DEÜ’ye çağrı: Gelin bu yanlıştan bir an önce dönün!
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
Eski AKP milletvekili olan, hali hazırda Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü görevini sürdüren Nükhet Hotar, kız öğrencilere yurt yapımı için bir hayırsever tarafından bağışlanan İzmir İnciraltı’ndaki 3 bin metrekarelik araziyi satmasıyla yine gündem oldu.
Tabii bu satış, başta bağışcı Ferhan Şahinci’nin oğlu Erin Şahinci olmak üzere tüm İzmirlileri kızdırdı.
Erin Şahinci’nin itirazına rağmen kapalı teklif usulü ile gerçekleştirilen ihalede arsa 16 milyon 600 TL bedel ile satıldı.
Nükhet Hotar hanım ise konuyla ilgili kendini savunurken, bağış sözleşmesinin arazinin satışına izin verdiğini, sözleşmeye göre arazinin satışından elde edilecek gelirin yalnızca kız öğrenci yurdu yapımı için kullanacağını söyledi.
Görüldüğü üzere AKP bu işleri gerçekten iyi becermekte.
Neymiş elde edilecek gelir yalnızca kız öğrenci yurdu yapımı için kullanılacakmış.
“Hadi canım sen de” demezler mi insana…
Bu yaptığınız yani Ferhan Şahinci’nin kız yurdu yapılması koşuluyla bağışladığı araziyi satmak bağışçının şartını ve isteğini yok saymak değil mi Allah aşkına?
Gelin bu yanlıştan bir an önce dönün lütfen!
Unutmayın ki her yasal hak vicdanlarda kabul görmez.
Örneğin bir üretici ürettiği malın raf ömrünü uzatmak için malın içerisine kanserojen madde koyuyor ve formülü ambalajın üzerinde belirtiyorsa elbette yaptığı yasaldır lakin vicdanlarda daima suçludur öyle değil mi?.
Peki o zaman sen ey Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü!
Bağışçı araziyi kız yurdu yapılması koşuluyla bağışlıyor ve sen bağış sözleşmesinde arazinin satışına sadece satışından elde edilecek gelirin kız öğrenci yurdu yapımı için kullanılabileceği maddesine göre elden çıkarıyorsan belki yasal olarak suçsuz olabilirsin ama vicdanlarda daima suçlu olarak kalmayacak mısın?
Şunu not edin ki yasal hakları vicdanlarda sahipsiz bırakırsanız yaptığınız iş ne olursa olsun muvaffak olmanız mümkün değildir.
Vicdan insanı insan yapan en büyük mertebedir.
Ahlak, vicdanın taşrası, vicdan ise aklın ve ruhun başkentidir...
Ahlak aslında başkasının aklının ve ruhunun diktiği hazır elbisedir.
Lakin vicdanı herkes kendi diker. Herkesin vicdanı kendinindir.
Birinin diktiği giysi, başkasına uymaz. Herkesin elbisesi başka başkadır çünkü...
Vicdanı ruhta aramak gerekir. Vicdan kalbin hassasıdır.
Ahlak mı?
Topluma giydirilen gömlektir. “Üzerimdeki gömleği çıkarttım” dersin olur biter.
Hani bizim siyasiler çok yapar ya bunu.
Sonra da bir şey olmamış gibi gömleğin düğmelerini iliklerler.
Oysa bilmezler asıl olanın vicdan olduğunu.
Romantizm akımının önde gelen temsilcilerinden Alman yazar Clemens Brentano da ne güzel söylemiştir vicdan ile ilgili:
“Eğer gece olduğunda rahat bir uyku çekmek istiyorsanız bilin ki iyi bir vicdan en rahat yastıktır" diye…
İşte kız öğrenci yurdu yapımı için bağışlanan bu arazinin satışına Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nde onay verenlerin de vicdanları rahat ise onlara da buradan selam olsun o zaman…
Zaten vicdanlarınız sizi itham etmezse, başkalarının ithamının hiçbir değeri yok ki…
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti