'Ankara'da 12 gebe Covid-19'dan hayatını kaybetti, tamamı aşısız'
Ankara İl Sağlık Müdürü Zülfikar Akelma, 2021 yılında Ankara'da Covid-19 nedeniyle 12 hamilenin hayatını kaybettiğini açıkladı.
İl Sağlık Müdürü Akelma, Ankara'da Covid-19 ile mücadelede yapılan çalışmaları anlattı. Akelma, Covid-19’un tehlikeli bir ağır solunum yetmezliği sendromu olduğuna dikkat çekti. Akelma, "Son dönemde salgınla mücadelede genel olarak bir yılgınlık var. Bir yok sayma, 'keşke bitse'nin getirdiği bir rahatlık. Salgın devam ediyor, bulaş devam ediyor" diye konuştu.
Sağlık Müdürü Akelma, başkentte aşılama konusunda iyi noktada olduklarını, aşılama oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Şu anda 18 yaş ve üzeri aşılama oranımız yüzde 87 tek dozda. İkinci dozumuz yüzde 70. Bu rakamlar bizim için çok umut verici. Ankara'daki vatandaşlarımızın aşı konusunda tereddütleri yok. Önemli olan nokta aşılamanın devam etmesi. İkinci doz ile desteklenmesi ve 18 yaş ve üzeri aşılamada yüzde 100 hedefimiz var çünkü bu hedefi tutturamazsak belli bir yaş grubu şu anda henüz aşı imkanına sahip değil.
12 yaş ve altında aşılama olmadığı için toplumun bu kesimindeki oranın aşıya katılmadığını, bu zaman diliminde minimum tüm toplumda yüzde 80 aşı istiyoruz. 12 yaş ve üzerindeki aşılamayı hızlandırmamız gerekiyor. Vatandaşlarımıza çağrımız mevcut aşı potansiyelimiz günlük 140 bin civarında. Bunun yaklaşık 30-40 binin kullanıyoruz. Yüzde 30-40'ını bile değil. Herhangi bir sıkıntımız yok."
'YAŞ BÜYÜDÜKÇE AŞI ARTIYOR'
Üniversitelerin açılmasıyla birlikte öğrencilerin kente geleceğini vurgulayan Akelma, "Gençlerimiz gelecek. Ankara'ya gelecek olanlar gelmeden lütfen memleketinizde aşınıza başlayın. 'Önce aşıya, sonra kampüse' diyoruz. Bu bizim için çok önemli. Aşılama artmadığı müddetçe biz bu işin üzerinden gelemeyeceğiz. 15-30 yaş grubunda aşılama oranımız ilk dozda yüzde 65 oranında.
60 yaş üstü aşılamamız çok iyi; yüzde 90 üzerinde. Ama 30 yaşın altında aşılama düşüyor. Burada da artışı görmeye başladık. Okulların açılmasıyla birlikte arttı ve üniversitelerle birlikte de artacak. Burada yaş büyüdükçe aşı artıyor. Üniversitelerin açılmasıyla insan hareketliliği artacak. Bu nedenle vaka sayılarında bir artış öngörüyoruz. Bir ay öncesine göre vaka sayılarımızda bir artış oldu. 4 haftadır vaka sayılarımız dalgalanıyor. Haftalık 100 bin nüfusa karşılık gelen sayıya göre sayımız 150 ile 240 arasında değişiyor" dedi.
'VAKA SAYILARININ ARTIK ARTMAMASI LAZIM'
Zülfikar Akelma, hastanelerdeki yatak kapasitelerine bakıldığında geçen seneden farklı durum olduğunu söyledi. Akelma, "Geçen sene Covid-19 dışında hastane başvurularımız azalmıştı. Şu anda her iki tarafta da ihtiyacımız oluşuyor. Son 1 ay içinde vakalarımız belli bir plato çizse de hastanedeki yatış oranlarımızda aşırı değil ama kontrollü bir artış var. Sürekli hastanede, yoğun bakımda artışlar var. Burada ihtiyaç oldukça bizler de hastanelerdeki Covid-19 kapasitelerini artırıyoruz. Şu anda yoğun bakım bekleyen, servise yatışı bekleyen hastalarımızla ilgili hiçbir sorunumuz yok.
