Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Dr. Gülay Ertürk, Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) 4.3 milyar liralık tutarla kurumlar vergisi sıralamasında 15’inci sırada yer almasına, yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Ertürk, “Bu veri, ESK’nın kamu yararı odaklı çalışan bir kurum olmak yerine ticari bir aktör olarak iş yaptığını ortaya koymaktadır” değerlendirmesini yaptı. ESK’nin kuruluş amacını “piyasayı düzenlemek, üretici ve tüketici haklarını korumak, fiyat istikrarını sağlamak ve halkın yeterli gıdaya erişimini güvence altına almak” olarak özetleyen Ertürk, “Bu çerçevede ESK bir ticari kuruluş olarak değil, ‘kamu yararı’ esasıyla çalışan bir düzenleme kurumu olarak tanımlanmıştır. Bugün itibarıyla ortaya çıkan tabloda, son yıllarda kamuoyuna yansıyan veriler göstermektedir ki canlı hayvan ithalatı faslı 2025 yılı Ocak–Ekim arası yaklaşık 953 milyon dolar, et ve yenilen sakatat ithalatı yaklaşık 484 milyon dolardır. Sadece bu iki kalemde toplam 1,43 milyar doların üzerinde ithalat yapılmıştır. Et ve Süt Kurumu’nun bu hacimde ithalat yapması, ardından ithal ettiği ürünleri iç piyasada satması ve bundan kâr etmesi gibi bir tablonun ortaya çıkması, kuruluş misyonuyla ciddi bir çelişki yaratmaktadır” dedi.
‘AMAÇLARINDAN NE DERECE SAPTIĞININ GÖSTERGESİ’
Ertürk, “Sonuç olarak, canlı hayvan ve et-sakatat ithalatında yalnızca iki kalemde 1,4 milyar doların üzerinde kaynak yurtdışına aktarılırken, Et ve Süt Kurumu’nun bu hacimde ithalat yaparak iç piyasada ticari bir aktör gibi kâr etmesi kuruluş amacının tamamen dışına çıkıldığını göstermektedir. Bir kamu kurumunun, üreticiyi güçlendirmek yerine ithalata yönelmesi ve ardından elde ettiği kazanç nedeniyle Türkiye’nin en yüksek kurumlar vergisi ödeyenler listesinde 15. sıraya kadar yükselmesi, tarım ve hayvancılık politikalarının ne derece amaçlarından saptığının çarpıcı bir göstergesidir” ifadelerini kullandı. Ertürk, dernek olarak konuya bakış açılarını ise, “Veteriner Hekimler Derneği olarak bizlerin çıkaracağı mesaj nettir: Türkiye’nin çözümü ithalatta değil, kendi üreticisini, kendi hayvancılığını, kendi veteriner sağlık altyapısını güçlendirmesindedir. Hayvancılık ancak bilimle, planlamayla ve veteriner hekimliğin stratejik rolünün tam anlamıyla devreye sokulduğu bir millî üretim politikasıyla ayağa kalkabilir” cümleleriyle özetledi.