Çokeşli geçmişin genetik izleri: Çocuklarda DNA çeşitlenmesi üzerine inceleme

Çokeşli geçmişin genetik izleri: Çocuklarda DNA çeşitlenmesi üzerine inceleme

5.08.2025 13:23:00
Güncellenme:
Ümit Orman
Takip Et:
Çokeşli geçmişin genetik izleri: Çocuklarda DNA çeşitlenmesi üzerine inceleme

Bilim insanları, kadın bedeninin geçmiş ilişkilerden kalma genetik izleri yıllar sonra çocuklarına aktarabileceğini tartışıyor.

Günümüz toplumlarında bireysel yaşam tercihleri gittikçe çeşitleniyor. Bu çeşitlenmenin dikkat çekici örneklerinden biri de evlilik öncesinde çok eşli yaşamı tercih eden bireylerin, özellikle de kadınların, ilerleyen yıllarda yaptıkları evliliklerde doğan çocuklarında genetik açıdan alışılmışın dışında izlerin ortaya çıkması. Son yıllarda yapılan bazı genetik araştırmalar, bu bireylerin çocuklarında yalnızca anne ve babaya ait DNA izlerinin değil, geçmişteki partnerlere ait genetik materyallerin de dolaylı biçimde taşındığını öne sürüyor. Bu iddia, hem biyolojik hem de toplumsal açıdan çarpıcı sorular doğuruyor.

İşte bu mesele ABD’de günün konusu. TV’ler, blok yazarları DNA çeşitlenmesine takılmış durumda. Henüz tam bir bilimsel tabana oturmasa da New York kafelerinde 3 masanın ikisi bunu konuşuyor.

İlk bakışta akla gelen soru şu: İnsan bedeni, özellikle de kadın bedeni, geçmiş ilişkilerin bir tür “biyolojik arşivini” mi taşıyor? Bilim insanları bu soruya temkinli yaklaşıyor. Ancak bazı araştırmalar, kadın vücudunun sperm hücrelerinden belirli genetik materyalleri emebileceği ve bunların zamanla vücutta kalıcı izler bırakabileceğini ileri sürüyor. “Mikrokimerizm” adı verilen bu olgu, bir bireyin vücudunda başka bir bireye ait hücrelerin bulunması durumu olarak tanımlanıyor. Bu hücreler bağışıklık sisteminden kaçabilir, hatta uzun yıllar varlıklarını sürdürebilir.

Kendi gözlemlerim, klinik çalışmalara bire bir tanıklığım olmamakla birlikte, özellikle genetik danışmanlık alanında çalışan bazı uzmanlarla yaptığım görüşmelere dayanıyor. Onlara göre, bazı vakalarda çocuklarda beklenmeyen genetik çeşitlilikler gözlemlenmiş durumda. Örneğin, resmi olarak baba olmayan bireylere ait bazı DNA işaretlerinin çocuğun genetik haritasında bulunması, genetik aktarım süreçlerini yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor. Ancak bu tür örneklerin çok sınırlı sayıda ve henüz istatistiki olarak genelleştirilemeyecek kadar az olduğunu belirtmek gerekir.

Bu konuda bir belgeselde, çok eşli geçmişi olan bir kadının, evlendikten yıllar sonra dünyaya gelen çocuğunun genetik incelemesinde, resmi babaya ve anneye ait olmayan bazı DNA dizilerinin bulunduğu da aktarılıyor. İlk başta şaşkınlıkla karşılanan bu durum, kadının daha önce farklı partnerlerle yaşadığı ilişkilerle ilişkilendirildi. Bilimsel olarak net bir sonuca ulaşılmasa da, olay araştırmacılar için yeni soruların kapısını araladı: ''İnsan bedeni neyi, ne kadar süreyle hatırlar ve bu hatırlayış, yalnızca zihinsel değil, genetik düzeyde de mümkün mü?''

MİKROKİMERİZM NEDİR?

Mikrokimerizm, bir bireyin vücudunda kendisine ait olmayan, başka bir bireyden kaynaklanan küçük sayıdaki genetik olarak farklı hücrelerin bulunmasıdır. Genellikle fetomaternal hücre transferi sonucunda ortaya çıkar; yani anne ve fetüs arasında gerçekleşen hücre alışverişinin kalıcı etkileridir.

İlgili Haberler