Mevcut kapasitemiz talep ve artışa uygun. Ankara'daki bütün servis yatakları açısından doluluğumuz yüzde 55, yoğun bakım yatakları açısından yüzde 70 doluluğumuz var. Covid-19 servislerimiz sabit değil ihtiyaca göre değiştirebiliriz; şu anda doluluk oranı yüzde 60. Vaka sayılarımızın artmaması lazım artık" diye konuştu.
'ÖNLEMLER GEVŞEDİ, GRİP VE NEZLE ARTTI'
Sağlık Müdürü Akelma, önlemler gevşedikçe başarılarının düşmeye başladığını belirterek, "Alanım çocuk hekimliği. Çocuk hastalıklarının sonbaharla başlayıp kışın devam eden üst solunum yolu enfeksiyonları olur, 'nezle', 'grip' diye tabir edilen. Geçen sene biz nezle, grip falan görmedik. Neden? Çünkü maskeler takıldı, mesafelere dikkat edildi, koronavirüse karşı aldığınız önlemler diğer viral enfeksiyonların ortaya çıkmasını engelledi ama bu sene arttığını görüyoruz.
Önlemlerde başarılı olamıyoruz ve gevşeklik gösteriyoruz. İnsanlarımız bıkmış, yılmış olabilir. Salgın ve salgınla mücadele ciddi bir olay. Kararlılık ve ciddiyet gerektirir. Biz bu kararlılığı ne kadar iyi gösterirsek sonuçlarımız da hep beraber iyi olacak. Önlemlere ve aşıya devam. Covid-19 aşısı olan kişilerin mevsimsel influenza aşısını da olması gerekir. İkisi ayrı aşılar. Şu an henüz başlamadı ülkemizde grip aşısı. Olması gereken grup grip aşısı olması gerekir" dedi.
'12 GEBE COVİDDEN HAYATINI KAYBETTİ '
Zülfikar Akelma, son dönemde yoğun bakımda yatan hastalara bakıldığında yüzde 90'ına yakınının aşısının tam olmadığını, bunların içinde gençlerin ağırlığının arttığını söyleyerek, diğer grubun da gebeler olduğunu kaydetti. Akelma, "2021 yılında Covid-19 nedeniyle 12 gebe, anne ölümü var. İçimizi yakan durumlar bunlar. Bu anneler genç anneler. Hepsi ya gebelik dönemine ait ya da gebelikten sonraki 42 günlük dönemdeki ölümleri kapsıyor. Bunların içinde 5'i Ankara'da ikamet ediyor, 7'si çevre illerden bize sevk edilen hastalarımızdan oluşuyor. Bu 12 hastaya baktığımızda hepsi aşısız grup.
Mutlaka hamilelerin aşı olması gerekir. Ağır bir tabloyla karşılaşmak istemiyoruz. Gebelerin aşılanması konusunda tereddütleri, karasızlığı olanların mutlaka karar verip aşı olması gerekiyor. Gebelerin aşı olmasının bebeğine herhangi bir zararı yok. Tam tersine gebeler aşı olduğu zaman ortaya çıkan antikorlar bunların bazılarında plasenta aracılığıyla bebeğine geçip bebeğin erken döneminde bebeği koruyucu dahi olabilir, tam tersine faydalı olur. Herhangi bir sakınca yok. Bu konuda yeterince bilimsel verimiz mevcut. Aşımızı olalım. Anne ölümlerinin olması acı bir durum. Ortada bir bebek oluyor, bazen bebek de kaybedilebiliyor. Bütün bunlar zor bir durum hem aile hem bizim için" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Kayıp Rojin'den 18 gün sonra acı haber
- Erdoğan ve Bahçeli'ye 'teşekkür' etti
- 40 günlük bebeği 7. katın penceresinden attı
- Köşk'te hasat devam ediyor: Bir bahçeden 2 ton ürün...
- Survivor yarışmacısı hayatını kaybetti!
- Gramı 4,75 milyar TL! 'Devrim yaratacak madde...'
- Rojin'in cesedini kimin bulduğu ortaya çıktı
- Peki, Öcalan ne diyor?
- Savunma Sanayii Fonu teklifine erteleme
- Uzaylıları dünyaya Çinliler mi duyuracak?