit etti.