Erdoğan'ın sağlık durumuna ilişkin Bakan Yılmaz Tunç'tan açıklama
Bartın’da doğup büyüdüğü köyü ziyaret eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlık durumuna ilişkin iddiaların 'FETÖ taktiği' olduğunu savundu. Erdoğan'ın 8 buçuk saat süren kabine toplantısının ardından canlı yayında açıklama yaptığına dikkat çeken Tunç, AKP'li Cumhurbaşkanı için "Gece gündüz yoğun bir tempo içerisinde çalışıyor" dedi.
Bartın’ın Ulus ilçesine bağlı Ulukaya köyünde doğup büyüdüğü mahalleye gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, burada bir konuşma yaptı. Bakan Tunç'un gündeminde "yeni anayasa" gündemi ve Erdoğan'ın sağlık durumuna ilişkin tartışmalar vardı.
1982 Anayasası’nın "darbe anayasası olduğunu ve yamalı bir bohçaya" döndüğünü ifade eden Bakan Yılmaz Tunç, "demokratik sivil anayasa talebini karşılayacak uzlaşı zemini olmasının Türkiye için kazanç olacağını ifade etti.
Bakan Tunç şöyle dedi:
"Yeni anayasayla ilgili daha önce parlamento dönemlerinde de uzlaşma komisyonları kuruldu. Partiler bir araya geldi ama bir türlü başarılamadı. Darbe Anayasası ile yönetilmek bu devirde yakışmıyor bize. Bunu artık aşmamız lazım. Milletimiz buna layık, çoktan hak ediyor. Sadece yapanlar açısından bile değişme sebebidir. 1982 Anayasası. Darbecilerin oluşturduğu bilim komisyonunun hazırladığı bir anayasa. Milletin seçtikleri tarafından hazırlanmış bir anayasa değil. Dolayısıyla millete, demokratik sürece bir an önce geçmek için oylatılmış bir anayasa. Süreç içerisinde çok değişiklikler oldu anayasamızda. Anayasamız bir yamalı bohçaya dönüştü. Bizim dönemimizde anayasadaki vesayetçi ruhu ortadan kaldırmak için sessiz devrim niteliğinde reformlar gerçekleştirildi. Yargıyla ilgili Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne geçişiyle alakalı yönetim reformu, kadın haklarından çocuk haklarına varıncaya kadar bireysel başvuru hakkından diğer temel ve özgürlüklerin genişletilmesine varıncaya kadar darbecilerin yargılanabilmesini sağlayan maddelere varıncaya kadar, sıkı yönetimin kaldırılmasına yönelik maddelere varıncaya kadar çok sayıda düzenleme oldu. Ama tabi ki bu düzenlemeler vesayetçi ruhu ne kadar azaltsa da o yapanların kalemlerindeki akan mürekkep darbecilerin mürekkebi. Sadece kabının bile 1982 Anayasası olması değişmesinde bir gerekçedir. Bu noktada önümüzdeki süreçte TBMM’de tüm siyasi partilerimiz bu anlamda milletimizin yeni demokratik sivil anayasa talebini karşılayacak şekilde bir uzlaşma zemini olursa bu Türkiye için bir kazanç olur. İnşallah AK Parti de bunun öncülüğünü yapmak istiyor tabi ki."
"SÜREKLİ BİR FETÖ TAKTİĞİ OLARAK GÖRÜYORUZ"
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumuna ilişkin iddiaların asılsız olduğunu ve "bir FETÖ taktiği" olduğunu öne süren Bakan Tunç şöyle dedi:
"Bunları bir kere gündeme getirmek bile abeste iştigaldir. Onları yazanlar bugün yazmıyor ki önceki seçim dönemlerinde de sürekli bir FETÖ taktiği olarak biz bunu sosyal medyalarda görüyoruz. O tür haberlere aldırış etmemek lazım. 8,5 saat süren kabine toplantısı oldu. Cumhurbaşkanımız bakanlarımızı yeni projeler ve hedefler noktasında dikkatle dinledi. Çünkü bir önceki kabine toplantısında brifinglerinizi süratle alıp teşkilatınızı tanıyın ardından da yeni hedefler seçim beyannamemizde 'halkımıza vadettiğimiz hususlarla ilgili projelerinizi kabinede sunun' demişti. Herkes hazırlığını yaptı ve 8,5 saat süren bir çalışma ortaya konuldu. Orada hedeflerle ilgili görüş alışverişi oldu. Cumhurbaşkanımızın o hedeflere yönelik önerileri oldu. Hemen toplantının sonunda da canlı yayında bir açıklama yaptı. Dolayısıyla gece gündüz çalışan yoğun bir tempo içerisinde çalışıyor. Tüm bu söylentilere kulak asmamak lazım bunu gündeme de almamak lazım."
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt