Erdoğan'ın deprem bölgesine verdiği söz havada kaldı... CHP'li Nermin Yıldırım Kara: Konutlar yetişmez

Deprem bölgesinde yapılacak konutlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ekim, kasım ayından itibaren deprem konutlarının teslimatına başlayacağız’’ demesine rağmen Hatay’da konuya ilişkin birçok soru yanıt bekliyor.

Hatay’daki konut yapım evresine ilişkin verileri Cumhuriyet’le paylaşan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, sürecin sağlıksız, yavaş ve şeffaflıktan uzak ilerlediğini belirtti. Mevcut şartlarda konut teslim tarihinin havada kaldığına dikkat çeken Kara, “Antakya’da 5. bölge 1. etap 1299 adet konut inşaatı ihalesi için 16 Mayıs 2023 tarihinde yer teslimi yapılmasına rağmen işin teslimi 9 Mayıs 2024 yılında olacaktır. Yani henüz fiziki bir inşaat durumu şu anda söz konusu değildir” dedi. 

(Nermin Yıldırım Kara)

‘YAPILMA ORANI BİNDE 3’

Benzer bir durumun Dikmece Mahallesi’nde Sarıdağlar İnşaat ve Egemen İnşaat ortaklığı ile yapılacak konutlar içinde geçerli olduğuna değinen Kara, “16 Mayıs 2023 tarihinde yer teslimi yapılan ve 9 Mayıs 2024 yılında 1415 adet konut teslim edileceği belirtilmiştir. Burada da fiziki bir inşaata başlanmamıştır” ifadelerini kullandı.

Antakya’da toplam 12.823 adet konut inşaatı, altyapı ve çevre düzenlemesi işlemleri için toplam 23 milyar 305 milyon TL tutarında iş bedeli olduğunu vurgulayan Kara, buna karşın fiziki olarak yapılma oranının binde 3 civarında kaldığının altını çizdi.

Kara ayrıca bu konutların tahmini teslim tarihinin ise “Genel olarak 2024 yılının Mayıs ve Haziran ayları olarak gözüktüğüne” dikkat çekti. Ekonomik kriz ve maliyet artışlarından dolayı ihalelere girecek firmaların ihalelere katılma konusunda çekincelerinin olduğu iddiasını dile getiren Kara, ayrıca süreçten halkın ve birçok kurum, kuruluşun yalıtıldığına işaret ederek şunları söyledi:

‘YAŞAYACAK OLAN HALKIN KENDİSİ’

“‘Ben yaptım oldu’ zihniyeti sürekli olarak deprem bölgesinde hâkim kılınmak isteniyor. Acele kamulaştırma kararı altına imza atılırken ve planlamalar yapılırken yurttaşa ek olarak; bölgedeki sivil toplum kuruluşları, çevre ve jeoloji mühendisleri, TMMOB gibi kuruluşlardan da görüş alınmalıdır. Esasında bölge için en kritik konu, doğru planlamalar ile kalıcı konut ihtiyacına acilen cevap verilmesidir. Çünkü bölgedeki iklim şartları çadırlarda ve konteynerlerde yaşamaya elverişli değildir.

Diğer birçok meselede olduğu gibi acele kamulaştırmalarla alakalı da Hatay’daki yurttaşların fikirleri alınmıyor ve uzlaşıya gidilmiyor. Unutulmamalıdır ki, burada yaşayacak olan yine Hatay halkının kendisidir ve dönüşümün yurttaşa sorulmadan yapılması yeni mağduriyetler oluşturacaktır.”