Türkiye güne bir başka “şafak operasyonuyla” başladı. Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltının, cezaevinde bulunan Erkan Kork tarafından savcılığa verdiği ifade gerekçe gösterilerek yapıldığı öğrenildi. Konuya ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuşan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, hem gözaltı kararını hem de süreçteki hukuksuzlukları sert sözlerle eleştirdi.
'BU BİR ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ'
Gözaltı kararını "hukuksuz" olarak nitelendiren Başarır, son dönemde gazetecilere yönelik operasyonların sistematik hale geldiğine dikkat çekti:
“Gece yatarken ‘yarın acaba kimi gözaltına alacaklar?’ diye düşünüyoruz. Sabah altıda iki gazeteci evlerinden alınıyor. Bir cezaevindeki kişinin ‘beni tehdit ettiler’ demesiyle, ortada somut bir delil olmadan bu insanlar gözaltına alınıyor. Bu olacak iş değil.”
Başarır, gazetecilerin gözaltı kararının tek bir ifadeye dayandığını vurgulayarak, “İfadeye çağırmak yerine neden sabah baskını?” sorusunu sordu. Ayrıca iki gazetecinin aynı gün saat 13.00’te savcılığa ifade vermeye gideceklerini de hatırlattı.
'FLASH TV’NİN SATIŞI BİR SKANDALDIR'
Gözaltı kararında adı geçen Erkan Kork’un geçmişi ve ilişkileri hakkında da çarpıcı iddialarda bulunan Başarır, Kork’un kara para aklama suçlamalarıyla bağlantılı olduğunu, ABD ile ilişkilerinin ve fizikî takip kayıtlarının bulunduğunu belirtti.
“Bu kişi, medya patronu olmak istiyor. Flash TV’yi başka biri almak isterken tehditle bu kişiye veriliyor. Sonra mal varlığına el koyulup kanal devlete geçiriliyor. Flash TV şu anda havuz medyası olarak iktidar lehine yayın yapıyor” dedi.
'İKİNCİ SEZGİN BARAN KORKMAZ VAKASI OLABİLİR'
Başarır, Erkan Kork’un AKP ile olan ilişkilerinin araştırılması gerektiğini savunarak, çok konuşulacak bir çıkışta bulundu:
“Bugün ilk kez buradan söylüyorum. Bu kişi ikinci Sezgin Baran Korkmaz vakası olabilir. ABD’de Trump’ın davetine katılıyor, Türkiye’de medya yatırımları yapıyor. AK Parti ile ilişkisi ne? Bunları araştırın.”
'MAKBUL FETÖ'CÜLER SERBEST GAZETECİLER GÖZALTINDA'
AKP iktidarının “makbul suçlu” anlayışı oluşturduğunu dile getiren Başarır, FETÖ ile ilişkili bazı kişilerin korunurken, muhalif isimlerin hedef alındığını ifade etti:
“FETÖ’yle fotoğrafı olanlar serbest. Ama Bank Asya'nın önünden geçenler, çocuklarını dershaneye gönderenler tutuklandı. Bu çifte standardın sebebi nedir?”
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE AÇIK MÜDAHALE'
Başarır, yaşananları yalnızca bireysel bir soruşturma değil, daha büyük bir sindirme politikasının parçası olarak değerlendirdi:
“Bu bir sindirme, korkutma, muhalif olanı daraltma operasyonudur. Ama başarılı olamayacaklar. Dün Şişli’de halk sokağa çıktı, gazeteciler susmuyor. Biz de susmayacağız. Bedel ödememiz gerekiyorsa ödeyeceğiz ama bu ülkeyi gizli ve kirli tanıklara teslim etmeyeceğiz.”
'GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR'
Başarır, gazeteciler Ağırel ve Soykan’ın halkın haber alma hakkını savunduğunu ve bu yüzden hedef alındığını söyledi. “Murat Ağırel ‘Parsel Parsel’ kitabını yazdı, Gökçek bir gün bile ifade vermedi ama Ağırel sürekli gözaltına alınıyor. Yazık, gerçekten yazık” diyerek sözlerini tamamladı.
