Anketler fal değil ama artık fal gibi oldu. Bazı anket firmaları aynı fal bakanlar gibi, karşısındakinin duymak istediğini söylüyor. Ticari firmaların anketlerinde rakamlar havada uçuşuyor. Bilim insanlarının yaptığı anketlere ne demeli? Görmek ve duymak istemediğimiz gerçekleri mi anlatıyorlar, yoksa? Yoksa onlar da mı düzene ayak uydurdu? En iyisi ayağını denk almak. Ankete inanma, anketsiz kalma! 2010 yılından beri yapılan Türkiye Eğilimleri Araştırması’nın salı günü açıklanan sonuçları da böyle. Global Akademy ve Akademetre tarafından 1000 kişiyle 26 ilde yapılan bu araştırma, Prof. Dr Mustafa Ayhan tarafından ekip arkadaşlarının katılımıyla açıklandı. Onların önemli bir kısmı Kadir Has Üniversitesi’nde görevde ama bu yıl üniversite ve hatta diğer çeşitli kurumlar mali destek vermemiş ve ekip, her yıl yapılan araştırma eksik kalmasın diye kendi finansmanlarıyla, tam bağımsız olarak yapmış araştırmayı. Tam bağımsız mı, sonuçlar iktidarın pek hoşuna gidecek gibi. Artık günahları boynuna!
İki saatlik sunumda en can alıcı sonuçları en sona saklamışlardı: Seçim sonuçları! Yerim az, hemen söyleyeceğim: Durum; bıçak sırtı! Muhalefetin adayı kim olursa olsun birinci turda kazanan aday yok! Cumhur İttifakı 48.8 iken Millet İttifakı artı HDP 48.9 çıkıyor bu ankette! Parlamento ise daha ilginç: Millet İttifakı artı HDP 50.1
ADAY ETRAFINDA KENETLENME
Araştırmada ders alınacak önemli ipuçları var: 6’lı masa tek aday üzerinde konsolide olmalı. Çoklu adayla hiçbir şansları yok! Çoklu aday çıkarıldığı takdirde AKP seçmeni kendi adayından şaşmıyor. Muhalefet o gruptan seçmen ikna etme ve oy alma çabasından vazgeçerek kendi seçmenlerine yoğunlaşıp onları kızdırmamalı. Kafesteki kuş, ağaçtaki kuştan iyidir! Artık milliyetçi muhafazakâr ve dindar tavlamaktan vazgeçsin CHP, o mahallede şansı yok. İYİ Parti seçmeni ise en güvenilmez seçmen çıkıyor ankette. Şahsen benim hiç inandırıcı bulmadığım Muharrem İnce’nin yüzde 2-3’lük oy potansiyeli olduğunun çıkması. Z kuşağının iktidarı değiştirmek istediği de çıkmıyor bu ankette, milliyetçi ve dindar hassasiyetler en yüksek bu yaş kuşağında görünüyor. Yani dindar ve kindar nesil eğitimi başarıya ulaşmış görünüyor.
MÜCADELEYE DEVAM
Moralimiz bozulmasın ama ders alınsın. Siyasi parti yöneticilerinin kulaklarına küpe olsun: Halkımız giderek dindar, muhafazakâr ve milliyetçi olmuş. Ama bu ülkeyi terk edip daha iyi bir yere gidip yaşamak istediği zaman bu ülkelerin hepsinin Hıristiyan olmasına ne demeli, bir tek Müslüman ülke yok listede! Üniversiteyi bitirip de işsiz kalan genç orta yaş grubunun gitme isteği en yüksek grup olduğunu söyleyelim. Bu araştırmanın daha çok konuşulacak yönleri var o da başka bir yazıya.
