Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Erdoğan'ın Barutu Bitti
8 yıldır bu ülkeye barış getirememiş, milyonların yoksulluğunu giderememiş, gelirler arasında uçurumu arttırmış, demokrasiyi yerleştirememiş ve basın özgürlüğünün içine etmiş bir iktidar!
\nÜlkeye bakın: Sevgili Bedri Baykam, uluslarararası ressamımız ve ayrıca yüreği ülkesi için atan siyasal-sanatçı aktivist, sapık mı yoksa siyasal güdülenmiş bir psikopat mı olduğu bilinmeyen biri tarafından bıçaklanıyor... Ülke üçe beşe ayrılmış.. 8 yıldır durmaksızın kavga içinde ve nefret duyularıyla dolup taşan bir toplum yaratıldı..
\nErdoğan’ın yüzü zihninizde nasıl canlanıyor? Kızgın, hiddetli.. Mehmet Aksoy’un savaşa karşı tasarladığı, “savaşan” tarafları yüz-yüze getiren duygu yüklü ve Türkiye için yüzakı İnsanlık Anıtı’nı yıktırmak, bir başbakana yakışıyor mu!
\nBu yıkım bile, büyük bir nefret tohumu, hoşgörüsüzlük ekmektir! Başbakan, sadece kendisinin başbakanı gibidir! Bu ülkenin ortak duygu ve kültür birliğinin değil, kendisi için bir başbakan! İnsanlık Anıtı için düzenlenen toplantıdan çıktıktan sonra Bedri Baykam’ın öldürülmek istenmesi bir raslantı olsun!?
\nBaşbakan’ın, YGS sınavında ortaya çıkartılan şifre skandalına karşı gençlerin haklı protestolarını “anlama gayreti” içinde olması ve hatta gerekeni yapması gerekirken, hayret verici bir şekilde, biz de yürüyenlere karşı 10 bin kişi yürütürüz istersek demesi, normal bir ülke olduğumuzu mu gösterir? Aklınız alıyor mu?
\nBaşbakan’ın barutu bitmiştir. Düşünce olarak ve ruhen iyi durumda değildir... Önümüzdeki dönem, “Başkanlık Anayasası” ve Başkanlık Seçimleri/Referandum ne kendi sağlığı ne de Türkiye için hayırlı olacak gözükmüyor.
\nAçıkladığı seçim bildirgesinde, Türkiye’nin bugünkü sorunlarını çözecek hiçbir şey yoktur! Ekonominin nasıl büyük cari açık üretmeden döndürüleceğine, ekonominin büyümek için ithalata bağımlılıktan nasıl kurtulacağına ilişkin bir açıklama yoktur! Ekonomi insanlar içindir! Bina, gökdelen, yol... Ekonomik faliyet; insanı yükseltmiyor ve mutlu etmiyorsa eğitimi yukarıya fırlatmıyorsa, neye yarar!?
\nALİ DEMİR
\nÖSYM Başkanı Ali Demir’in İngiltere’de iken yaptığı “bilimsel hırsızlık” ortaya çıkartıldı. TV8 iyi bir habercilik yaptı! Demir, Türkiye’de bir dergiye tekstil üzerine yazı dizisi göndermiş. Ama bir Alman uzmanın yazısını çevirerek! İTÜ Fen Bilimler Enstitüsü Müdürü iken de etik olmayan davranışları anlatılıyor. Bazı bölüm yöneticilerine, bazıları için, o falancanın tanıdığıdır gibi kayırılması imalarında bulunduğu anlatılıyor.
\n14 Nisan’da İTÜ’de ‘Bilim ve Mühendislik Etiği’ sempozyumu yapıldı. Gazetelerde yer almayan bir haberi özetliyorum: Prof. Dr. Tayfun Akgül, sahtecilik ve intihalle ilgili konuşmasında müdür iken intihal nedeniyle okuldan uzaklaştırılan kişiye doktora verdikleri için Demir’i eleştirdi. Akgül, “Böyle bir skandal nasıl oldu soruma, Ali Demir ‘Oldu hocam işte, istiyorsan bir yazı yaz’ dedi. Durumu özetleyen bir yazı yolladım. Ertesi gün cevabında Ali Bey diyor ki ‘Enstitümüzü şahibe altında bırakma çalışmanı şiddetle kınıyorum’.” (Zafer Karakoç / DHA)
\nAli Demir’in bilimsel çalışmaları etkin ve yetkin değil. İyi bir bilimci olmadı. 8 tane makalesi ve bunlara topu topu 10 kadar referansı gözüküyor. İngiltere’de iken yaptığı intihalin, Demir’in bilim etiği konusunda zaaflarını ortaya çıkartıyor. Bu kişinin ülkenin en önemli bir kurumunun başında olmasını nasıl açıklayacağız? YÖK kendi iktidar misyonu açısından en doğru seçimi yaptı mı demeliyiz? Galiba öyle ama adamları çabuk açığa çıktı!
\n\n
Dipnot - Bir iktidar gazetesi yazarı köşesinde beni şeferlendirmiş... İkimiz de pazartesi günü Habertürk’te AKP’nin seçim beyannamesinin değerlendirildiği haber programındaydık. İktidar ve başının sıradan bir propagandisti konumundaydı. Programdan sonra bunu ona söyledim, köşe yazarlarının parti propagandacısı olmanın ötesinde bir işlevi olduğunu düşündüğüm için. Ama-mama-ben-aslında pek de öyle değilim, benzeri sözler söyledi; o sırada uyarıldık, henüz yayından kesilmemişiz. Yani söylediklerimiz duyuldu mu, diye telaşlandı. Uslu bir gence benziyordu. Gülmesi, el sıkması falan... Bir kuzu havasında. Ama yazısında bir kurt! Bu takım, anladığım kadar hep böyle!
\nYazıyor ki: Önümdeki kâğıtlardan, Türkiye’nin ahvali üzerine bazı rakamlar okumuşum ve o bilgiler de o sabah bir köşe yazısında yayımlanmış.. Hiç mahzuru yok, ama söyleyeyim kaynağımı: O bilgiler programdan üç gün önce cuma günü Cumhuriyet’te manşetti: “OECD Raporu: İşsizlik, yoksulluk ve doğurganlıkta lideriz- İşte Türkiye bu”... Raporu isterse göndeririz. Tabii önce bu tür araştırmalara meraklı ve bilgilere gereksinimi olması gerekir insanın...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da zincirleme kaza
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- AKP'de toplu istifa!
- Uçum'dan bu kez '50+1' ayarı
- ‘Sinirden kanepe örtülerini dişlemeye başladım’
- Barcelona'dan Arda Güler'e büyük övgü!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- 'İnci Taneleri’nde Azem'in kızı Nehir ilk kez göründü
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Otobüsteki dehşetten acı haber geldi