Baskı arttıkça tansiyon çıkıyor!
Yazgülü Aldoğan
Son Köşe Yazıları

Baskı arttıkça tansiyon çıkıyor!

08.12.2018 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Yer, İnönü’lerin İstanbul Maçka’daki evi. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü bu evde doğmuş. Tabii o zamanlar önünde SwissHotel yok, Dolmabahçe Sarayı’nın arka bahçesi ve Marmara Denizi’ne açılan Boğaz manzarası var. Bugünün ölçülerine göre çok çok mütevazı bir ev, salonu sizin benim evin salonu kadar. Yemek odası neyse ki ayrı. Bir de yatak odalarının olduğu üst kat var, yine de o kadar çocukla zor olmalı. Ev olsa olsa şimdiki başbakanların mermer köşklerinin ancak müştemilatı olur! Yine de konumu dolayısıyla şimdi YOO Mimarlık’a şık bir ofis olarak ev sahipliği yapıyor.
Hayri İnönü ve eşi de bu gece burada bir sanat ve mimarlık etkinliğine konuk olarak katılmak, Osmanlı’nın en zengin bankerlerinden Kamondo ailesinin yeni bulunan iki tablosunun hikâyesini dinlemek ve biraz da nostalji için buradalar. Tesadüf bu ya, eşi tam da benim yanımda dinliyor konuşmacıyı. Ve birden kolumdaki alet çalışmaya başlıyor, her on beş dakikada bir yaptığı gibi önce şişiyor, dırt dırt dırt diye öterek, sonra ölçüyor. İşte o sessizlikte Hanımefendi ve arkadaşı yanı başlarında dırt dırt diye ötmeye başlayan şeyin ne olduğu telaşı içine giriyor! Hani gömleğimi açıp bağırmaya başlasam Allahuekber diye, şalımın sakladığı kordonları da görüp hücceten giderler! Hastaneden eve döndüğüm ilk anlar geliyor gözümün önüne; beni karşılayıp kanapede yanıma kurulan kedilerim biraz sonra kolum dırt dırt ötmeye başlayınca şaşkınlık ve korkudan büyümüş gözleriyle bakıyorlar: “Anne robot mu oldu?” korkusu!

Tansiyon gerginlik demek
Anne hasta oldu! Çok sıradan bir tweet atmışım, pat dava! Halkın arasına nifak sokmak... Ne olduğu bilinen birine ne olduğunu sormuşum, pat dava, pat ceza, pat tazminat! İzan da yok, insaf da. Belgeli gazetecilik dalında bir Uğur Mumcu örneği olan Çiğdem Toker’e gerçekleri yazdığı için 1.5 milyon manevi tazminat isteme yüzsüzlüğünü neyse ki hâkim reddetti. Ama o hâkimlerden ne kadar kaldı?
Biz yargı bağımsızlığını “yetmez ama evet”çiler yüzünden 2010’daki o malum referandumda kaybettik. Yargı önce cemaate teslim edildi, sonra hâkim Aydın Başar’ın HSYK üyelerine yazdığı açık mektupta belirttiği gibi: “Yargıyı FETÖ cemaatinden kurtardınız ama korku cemaatine teslim ettiniz!”, “Bu mesleğin üyeleri artık kendi meslekleri konusunda bile düşünce açıklamaktan korkuyorlar. Siyaset ile yargının buluştuğu bir davada karar verirken kendilerini baskı altında hissediyorlar.” İşte bu gerçek varken gülünüp geçilecek konularda küt diye ceza geliyor.
Bu baskı yargıcı nasıl rahatsız ediyorsa, haksız yere cezalandırılmak yazarı daha çok rahatsız ediyor. Ve birden tansiyonunuz çıkıyor! Tansiyon adı üstünde “gerilim” demek. Gerilince 12’den 16’ya geriliyorsunuz! Mahkeme mahkeme gezmeler, hastane hastane gezmeye dönüşüyor. Hiç de alışık değilim. Bu meret ne zaman, niye çıkıyor diye koluma bir sayaç takılıyor, holtermiş adı, 24 saat boyunca on beş dakikada bir tansiyonunuzu ölçerken ötüyor.
Mazallah polis çevirmesinde yakalansam, canlı bomba sanacaklar, ki olmamış değil, kalp ritmini ölçen alet daha betermiş, taktıkları insanların başına gelmiş! Davete ne gittin otur evinde diyeceksiniz, hayat devam ediyor, gideceğim, gitmeliyim. Öyleyse güzel şeylerden bahsedelim.

Sanat her derde deva
Ne hayal ediyorum biliyor musunuz? Bir pazar sabahı, televizyonda herkesin izleyebileceği şekilde, yıl sonu konseri: piyanoda Fazıl Say, Chopin de çalıyor, kendi bestelerini de. Arkada koskoca bir orkestra, yanında solistleri. Ne tansiyon kalır, ne depresyon! Fazıl Say’ın konser biletleri, çıktıktan bir iki saat sonra tükeniyor. Televizyonda izlesek, o mırıldanmalarını yakın plan görsek güzel olmaz mı? Biletleri çıkar çıkmaz tükenen bir başka güzellik İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının Kadıköy Süreyya Operası’nda sergilediği Üç Silahşör balesi.
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nden Armağan Devran ve Volkan Ersoy’un sahneye koyduğu eser, tam seyirlik. Verdi’nin müziği, neşeli konusu, dansçılarımızın müthiş performansı ile birkaç saat bütün mahkemeleri, tutuklanmaları, cezaları unutup gidiyor, sanatın güzelliğini ilaç niyetine içiyorsunuz. Bale seviyor insanlar, bilmiyor musunuz? Ve Genco Erkal 60. sanat yılını MERHABA adlı tek kişilik oyunla kutluyor. Üstat, müziğini Fazıl Say’ın yaptığı oyunu Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Can Yücel, Brecht ve Shakespeare’in metinlerinden oluşturmuş. Kendi çalıyor demiyeceğim, kendi yönetiyor, kendi oynuyor! Bize de kocaman bir BRAVO! demek düşüyor. Düşünüyor, üzülüyoruz, tansiyonumuz çıkıyor.  

