Çocuklar istedi onlar yaptı

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşayan Tip 1 diyabet hastası 6 yaşındaki “dilek çocuğu”nun hayali “kendine ait bir oda”. Boyası mavi renkte olsa, bir de kapısına Fenerbahçe bayrağı asılsa ondan mutlusu olmayacak. Aynı şehirde yaşayan hemolitik anemi hastası 6 yaşındaki “dilek çocuğu”, “Bana tablet getirin” demiş. Bir başka minik en büyük isteğinin tatil yapmak, denize girmek olduğunu söylemiş. Bu çocukların dileklerinin gerçekleşme anlarına tanık olduk, sevinçlerini ve heyecanlarını paylaştık. 

3-18 yaş arasında hayati tehlike taşıyan bir hastalıkla mücadele eden çocukların kalplerinde yaşattıkları dilekleri gerçekleştiren Bir Dilek Tut Derneği (Make-A-Wish Türkiye) ekibiyle Diyarbakır’dayız. Ekip üç günde Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 15 çocuğun dileğini gerçekleştirmiş,  onları ve ailelerini mutlu etmiş. Biz de bu programın Diyarbakır bölümüne katılıyor ve dört çocuğun evine misafir oluyoruz. “Dilek çocuğu”nun armağan paketlerini açmaya başlamasıyla ev birden oyun alanına dönüyor. İstekleri doğrultusunda alınmış oyuncaklar kuruluyor, diğer kardeşlerin armağanları sunuluyor, evin annesinin yaptığı çaylar içiliyor, kekler yeniyor. Misafirlikten sonra minibüse biniliyor, heyecanla ekibi bekleyen bir başka çocuğun evine gidiliyor. 

ÖNKOŞULLAR VAR

Bir Dilek Tut Derneği Genel Müdürü Özlem Özen sorularımızı yanıtladı: 

• Dernek neler yapıyor? 

2000 yılında Carole Hakko tarafından kurulan derneğimizin amacı, yaşamsal tehlikesi olan çocukların dileklerini gerçekleştirip onlara umut vererek hayata tutunmalarını sağlamak. Çünkü bu hastalıklar genelde çok uzun sürüyor ve çocuklar da aileler de umudunu yitiriyor. Biz de onları destekleyerek güç, neşe ve umut vermek istiyoruz.

• Süreç nasıl işliyor? 

Aileler bizi duyuyor, başvuruyorlar. Aradıklarında onlara bilgi veriyoruz ve formumuzu doktorlarına imzalatmalarını istiyoruz. Dileğin gerçekleşmesi için önkoşullarımız var. Biri çocuğun yaşamsal tehlike içeren bir hastalığının olması, ikincisi de bu dileğin gerçekleşmesinin onlara iyi gelecek olması. Sonra dilekleri sıraya koyuyoruz ve sırayla hepsini gerçekleştiriyoruz. Çocuk, sevinçle, umutla bekliyor. Bu hayalim olduğuna göre iyileşmem de gerçek olabilir diye bir sembolizm de var. 

• Dilek nasıl öğreniliyor?

Uyumadan önce neyi düşünürsün? Ne olmak istersin? gibi sorularımız var. Dilek alımı başlı başına bir süreç ve gönüllülerimiz yapıyor. Çocuğun evine gidiliyor, hastalığı izin vermiyorsa görüşme online yapılıyor. Kiminle tanışmak ister, ne olmak ister, yatmadan önce neyin hayalini kurar? Bu soruların yanıtları öğreniliyor. Kardeşlerle ilgili de bilgi alınıyor. Bir eve hediye vermeye giderken kardeşleri de mahzun kalsın istemiyoruz. 

• En çok ne isteniyor?

Bilgisayar isteniyor. Zaman zaman okula gidemiyorlar, ders çalışmaları için bilgisayar önemli. Bunun dışında “olma” dilekleri de var. Küçük çocuklar prenses, polis olmak istiyor. Polis olmak isteyen çocuk için Emniyet teşkilatıyla görüşüp bir gün düzenliyoruz. 

• Yılda kaç dilek gerçekleşiyor? 

 Geçen yıl 210 dilek gerçekleştirdik. Yılda 200 civarı yapmaya çalışıyoruz. Sırada bekleyen 40 çocuk var. 

• Ekonomik gücü yüksek aileler de başvurabilir mi? 

Türkiye’nin her yerinden, her sosyoekonomik düzeyden başvuru alıyoruz. “Son Dilek” gibi bir algı var. Asla doğru değil. Çocuklarımızın çoğu iyileşiyor. İyileştikten sonra derneğe gelip gönüllü olan çocuklar oluyor.

• En ilginç dilekler nelerdi?

“Make a Wish” uluslararası bir dernek olduğu için başka ülkelerle de iletişim halindeyiz. İtalya’da böbrek kanseriyle mücadele eden bir çocuk, Demet Özdemir’e hayranmış. Hastalığı sürecinde onu izlemiş, ona yazmış. İstanbul’a geldi, Demet Özdemir’in setine gittiler. Hiç tatil yapmadım diyen çocuklar oluyor. Disneyland’a gitmek isteyen bir çocuk oldu onun dileği de gerçekleşti.

ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR

• Çocukların yüzde 72’sinin enerji seviyesi ve canlılığı arttı.
• Yüzde 64’ünün hayata tutunma isteği arttı.
• Yüzde 42’si arkadaşlarıyla daha sağlıklı iletişim kurdu.
• Yüzde 39’unun tedavi nedeniyle yaşadıkları fiziksel sorunlar azaldı.