Finlandiya Büyükelçisi ile Abdullah Gül görüşmesinde dikkat çeken ayrıntı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen tutuklu bulunan iş insanı ve insan hakları savunucusu Osman Kavala’nın serbest bırakılması için ortak bir bildiriyle çağrı yapan 10 büyükelçi arasında yer alan Finlandiya Büyükelçisi Ari Maki, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşme gerçekleştirdi.

Büyükelçi Mari, Abdullah Gül'le yaptığı görüşmenin ilişkin fotoğrafını resmi sosyal medya hesabından paylaşarak "Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bugün Türkiye üzerinde iyi bir konuşma gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.

MHP 'FERMAN'DAN RAHATSIZ

Erdoğan’ın ‘istenmeyen adam ilan edebileceği’ isimler arasında yer alan Finlandiya Büyükelçisi Ari Mäki’nin, Gül ile gerçekleştirdiği ziyaret sonrası MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu, Gül ile Maki’nin poz verdiği alanda Osmanlı padişahlarının fermanlarının yer almasına tepki gösterdi.

'SUÇ İŞLİYOR'

Gül’ün suç işlediğini dile getiren MHP’li Vahapoğlu, “Padişah fermanlarını her kim olursa olsun bulunduramaz. Eğer bu fotoğraf bir müze ya da arşivde çekildiyse problem yok. Fakat Sn.Abdullah Gül’ün konutunda çekilmiş ise hem Sn. Gül, hem de onları ona veren kamu görevlisi suç işlemektedir” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

10 büyükelçinin tutuklu Osman Kavala'nın serbest bırakılması için yayımladığı ortak bildiride "Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz" denilmişti.

Bau açıklamanın ardından ise Türkiye, 10 ülkenin büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığına çağırarak uyarmıştı. Dışişleri Bakanlığı, "Bu ülkelerin Büyükelçileri/Maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, sözkonusu açıklamanın Büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir" açıklaması yapmıştı.