Yandaş yazar Aydın Ünal'dan 'seçim' itirafı: Skandal çağrı!

Türkiye 28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci tur oylaması için sandık başına gitti. Cumhurbaşkanı adayları Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu, 60 milyonu aşkın seçmenin oyunu almak için yarıştı.

Resmi olmayan sonuçlara göre Cumhur İttifakı adayı Erdoğan, Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı seçildi.

İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı ve Recep Tayyip Erdoğan'ın eski metin yazarı Aydın Ünal ise, 28 Mayıs'ta gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Erdoğan’ı tebrik ederken, Cumhur İttifakı'nın seçim sürecinde başvurduğu iftira ve gözdağı siyasete devam etti.

MUHALAFETİ TERÖRLE YAN YANA GETİRDİ

Seçim sürecine ilişkin değerlendirmesinde ''Çok ama çok zor bir seçimi geride bıraktık. Çok gerildik, çok daraldık. Acaba Erdoğan kaybedecek mi diyerek çok stresli anlar yaşadık'' itirafında bulunan Aydın Ünal, yüzde 48 oy alan muhalefeti terör örgütleriyle işbirliği yapmakla itham etti.

SKANDAL ÇAĞRI

Aydın Ünal, muhalefet belediye başkanlarının siyaseten silinmesi gerektiğini savunarak, ''Haklarında gerekli adli işlem yapılmalıdır'' ifadesini kullandı.

Ünal'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

* Çok ama çok zor bir seçimi geride bıraktık. Çok gerildik, çok daraldık. Acaba Erdoğan kaybedecek mi diyerek çok stresli anlar yaşadık. Muhalefetin tavrı, kullandığı araçlar, ilkesiz ve sınırsız şekilde attığı iftiralar, yalanlar, terör örgütleriyle işbirliği ve daha nice çirkin saldırı karşısında zaman zaman ümitsizliğe de kapıldık. Erdoğan kaybettiğinde Türkiye’nin nasıl bir sürece gireceğini görebiliyorduk. Ülkenin nasıl uçurumun kenarında olduğunu hissediyor, üzerine titrediğimiz Türkiye’nin gireceği kaostan dolayı tedirgin oluyorduk. PKK’nın sevinmesi, FETÖ’cülerin uçak bileti, seyahat bavulu fotoları paylaşması, Avrupa medyasında Türkiye düşmanlığı, hapisteki teröristlerin çıkma umudu, sözüm ona sanatçıların, şarlatanların destek mesajları ve daha nice psikolojik saldırı, algı operasyonu karşısında çok rahatsız olduk.

* CHP, kaset komplosuyla genel başkanlık koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu eliyle FETÖ’nün ve ABD’nin maşası olmuştur. Kılıçdaroğlu artık CHP’nin iç meselesi değildir. Türkiye’nin artık yerli bir ana muhalefet partisine ihtiyacı vardır. CHP’nin dönüşümüne iktidar da katkı vermelidir.

* Irkçılık ve faşizm bu milletin genetiğine, ruhuna aykırıdır. Üç oy almak için yalanla, iftirayla, tahrikle istismar siyaseti yapan parti başkanları, belediye başkanları siyaseten silinmeli, haklarında gerekli adli işlem yapılmalıdır.