Glüten tüketimiyle tetiklenen ve bağışıklık sisteminin vücuda saldırmasına neden olan çölyak hastalığı, çoğu zaman belirti göstermeden ilerleyebiliyor. Bu nedenle “sessiz çölyak” olarak adlandırılan hastalık formu, milyonlarca kişiyi yıllarca fark edilmeden etkileyebiliyor.

DÜŞÜK DEMİR SEVİYESİ
Soluk cilt, açıklanamayan sürekli yorgunluk ve genel halsizlik hali, çölyak hastalığının neden olduğu demir emilim bozukluğuna işaret edebilir.
DÜŞÜK KEMİK YOĞUNLUĞU
Kemik kırılmalarının kolaylaşması, sırt ağrıları veya kambur duruş, kemik erimesi (osteoporoz) gibi problemleri düşündürebilir. Çölyak hastalarında kalsiyum ve D vitamini emiliminin bozulması, bu tür belirtilerin görülme riskini artırıyor.
UYUŞMA VE KARINCALANMA HİSSİ
Sinir liflerinde hasara neden olabilen çölyak hastalığı, özellikle kollar ve bacaklarda iğne batması hissi veya karıncalanma gibi nörolojik belirtilerle de ortaya çıkabilir. Bu durum, bazen ilk ve tek işaret olabilir.
CİLTTE KAŞINTILI DÖKÜNTÜLER
Çölyak hastalarının yaklaşık %10’unda görülen bu cilt hastalığı, özellikle dirsek, diz, kalça, sırt ve saçlı deride küçük, kaşıntılı kabarcıklar şeklinde belirir. Bu belirti çoğu zaman egzama ya da alerjiyle karıştırılır.
İNFERTİLİTE
Çocuk sahibi olamayan kadınlar arasında çölyak hastalığına rastlanma oranı dikkat çekici.
TEŞHİS SADECE KAN TESTİYLE KONABİLİR
Dr. Scott, çölyak hastalığı şüphesi taşıyan kişilerin glüten tüketmeye devam ettikleri sırada kan testi yaptırmaları gerektiğini vurguluyor. NEğer antikor seviyesi yüksek çıkarsa, hastalığın varlığı büyük olasılıkla doğrulanıyor. Bu durumda glütensiz diyete geçilmesi, bağışıklık sisteminin normalleşmesi ve belirtilerin tamamen ortadan kalkması için yeterli oluyor.