Yazarın Son Yazıları

İktidarı değil, zihniyeti değiştirmek

İktidarı değil, zihniyeti değiştirmek

Devamını Oku
23.02.2023
Enkazdan tek kurtuluş ‘seçim’

Enkazdan tek kurtuluş ‘seçim’

Devamını Oku
16.02.2023
Asıl sen kork İstanbul!

Asıl sen kork İstanbul!

Devamını Oku
09.02.2023
Önce adalet ve özgürlük

Önce adalet ve özgürlük

Devamını Oku
02.02.2023
Yetim kızların gözyaşını dindirin!

Yetim kızların gözyaşını dindirin!

Devamını Oku
26.01.2023
Ankete inanma, anketsiz kalma!

Ankete inanma, anketsiz kalma!

Devamını Oku
19.01.2023
Kazanacağımız seçimi kaybetme çabası!

Kazanacağımız seçimi kaybetme çabası!

Devamını Oku
12.01.2023
Dışarıdan bakınca

Dışarıdan bakınca

Devamını Oku
05.01.2023
Her yol mubah!

Her yol mubah!

Devamını Oku
29.12.2022
Aday değil birliktelik önemli

Aday değil birliktelik önemli

Devamını Oku
22.12.2022
Biz ahmak değiliz!

Biz ahmak değiliz!

Devamını Oku
15.12.2022
Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

Devamını Oku
08.12.2022
Aday niye önemli değil?

Aday niye önemli değil?

Devamını Oku
01.12.2022
İstanbul Allah’a emanet

İstanbul Allah’a emanet

Devamını Oku
24.11.2022
Terör kime, niye yarar?

Terör kime, niye yarar?

Devamını Oku
17.11.2022
Seni unutamıyoruz çünkü...

Seni unutamıyoruz çünkü...

Devamını Oku
10.11.2022
Er mektubu: Görülmüştür

Er mektubu: Görülmüştür

Devamını Oku
03.11.2022
Kızgınım ama umutsuz değilim

Kızgınım ama umutsuz değilim

Devamını Oku
29.10.2022
Yeni dönem hayırlı olamıyor!

Yeni dönem hayırlı olamıyor!

Devamını Oku
27.10.2022
Ah Putin, ah!

Ah Putin, ah!

Devamını Oku
20.10.2022
Endişeli laikler!

Endişeli laikler!

Devamını Oku
13.10.2022
Başörtüsü boksu!

Başörtüsü boksu!

Devamını Oku
06.10.2022
Mesele saç değil!

Mesele saç değil!

Devamını Oku
29.09.2022
İkiyüzlüler sizi!

İkiyüzlüler sizi!

Devamını Oku
22.09.2022
Mustafa Kemal’in karşısına Vahdettin mi?

Mustafa Kemal’in karşısına Vahdettin mi?

Devamını Oku
15.09.2022
Ortak payda insan; hedef: Adalet, laiklik, demokrasi!

Ortak payda insan; hedef: Adalet, laiklik, demokrasi!

Devamını Oku
08.09.2022
Bütün Türkiye ev hapsinde!

Bütün Türkiye ev hapsinde!

Devamını Oku
01.09.2022
Lüküs kamarada kimler oturur?

Lüküs kamarada kimler oturur?

Devamını Oku
25.08.2022
Kadınları neden korumuyorsunuz?

Kadınları neden korumuyorsunuz?

Devamını Oku
18.08.2022
Türkiye Talibanlaştı!

Türkiye Talibanlaştı!

Devamını Oku
04.08.2022
Başsağlığı ve özür

Başsağlığı ve özür

Devamını Oku
28.07.2022
Ne demokrasi ne milli birlik

Ne demokrasi ne milli birlik

Devamını Oku
21.07.2022
15 Temmuz’un kurbanları

15 Temmuz’un kurbanları

Devamını Oku
14.07.2022
Neyi keseceksin zaten kurban sensin

Neyi keseceksin zaten kurban sensin

Devamını Oku
07.07.2022
Kadınları niye sevmiyorsunuz?

Kadınları niye sevmiyorsunuz?

Devamını Oku
30.06.2022
Altı yıl sonra gelen adalet!

Altı yıl sonra gelen adalet! c

Devamını Oku
23.06.2022
Adalet istiyoruz!

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
16.06.2022
Bizi gençler kurtaracak

Bizi gençler kurtaracak

Devamını Oku
09.06.2022
Bizde her gün performans!

Bizde her gün performans!

Devamını Oku
02.06.2022
Boş tweet atmadık ya, ondan!

Boş tweet atmadık ya, ondan!

Devamını Oku
26.05.2022