“Mevcut milletvekillerinin en az yüzde 50’si artık Meclis’te olmayacak.”
Bu sözü duyduğumda “çok kavga çıkar” dedim içimden.
Çünkü Ankara’da nabız yoklayanlar çoğalmış. Mevcut milletvekillerinin yanı sıra sürpriz isimler de yeni dönemde Meclis’te olmak istiyormuş. Bir de parti yöneticileri de listeye girmek isteyince genel başkanların işi çok zormuş.
İşte CHP biraz da bu yüzden bazı işleri sonraya bırakmak istemiyormuş. Mesela, partinin il ve ilçe yöneticileri arasından milletvekili olmak isteyen çok sayıda isim varmış. Öyle ki İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki çok sayıda parti yöneticisi, görevinden istifa edip Kılıçdaroğlu’nun masasına aday adaylığını koymayı düşünüyormuş.
Ama bir yandan da seçim yaklaşıyor... Bundandır ki istifaların örgütlerde yaratacağı boşluğun dolması için takvimin erkene alınmasına karar verilmiş. Hatta, aralık başına kadar bu konuda bir genelge hazırlanması planlanıyormuş. Hani “seçim limanına gidecek gemiler kaptansız kalmasın” diye yapılıyormuş bu.
Hazırlanacak genelgeye dikkat çekici bir bölüm de eklenmesi düşünülüyormuş. Deniyor ki yerel yönetimlerdeki seçilmişlerin istifa etmemesi yönünde bir tavsiye de olacakmış. Yani, genelge aracılığıyla belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine “siz mevcut görevinize devam edin” telkininde bulunulacakmış.
Özetle...
CHP Genel Merkezi’ndeki kurmayların kendi aralarında yaptığı konuşmaları okudunuz.
Genel başkanını cumhurbaşkanı yapmak isteyen parti, aday açıklanmadan kendi içindeki bu işi bitirmek istiyor.
AKP’DE ‘SARI CEMAL’ PANİĞİ
Ben AKP’lilerin yalancısıyım.
Bir süredir “Sarı Cemal” kod adlı bir Twitter hesabını konuşuyorlarmış.
O hesap ki üst düzey AKP kurmaylarından iktidara yakın gazetecilere kadar birçok kritik ismi hedef almış.
Onların servetlerinden ilişkilerine kadar çok konuda dudak uçuklatacak iddialarda bulunmuş.
Gariptir, 10’a yakın tweet attıktan sonra da hesabını kapatmış ve kaybolmuş. Sahi, kimdir bu Sarı Cemal?
AKP’deki hâkim görüş, TRT ekranlarından uzaklaştırılan ünlü bir isim olduğu... Hatta bunun net olarak tespit edildiğini söyleyen bile var. Zaten kendisi de zamanında attığı tweetleri silmesiyle meşhurmuş. Neyse...
Konuşuluyor ki o isim attığı mesajlarla hem TRT’ye hem de İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a “Siz beni harcarsanız ben de sizi yakarım” demek istiyormuş.
Amacı şimdilik kamuoyuna ifşa etmek değil, hedeflediği kişileri uyarmakmış.
Ah işte...
Bugünden başladılarsa varın iktidar değiştiğinde siz görün!
