Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında, Köklerden Ufuklara Türk Savunma Sanayisinin Yükseliş Hikâyesi Paneli’ni düzenledi. Programa İletişim Başkan Yardımcısı Ferhat Pirinççi’nin yanı sıra, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz katıldı. Panelde Türk savunma sanayisinin gelişmesiyle, Türkiye’nin ekonomik ve diplomatik anlamda daha iyi bir noktaya ulaştığı mesajı verildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının düzenlediği Köklerden Ufuklara Türk Savunma Sanayisinin Yükseliş Hikâyesi Paneli’nde açılış konuşmasını İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın yapacağı duyurulmuştu fakat Duran, programa katılmadı. Edinilen bilgiye göre Duran, TEKNOFEST için AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte İstanbul’a gitti. Onun yerine konuşan İletişim Başkan Yardımcısı Ferhat Pirinççi, panelle aynı isimde, çevrimiçi bir kitap yayımladıklarını duyurdu.
‘ TÜRKİYE BİR AKTÖR HÂLİNE GELDİ’
“Türk savunma sanayisinin yükselişini konuşmak üzere buradayız” diyen Pirinççi, dünya güvenlik mimarisinin ciddi bir dönüşümden geçtiğini, Türkiye’nin bu ortamda ‘dengeleri değiştiren gücüyle’ var olduğunu ifade etti. Pirinççi, “Sahada ve masada etkili performans gösteren Türkiye, hem bölgemiz hem dünya geneli için ayrı bir aktör hâline geldi” sözlerini kaydetti.
‘YÜZDE 83 YERLİLİK ORANI’
Pirinççi’nin ardından kürsüye Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün çıktı. Görgün, Kurtuluş Savaşı yıllarındaki direniş ruhuyla bugünün yüksek teknoloji atılımları arasında doğrudan bir bağ bulunduğunu ifade ederek, “Savunma sanayisi yalnızca askeri bir alan değil, ekonomik büyümenin, diplomatik etkinliğin ve stratejik gücün temel bir bileşeni haline geldi” dedi. Türkiye’nin savunma sanayisinde yüzde 83 yerlilik oranına ulaştığını aktaran Görgün, “Bugün 3 bin 500'den fazla firması ve 100 bine yaklaşan çalışanıyla bin 380'in üzerinde savunma sanayisi projesi yürütülmekte ve bu projeleri yerli tasarım, mühendislik ve üretim altyapısıyla şekillendirmekteyiz” açıklamasında bulundu. Görgün, 2024’te savunma ve havacılık sanayisi ihracatının -NATO ve hizmet ihracatları dahil olmak üzere- yüzde 29'luk artışla 7,1 milyar dolara ulaştığını söyleyerek, “Türkiye, aklını stratejiye, stratejisini teknolojiye, teknolojisini ise ürüne dönüştürmeyi başardı. Savunma sanayisi, Türkiye'nin bağımsızlık manifestosudur” ifadelerini kullandı.
‘TEKNOLOJİYİ BEKLEMİYOR, TRENDİ BELİRLİYORUZ’
Açılış konuşmalarının ardından panel, gazeteci Mete Çubukçu’nun moderatörlüğünde, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz’ün katılımlarıyla yapıldı. ASELSAN Genel Müdürü Akyol, Çelik Kubbe’yi anımsatarak, “Sistemler sistemi ürünleri ortaya koyduğumuz bir dönemde, bunları çok yüksek adetli üretmenin çabası içerisindeyiz” dedi. NATO’nun hava savunma sistemlerinin mimarisini belirleme yarışmasında Türkiye’nin 5 ülkeden biri seçildiğini kaydeden Akyol, “Bazı alanlarda teknolojiyi bekleyen değil, trendi belirleyen ülke hâline geldik. Nasıl SİHA’larda dünyada kuralları değiştirdiysek, gemiye inip kalkan SİHA’larla bir ilki başardıysak, Kızılelma’nın envantere girmesiyle Türkiye dünyada farklı bir lige çıkacak” sözlerini kullandı. TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, 5. nesil millî muharip uçak KAAN hakkında bilgi vererek, “KAAN’ı uçurduk. 2. ve 3. prototipleri için hummalı bir şekilde çalışılıyor. Hedefimiz önümüzdeki Nisan’da 2. prototip uçuşunu yapmak, 3.sünü de ondan birkaç ay sonra yapmak” dedi. Demiroğlu, KAAN’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslimatı için 2028 sonu hedefini koruduklarını söyledi.
‘KABİLİYET PAYLAŞACAK NOKTAYA GELDİK’
ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, hafta içerisinde tanıtımı yapılan Çelik Kubbe’nin neredeyse tüm mühimmatlarının ROKETSAN tarafından üretildiğini vurguladı. İkinci, Türkiye’nin bundan sonraki hedefleriyle ilgili ise, “Türkiye sadece silah satmaya odaklı değil. Aynı zamanda bunu, kabiliyetle beraber dost ve müttefik ülkelere açıyor. Bu hem ortak üretim hem beraber ortak program geliştirme hem de operasyonel anlamda bu silah sistemlerinin doktrinlerini değiştirecek bir noktada” dedi. STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz ise tüm bu savunma sanayii ihracatlarının, ülkenin dövizini içeride tuttuğunu ifade etti.