Domates üreticisi umutsuz: ‘Yine sesimizi duyuramayacağız’
İzmir'in Kınık ilçesinde bir domates üreticisi, "Çiftçi 2 lira 250 kuruşa aldığı domates fidanını üretti ve 2 liraya domates alıyorlar, 1,80 kuruşa domates alıyorlar. Bunun karı nerede? Çiftçi domatesi toplatmak için bin lira tarlada para ödüyor. Amele parası, gübresi, mazotu. Bunlar için ne diyebilirim? Çiftçinin öldüğü yer burası" dedi.
İzmir Kınık'ta salçalık domates üretimi yapan çiftçiler, 5 lira olarak belirlenen kilo fiyatının 1,8 liraya indirilmesine tepki göstermek için eylem yaptı.
Kınık Cumhuriyet Meydanı'na gelen domates üreticileri, Hükümet Meydanına kadar yürüdü, traktörlerle de ilçe merkezine giden yolları kapattı.
Üreticiler "Çiftçiyi öldürdünüz, cenazeyi kaldırın" yazılı tabutla toplanma alanına geldi.
“HAKKIMIZ ÇOK YENİYOR”
80 yaşındaki kadın işçi, "Devletin yardım etmesi lazım. 80 yaşındayım ben, burada yevmiye alıp ev geçindireceğim" derken bir diğer kadın işçi, "Ben bu tarlaya çocuğumu bırakıp geliyorum. Hakkımız çok yeniyor, aşırı derecede. Hayat mücadelesi gerçekten zor" ifadelerini kullandı. Başka bir üretici, "Biz bu memleketin en güzel ovasında yaşıyoruz. Burası Bakırçay. Üç sene önce 3,5 liraya sattığım domatesi şimdi 1,90 kuruşa veriyorum. Pamuk 30 liraydı, şimdi 17 lira. Ne olacak bu milletin hali? Bu hükümet nerede? Emekli yılı diyorlardı, ne oldu emekli yılına" diye konuştu.
"2,25'e aldığı domates fidanını 1,80 kuruşa veriyor"
“YİNE DUYURAMAYACAĞIZ SESİMİZİ”
Domates üreticisi şunları söyledi:
"Çiftçi 2 lira 250 kuruşa aldığı domates fidanını üretti ve 2 liraya domates alıyorlar, 1,80 kuruşa domates alıyorlar. Bunun karı nerede? Çiftçi domatesi toplatmak için bin lira tarlada para ödüyor. Amele parası, gübresi, mazotu. Bunlar için ne diyebilirim? Çiftçinin öldüğü yer burası. Mazot geçtiğimiz sene 22- 23 liraydı, şimdi oldu 44- 45 lira. Domates satışı 1,80- 2 lira, fidanın tanesi 2 lira 250 kuruş. Daha yüksek fiyatı olanlar da var. Bunun zararını karını nasıl anlatayım? Özel sektör çiftçinin hiçbir derdine dayanak değil, hiçbir yerde güvencemiz yok. Bizler buraya toplandık ama sesimizi kimse duymaz. Yine duyuramayacağız sesimizi. Domateslerimiz sözleşmeliydi, yaptıkları sözleşmeleri geri çektiler. Yapılan sözleşme 3,50 kuruştu, şu anda 1,80 kuruşa domates alıyorlar. Sözleşmeler tek taraflı, özel sektör kendine göre sözleşme yapıyor. Bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Dayanağımız da yok."
“ÜRÜNLERİMİZ YOK PAHASINA GİDİYOR”
Kınık Cumhuriyet Meydanı’nda üreticiler adına konuşan Sefa Köken şunları söyledi:
"Bakırköy'ün değerli çiftçileri, burada her kesimden, her siyasi partiden insanlar var. Buradaki tek ortak noktamız; alın terimiz, emeğimiz, ürettiğimiz mahsuller. Son yıllarda yanlış tarım politikaları yüzünden ürünlerimiz yok pahasına gidiyor. Maliyetler 10- 15 kat arttı. Ürünlerimizi neredeyse bedavaya veriyoruz. Hepiniz gibi bizler de çok zarar çektik. Şunu bilelim, bizim hiçbir örgütümüz yok. Ne ziraat odaları, ne kooperatifler, ne de ilçe tarım müdürlükleri olsun. Hiç kimse bizim yanımızda değil. Çiftçinin yanında değil, sadece bürokrasinin yanında olanlar var. O koltukta oturan insanlar yüzünden bu haldeyiz. Bizim bizden başka dostumuz yok. En zor günü çiftçi gördü. Herkes çiftçiye baş kaldırdı. Fabrikacısı çiftçiye baş kaldırdı. Bizim hiçbir zaman sesimiz çıkmadı. Fakat bıçak kemiğe dayandı. Çiftçiliğe üç traktörle başladım. Şu anda traktörüm yok. O gördüğünüz traktörlerin hepsi banka kredili, hacizli, çoğu da bu sene satılacaktır, görürsünüz ve duyacaksınız. Ama biz utanmıyoruz. Bizi bu duruma düşürenler utansın. Domatesin çöpünü, domatesin küspesini hayvanlara 1,80 kuruşa, 2 liraya veriyorlar. Fakat domatesi bir buçuk liraya alıyorlar. Hatta onu da almıyorlar, 'kapatıyorum' diyor. 'Almayacağım' diyor. Çiftçinin malı çürüsün. Yanındaki akrabası, yeğeni piyasaya salıp bedavadan tarladan domates toplatıyor.
“BUNCA MALİYETE RAĞMEN ÜRETİYORUZ”
Sorunlar sadece domatesle değil. Karpuzcunun karpuzu tarlada kaldı, kavun aynı. Mısırcı geçen seneki fiyattan sözleşme yaptı. Tarla icarları, gübreler ikiye katladı. Elektrik paraları beşe katladı. Bir de kentsel sulama diye bir şey var. Kimse sulama birliğine para yatırmasın. Pompalarımızı çaktık, elektriğimizi çektik, elektrik parasını ödedik. Üretmek için, mahsul yetiştirmek için ve onları rahat ettirmek için. Devletin yatırdığı primlere el koyuyorlar. Bankaya bloke koyuyorlar. Burada ovanın suyunu sömüren, pisliğini ovaya akıtan, kokusunu çilesini çeken bizleriz. Manisa'dan, Konya'dan, diğer illerden domates alıyorlar. Buradaki şirket bizim domatesimizi almadı. Bu sene 30 yıldan beri bu fabrika burada kapılarını kapattı. Domatesler tarlada çürüdü ve domatesi almadı. Madem buranın domatesini almayacaktın, o zaman o fabrikayı kapat. Türkiye'de bütün çiftçiler dertli. Biz bu ülkenin temel taşıyız. Bunca maliyete rağmen üretiyoruz. Bedava da versek, biz alın terimizle üretiyoruz. İşçi bile eylem yapıp hakkını alıyor. Yazıklar olsun bize. Biz şimdi traktörlerimize binip gideceğiz ve gerekli mesajları vereceğiz."
Daha sonra kısa bir konuşma yapan Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur ise "Çiftçi kardeşlerimizin çocuklarına, öğrencilerimize komple kırtasiye desteğinin sözünü veriyorum. Şu anda yapabileceğim bu var. Sizlere söz veriyorum, çiftçiler bir daha bu sorunları yaşamayacak ve yaşamayacaksınız" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi