Korku Dağları Bekliyor!

23 Ağustos 2013 Cuma

Son iki haftada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak yabancı dünyadan basına yansıyan haberlere göz atalım...
8 Ağustos, Radikal:
Putin’den Erdoğan’a ‘ret’ – Erdoğan’ın, çatışmalardan kaçan Suriyelilerin ülkelerini terk etmesini engelleyecek güvenli bölge oluşturması için BM Güvenlik Konseyi’nde destek olması isteğini Putin kabul etmedi.”
15 Ağustos, Milliyet: Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün “Mısır’da olup bitenler sadece Mısır’ı, Arap dünyasını ve bölgeyi değil, bütün Müslüman dünyasını ilgilendirecek ve etkileyecek gelişme gösterir!” sözlerine ilişkin Erdoğan’ın açıklaması şu içerikle basınımıza yansıdı:
18 Ağustos, Hürriyet: Erdoğan,
Mursi yanlısı İhvancı dincilerin Rabia işareti olan dört parmakla selamlayıp “Bugün Mısır yarın belki Türkiye” dedi. Bu sözler Milliyet’te şöyle yayımlandı: “Başbakan Erdoğan: Bugün Mısır, ama belki yarın başka bir ülkeyi, belki Türkiye’yi karıştırmak isteyecekler!”
19 Ağustos, Cumhuriyet: Mısır Dışişleri Bakanı
Nebil Fehmi, “Ankara’nın politikası AKP’nin ideolojik tutumunu yansıtıyor. Tavrınız düşmanca!”
22 Ağustos, Milliyet:
“Arap Birliği, Erdoğan’ın sözlerine sert tepki gösterdi. Arap dünyasında Türkiye için ‘hayal kırıklığı’ yaşanıyor.” Unutmayalım ki Türkiye, “Arap ülkesi” olmadığı halde bu örgütte “daimi gözlemci” konumunda temsil ediliyor.

\n

***

\n

20 Ağustos: Bu tepkiler gelirken Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde şöyle konuştu: (Mısır’daki darbe için) Arkasında neresi var, İsrail var. Çünkü elimizde belgesi var!”
Anında Vaşington’un tepkisini Amerika’nın Sesi Radyosu şöyle duyurdu:
“Beyaz Saray, Başbakan Erdoğan’ın Mısır’daki darbenin arkasında İsrail’in olduğu iddiasını kınadığını açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, ‘Başbakan Erdoğan’ın bugünkü ifadelerini sert bir şekilde kınıyoruz. İsrail’in Mısır’daki son olaylarla ilgisi olduğu yönündeki bir ima saldırgan, temelsiz ve yanlıştır!’ dedi.”
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Yigal Palmor’un, Associated Press haber ajansına, “Bu sözler, üzerinde yorum yapmaya değmeyecek o açıklamalardan biri daha...” biçimindeki sözlerini, İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu yazılı açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
22 Ağustos, Hürriyet: ABD Yahudi lobisinin başı İftira ve İnkârla Mücadele Birliği Başkanı
Abraham Foksman, Erdoğan’a “Demagojik ve tehlikeli olan sözlerini geri al...” çağrısı yaptı.
Anımsayacaksınız, Foksman 2004’te
“Davut Boynuzu” adlı ve lobinin en büyük “cesaret ödülünü” törenle Erdoğan’a vermişti. Daha sonra İsrail ve ABD Yahudi lobisi ile ipleri kopartan Erdoğan, bir “cesaret” örneği göstererek bu ödülü bir türlü geri verememişti.
Ancak ne oldu?
22 Ağustos, Aydınlık:
“Anadolu Ajansı, Erdoğan’ın ‘Mısır’daki darbeyi İsrail’in desteklediğine’ ilişkin haberini Başbakanlık’tan gelen bir talimat ile geri çekti!” Foksman, Erdoğan’a tükürdüğünü yalatmış olmadı mı?

\n

***

\n

22 Ağustos, Radikal, Murat Yetkin: “Mısır darbesini kınamayan ABD, Erdoğan’ı kınıyorsa... Bu ABD açıklaması yalnız Türkiye’ye değil, herhangi bir NATO müttefikine karşı yapılmış en ağır açıklamalar arasındadır. Oturup iyice düşünmek gerekiyor...”
Sözcü,
Uğur Dündar: “Saldırgan Erdoğan!” başlıklı yazısında (...) Başbakan korkuyor! Her fırsatta ‘Batı, Türkiye’nin güçlenmesini istemiyor!’ diyerek bu korkuyu kamuoyuyla paylaşıyor. (...) Hayatın her alanına yayılan faşizan baskılara karşın toplum susmayınca da ‘Mısır’da yapılanın benzeri Türkiye’de yapılmak isteniyor!’ diyebiliyor.”
Neyin korkusu olduğunu ekteki France Press haber ajansının
“Ortadoğu’da Bahar!” adlı haritası açıklıyor. Türkiye “Arap ülkesi” olmadığı halde haritada “bahar” yaşayabilecek ülkeler arasında, ölçümlerde 1. aşamada yer alıyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri “Arap ülkesi” oldukları halde “bahar” kapsamına alınmıyorlar. En şiddetli bahar ise Suriye ve Mısır’da yaşanıyor!
Harita Erdoğan’ın
“Bugün Mısır, yarın belki Türkiye!” sözlerini doğrulamıyor mu?

\n

Vahdettin’in Tarih Kurumu!

\n

Türk Tarih Kurumu (TTK)1930’da Atatürk’ün önerisi ve Afet İnan ile arkadaşlarının Türk Ocakları’na sundukları bir önerge ile 1931’de kurulduğunda Türk ve Anadolu tarihi ile uygarlıklarının araştırılması amaçlandı.
Geçen yıl haziranda kurum başkanlığına getirilen Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden profesör
Mehmet Metin Hülagu kolları sıvadı ve 2013-2014 yıllarını kapsayan 11 çalıştayın konu başlıklarını saptadı.
Atatürk’ün kurduğu TTK’nin günümüzdeki başkanının 25 Temmuz’da İstanbul’da tarihçilere Topkapı Sarayı’nda
“iftar yemeği” verdiğini de anımsayalım.
Seçilen konulara geçmeden önce Prof. Dr. Hülagu’nun pek çok yayınlarından bazılarına göz atalım. Kendisiyle birlikte bazı meslektaşları ile hazırlanan beş ciltlik
“Devr-i Hamid” dizisi öne çıkıyor.
Kendisinin yazdıkları arasında ise
“Yurtsuz İmparator - Vahdeddin ve Osmanlı Hanedanı”, “Sultan II. Abdülhamid’in Sürgün Günleri” ve “Sultan II. Abdülhamid’in Zaferi” kitapları yer alıyor.
Gelelim TTK’nin 11 çalıştayından bazı başlıklara...
“Sultan Abdülaziz ve Dönemi”, “Sultan 2. Abdülhamid”, “Son Halife Abdülmecid Efendi” ve “Sultan Vahdettin”...
Elimize ulaşan bir tanıtım broşüründe ne Orta Asya Türkleri, ne Anadolu Türk tarihi ve ne de Anadolu’nun gelmiş geçmiş uygarlıkları ile bağlantılı bir çalıştay var!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları