Ankaralı gazeteci Şinasi Nahit Berker’in ünlü “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur...” sözünden hareketle “gazeteci doğanları” anımsıyorduk... Sonrasında “gazeteci doğmayanlara!” başlamıştık.

***

Aydın Doğan: Milliyet, Vatan ve Hürriyet gazeteleri...
1950’li yılların ikinci yarısında Adnan Menderes’in Demokrat Parti hükümeti olağanüstü ekonomik bunalımdaydı. 1953 “devalüasyonu” yetmeyince, 2.83 olan dolar, 1958’de rekor bir artışla üç katından fazlasıyla 9 TL’ye çıkarıldı.
Dışalım çöktüğü için iç piyasada, özellikle taşıt araçları piyasasında önemli yedek parça sıkıntısı yaşanıyordu. Gümüşhaneli Doğan, İstanbul’da 1958’de lastik, bisiklet, radyo, ticari araç ve inşaat makineleri tüccarlığı, nakliyecilik piyasasına girdi. Yoku yarattı!
1961’de “otomotiv” alanında kurduğu ilk şirket 1980’de “otomotiv ticareti, enerji, sanayi, finansal hizmetler, basın, TV ve turizm alanlarında” olmak üzere çeşitli kurumları “Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş.’nin” çatısı altında topladı.
1979’da “Milliyet” gazetesini satın alarak, basın dünyasına girdi... 2002’de aldığı “Vatan” gazetesini, “Milliyet” ile birlikte 2011’de Erdoğan Demirören’e sattı.

***

“Türkiye Gazete Sahipleri Sendika Başkanı” oldu. 1996’da “Aydın Doğan Vakfı’nı” kurarak kültür, eğitim ve toplumsal alanlara katkılar, ayrıca kendi ve aile üyelerinin adlarını taşıyan 8 okul yaptı.

***

1990’ların başında Erol Simavi, nakit sıkıntısına düştüğünde Hürriyet’in yüzde 25 hissesini Erol Aksoy’a satmıştı. 1994’te de yüzde 75’ini Doğan’a satınca, Doğan ve Aksoy Hürriyet’te ortak olmuşlardı. Zamanla Doğan sermaye artışlarıyla, Aksoy’un payını azalttı ve ardından hisselerini de satın aldı. Türk basınının artık 1 numarasıydı!

***

1998’de Japonya’da “Dünya Yayıncılık Birliği” toplantısında, Türkiye’den Yönetim Kurulu üyeliğine ilk kez seçilen kişi oldu. 1999’da “TC Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirildi. 2004’te “Dünya Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na” seçilen ilk Türk basın mensubu idi...
“Doğan Medya Grubu’nu” kurdu ve çeşitli gazete, dergiler yayımladı. Kurduğu “Doğan Haber Ajansı” ile “Anadolu Ajansı’na” rakip oldu.

***

Doğan Holding, İş Bankası ile 2001’de “Petrol Ofisi’ni” ihaleyle ortaklaşa satın aldı. İş Bankası, 2005’te hisselerini Doğan Holding’e sattı. Ancak İş Bankası, Doğan Holding ve Avusturyalı ortak, 2001-2007 yılları arasında eksik gümrük değer bildirimi ile suçlandı.
1 Mart 2017 tarihinde Petrol Ofisi’nde örgütlü şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasıyla, onun da hakkında yakalama kararı çıkartıldı! Doğan yurtdışındaydı...

***

Bu olaydan tam bir yıl sonra 21 Mart’ta Aydın Doğan, “Doğan Yayın Holding’i” Erdoğan Demirören Grubu’na sattı! “Kamuyu Aydınlatma Platformu” aracılığı ile yapılan açıklamada Hürriyet, Posta, Fanatik gazeteleriyle Kanal D ve CNN Türk televizyonlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda yayın kuruluşunun 916 milyon dolara satıldığı açıklandı. (Oysa 2 yıl önce holdingin değeri 2.2 milyar dolar olarak öngörülmüştü!)
Satışta devlet bankası Ziraat Bankası, Demirören’e aracı olmuş, 650 milyon dolarlık krediyi, 2 yıl ödemesiz devri, 10 yıl vade ve (açıklanmayan) düşük faizle sağlamıştı!

***

Doğan, satış sonrasında “Artık 80 yaşı geride bıraktım. Geldiğim bu aşamada, kendi isteğimle, yayıncılık mesleğime nokta koymaya karar verdim...” dedi.
Forbes Dergisi, 2017’de Türkiye’nin “En Zengin 100 Türk” listesinde Aydın Doğan’ı 800 milyon dolarlık servetiyle 38. sıraya almıştı!

***

2013’te Doğan Yayın Holding bünyesindeki CNN Türk’te “Gezi Parkı olayları” sırasında bir belgesel gösteriminde “iktidar karşıtı yayını” kendisini üzmüş ve “Tam bir şapşallık, kasıt yok!” demek zorunda kalmıştı.
2015’te Hürriyet gazetesi internet sitesinde “Dünya şokta! Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı’na idam!” başlıklı bir haber yayımlanmıştı... Bu haber üzerine Reis-i Cumhur, “Kendisinin ima edildiğini...” söyleyerek Doğan için “Sen değil misin, benim seçilme hakkım elimden alındığı zaman ‘Muhtar bile olamaz!’ diye başlık atan?” demişti...
1 Mart 2017 tarihinde Petrol Ofisi’nde örgütlü şekilde akaryakıt kaçakçılığı yaptığı iddiasından dolayı Doğan hakkında yakalama kararı acaba neden çıkarılmıştı?
(Not: Devam edeceğiz...)