Salı günkü yazımda Ankara’da Fransız Büyükelçiliği’nde ulusal günü kutlamalarına ilişkin yazımda şu satırlar vardı:
“1789’da Paris’te halk, Kral 16. Louis’ye (*) karşı ayaklanmış, günümüzde Türkiye’de Silivri’deki siyasal tutukluların benzeri durumundaki, Bastille Cezaevi’ni basarak tutukluları kurtarmıştı. 30 yıl sonra ressam Eugene Delacroiks’in yaptığı bir tablo ‘Fransız Devrimi’nin (darbenin değil)’ simgesi olmuştu.
Tabloda tıpkı Sinoplu savaşçı hemşirelerimiz ‘Amazonlar’ gibi göğsü açık, başında Frig şapkası bulunan, Marianne adı verilen kadın, halkını özgürlüğe koşturuyordu. (Bu arada Fransızların bir başka simgesi olan ‘horozun’da Marsilya’yı kuran Foçalılardan kaynaklandığını da anımsayabiliriz!) Bu tablo sonra 1848 ayaklanmasına da ışık tuttu!”

Fransız Posta Yönetimi, 224. ulusal gün kutlamaları için Marianne’nin resmini içeren yeni bir pulu piyasaya çıkardı. Pazar günü Paris’te düzenlenen törende Fransa Devlet Başkanı François Hollande, pulun büyük boy kopyasını örten perdeyi kaldırarak yeni Marianne’ı halkına tanıttı.
Fransız Posta Yönetimi 1944’ten bu yana Marianne için çeşitli değerlerde 630 milyon adet pul bastı. Zaman zaman müzede sergilenmek amacıyla “resmi Marianne büstü” için ünlü Fransız sanatçılar Brigitte Bardot’un, Mirelle Mathieu’nün ve Catherine Deneuve’in yüzleri de kullanıldı.
Pulu tasarlayan David Kavena ile Olivier Ciappa, pulda kimin yüzünden esinlendiklerini soranlara şu yanıtı verdiler:
“Bir grup kadının karışımıdır. Ancak temelinde Ukrayna’da FEMEN örgütünün kurucularından Inna Shevchenko (Şevçenko) elbette öne çıkar! Çünkü çıplak göğüslü Marianne, Fransız feminizminin de simgesidir. Bu simge için, uluslararası bir feminist oluşundan dolayı onun yüzünden esinlendik!”
Bu açıklamadan sonra Fransa karıştı... Hıristiyan Demokrat Parti’nin eski başkanı Christine Boutin, “Bu resim genç kadınlarımıza örnek olamaz!” sözleriyle tepki gösteren ilk kişi oldu ve “pula boykot” çağrısı yaptı. Bu çağrıya Fransız Katolikleri de destek verdiler.

Anımsarsınız İstanbul’da Sultanahmet’te de Ukraynalı FEMEN’ler gösteri yapmışlardı. Grubun başında Inna Shevchenko da vardı ve polis gösteriyi dağıtırken yerde sürüklenmişti.
İşin ilginç yanı FEMEN’lerin ortaya çıkışında galiba Karadeniz önemli bir etken! Bildiğiniz gibi çıplak göğüslü kadın savaşçı “Amazonlar” Güney Karadeniz’deki Sinoplu hemşirelerimizdiler.
Çıplak göğüslü FEMEN Grubu ise Kuzey Karadeniz’de Ukraynalı kadınlardır. Nisan 2008’de Ukraynalı kadınların uluslararası fuhuş şebekelerince pazarlanmalarına, ayrıca dünyada kadınlara yönelik cinsel taciz ve istismara tepki olarak kuruldu. İlk eylemlerini, aynı yılın eylülünde Kiev’de Türk büyükelçiliği önünde yaptılar. Çünkü Ukraynalı kadınlara en çok talep Türkiye’den geliyordu!
En ilginç eylemlerini ise Nisan 2013’te Hannover Fuarı’nda Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Almanya Başbakanı Angela Merkel önünde gerçekleştirdiler.
Shevchenko 2012’de Kiev’deki bir gösteride bir tahta haçı parçalayınca çeşitli ölüm tehditleri almış, ardından Fransa’ya “siyasal sığınmada” bulunmuş, sonrasında Paris’te de FEMEN’i kurmuştu.
Pula gelen tepkilere karşı Shevchenko, “Çok memnunum. Birtakım geri zekâlılar pulu yapıştırırken artık kıçımı yalayacaklar!” yorumunu yaptı!

(*) O yazımda Fransız kralının adını bir dikkatsizlik sonucu 10. Charles yazmışım, 16. Louis olacaktır.

İki Aydın!

İki hafta içinde SBF’den, iki sınıf arkadaşımı yitirdim. İkisi de profesördü. İkisi de yaz tatilinde denizde yaşamlarını yitirdiler. Önce Erden Öney, sonra Alpaslan Işıklı aramızdan ayrıldılar.
ABD ve Fransa’da da çalışmalar yapan Öney, özellikle “Uluslararası Para Sistemleri” ve genç kuşaklara yönelik “İktisadi Planlama” kitapları ile tanınmıştı.
Işıklı ise adı gibi ışık saçan, 20 kadar kitabı bulunan, emeğin hakkını arayan, toplumcu, Atatürk ilkelerinin önemli savunucuların önde gelen bir bilim insanı idi.
SBF’nin bu iki değerli bilim insanının kaybı Türkiye’de önemli boşluklar yaratacaktır. Şimdi, oralarda bir yerlerde, genç kuşaklara saçtıkları ışıkların pırıltıları içinde yüceliyorlar...